19
TEMMUZ / AĞUSTOS
2014 • SAYI 233 •
PERSPEKTİF
biri olan Park View, ağırlıklı olarak sosyal açıdan
mağdur kalmış Birmingham’ın Alum Rock sem-
tindeki Müslüman topluma hizmet veriyor. 2012
yılında müfettişler tarafından her alanda “mü-
kemmel” olarak değerlendirilen okul, daha önce
akademik kusursuzluğunun model olması açısın-
dan Başbakan David Cameron’dan övgü almıştı.
Raporlar, bazı öğretmenlerin okullardan
uzaklaştırıldığını ve okul yönetimi üyelerinin
okulun karakterini kendi kişisel görüşleriyle
uyumlu hâle getirmek için yetkilerini ölçüsüz bir
şekilde kullanmış olabileceğini belirtiyor. Okul-
larda aşırı fikirlerin yaygınlaştırıldığına dair ve-
rilen örnekler ise Suudi Arabistan’a gayrimüslim
öğrencilerin katılmadığı bir gezi organize eden
bir okul ya da okul festivalinde gayri İslami olma-
sı sebebiyle kazanç oyunlarını ve tombalayı ya-
saklayan bir okul... Bir diğer okulda ezanın tüm
okulda duyulması için bir hoparlörün kurulduğu
tespit edildi. Müfettişler, bazı okullarda cinsiyet
ayrımının yapıldığını ve kız öğrencilerin ayrımcı-
lığına dair ipuçları olabileceğini belirttiler.
Britanya Müslüman Konseyi sözcüsü ve Bir-
mingham’da eski öğretmen olan Talha Ahmed,
müfettişlerin Okul İdarelerindeki birçok Müslü-
man üyenin, başarısız okullardaki olumlu deği-
şimi sağlamak konusundaki emeklerini gözden
kaçırdığını; aynı şekilde sosyal olarak mağdur
kesimlerdeki öğrencilerin akademik imkânla-
rındaki değişimleri de görmediklerini ifade etti:
“Daha fazla Müslüman’ı okul yönetimine çek-
mek konusunda organize olmuş bir çabanın ol-
ması bir sır değildir. Böyle bir çaba vardır, çünkü
neredeyse yüzde yüzü Müslüman öğrencilerden
oluşmasına rağmen Okul İdaresinde tek bir Müs-
lüman sese bile sahip olmayan okullar var. Bu
anlamda Müslüman ebeveynlerin ve uzmanların
katılımını sağlamak yönündeki çabalar meşru ve
doğrudur.”
Buna karşın Ofsted’in, okullarda meydana
gelen gelişmeleri gözlemlemek yerine siyasi bir
ajandayla kendisine dikte edilen bir yargılama-
da bulundup bulunmadığı merak konusu. Örne-
ğin Park View Okulunun Müdür Yardımcısı Lee
Donaghy, Meclis İçişleri Komisyonu üyelerine
“kamuoyunun İslam konusundaki bilgisizliği”
ve okullardaki kümelenme ve aşırılıkla alakalı
yanlış iddiaları değerlendirirken şunları söyledi:
“Bu tarz bir soruşturma ve sonuç, yaptığımız
şeylerin kasti olarak yanıltılmasıdır. Bazı iddia-
lar ise tamamen yalan.” Komisyondan mufazakâr
milletvekili Lorraine Fulbrook’un, Ofsted’in okul
denetimleri esnasında yanlı bir şekilde mi dav-
randığı sorusuna ise Donaghy, “Evet” cevabını
verdi: “Medyada yansıtılan okulla, benim çalıştı-
ğım okul örtüşmüyor. Ülkede öğrencilerin kökeni
ele alındığında bizim okulumuz gibi iyi sonuçlar
çıkartan başka bir okul yok.”
Okul İdaresi üyesi David Hughes ise iddiala-
rın yöneltildiği okulların bulunduğu mahalleleri
korkutmak, sindirmek ve yüzüstü bırakmakla
suçladığı Eğitim Bakanı Michael Gove ve Ofsted
İdarecisi Michael Sir Michael Wilshaw’a açık bir
mektup yazdı: “Bize, Sir Michael’in şahsi ziyare-
ti esnasında mükemmel olduğumuz söylendi ve
Multi Akademi’mizin kuruluşu konusunda teşvik
edildik. Şimdi bize alarm veren bir tempoda kö-
tüleştiğimiz söyleniyor. Fakat biz, şimdiye kadar
yapmakta olduklarını yapan aynı insanlarız. Bizi,
görevlerimizi yerine getirmek açısından dikkat-
sizce değerlendirmenizi ya da tehlikeli olarak
görmenizi hayret verici buluyorum. Şimdi Truva
Atı şakasını suistimal edip bu vesileyle bazı ke-
simleri şeytanlaştırma şekliniz sebebiyle korku-
tulmuş ve yüzüstü bırakılmış hisseden topluluk-
lara sahipsiniz.”
Müslüman Öğrenci ve Ebeveynler
Güvenlik Problemi mi?
Müslümanların yaftalandığı bütün süreç bo-
yunca en çok tepki çeken gelişme ise, Eğitim Ba-
kanı Michael Gove’nin, Terörle Mücadele Başka-
nı Peter Clarke’yi “komlo teorisi”ni araştırmakla
görevlendirmesi oldu. Daha önceden Terörle
Mücadele Ulusal Koordinatörlüğünü yürüten
Clarke’nin bu görevi üstlenmesi Polis Başkanı
Asıl sorun, Müslümanların ‘esas
Britanya değerleri’ne uymak zo-
runda olmaları, bunun da ötesinde
‘yeteri kadar Britanyalı olmayan
bir toplumun bu değerlere uyarak
medenileştirilmesi’ gibi gülünç bir
hedefin ortaya konulmasıdır.