Dosya
26
PERSPEKTİF
• SAYI 233 • TEMMUZ / AĞUSTOS 2014
Geçmişte ve Günümüzde
Müslüman veYahudi İlişkileri
DAVID
ROSEN
*
Yunan ve Yahudi kültürü arasında gerçekleşen etkileşimden izler taşıyan Hristi-
yanlığın aksine, Yahudilik, tarihî olarak büyük oranda kendi semitik köklerinde-
ki dünya görüşüne bağlı kalmıştır ve dinin temel alanlardaki görünüşü, yapısı,
hukuku ve uygulamaları açısından İslam’a oldukça benzemektedir. İki inancın
da merkezinde adil ve merhametli olarak tasavvur edilen ve toplumların yararı
için bu değerlerle örtüşen bir yaşamı vahyeden Tanrı’nın birliği ve üstünlüğü fikri
üzerine her türlü pazarlığı kesinkes reddeden tektanrıcı bir etik vizyonu bulun-
maktadır.
İslam ve Yahudilik benzer şekilde “vahyedi-
len kutsal kitap” fikrini paylaşmakta ve her ne
kadar metinler üzerinde ayrılsalar da, Tevrat ve
Kur’an pek çok benzer dinî anlatım biçimi ve
emri paylaşmaktadır. Yine pek çok temel dinî
konsept de ortaktır; örneğin Hesap Günü’nde
mükâfat ve ceza, cennet ve cehennem ve ölüm-
den sonra diriliş gibi... Dahası hukuki/fıkhi
kodların yapı ve işleyiş biçimi -şeriat ve halaha-
benzerlikler göstermektedir.
Hem İslam hem de Yahudilik, esas olarak
teokratik demokrasilerdir; ya da daha doğru
bir ifadeyle, din adamlarının toplumun diğer
kısmından dinî bir üstünlükle ayrılmadığı me-
ritokrasilerdir. Her iki inanca göre de dinî otori-
te, topluma temel olarak dinî kaynakların öğre-
tileriyle rehberlik edebilmek için sahip olunan
bireysel yeterlilikten başka bir şey değildir. Pek
çok farklılık olmakla birlikte, iki inanç da oruç
ve sadaka, yanı sıra beslenme kuralları ve te-
mizlik ritüelleri açısından benzerlikler payla-
şırlar. Moderniteyle karşılaşması sonucunda
Yahudiliğin içinde gelenekleri ortadan kaldıran
ya da yeniden yorumlayan reformist, yenilikçi
veya liberal akımlar ortaya çıktığı için ibadet-
ler anlamındaki benzerlikler özellikle Ortodoks
Yahudilik’te kendisini daha belirgin bir biçimde
göstermektedir.
İslam,Hristiyanları veYahudileri“ehl-i kitap”
olarak İslam otoritesi altında koruma altına al-
mıştır. Yahudilik ise İslam’ı enkarnasyon, teslis,
azizlere tapınma ve heykel kullanımı konusun-
daki tavizsiz tutumu dolayısıyla ahlaki mono-
teizmin saf bir biçimi olarak değerlendirmiştir.
Şüphe yok ki Yahudiler Müslüman hâkimiyeti
altındayken, Bizanslı Hristiyanların hâkimiyeti
altında olacaklarından daha iyi bir durumdaydı-
lar ve büyük ihtimalle Zerdüşt Perslilerin hâki-
miyeti altında görecekleri muameleden de daha
iyi muamele görüyorlardı. Bununla beraber Ya-