23
TEMMUZ / AĞUSTOS
2014 • SAYI 233 •
PERSPEKTİF
1
-
lam-Schule-stoesst-auf-Ablehnung.html
2
3
file:///C:/Users/perspektif/Desktop/schulen_im_schuljahr_201213_nach_dem_schuler-
halter_020954.pdf
4
file:///C:/Users/perspektif/Desktop/schuelerinnen_und_schueler_im_schuljahr_201213_
nach_dem_schulerhalter_029640.pdf
eğitim verecek olması. Fenni ilimlerin yanında
öğrencilerin din eğitimi almalarını mümkün kı-
lan, bunun ötesinde Arapça, İngilizce ve bulunu-
lan ülkenin dilinin öğretilmesi açısından ideal
bir eğitim modeli sunan İmam Hatip okulu bir
fırsat olarak değerlendirileceğine, hükûmet sa-
dece Viyana Üniversitesi’nde 2016 yılında açıl-
ması planlanan ve nasıl finanse edileceğine dair
hâlâ kesin sonuç alınmamış olan İslam İlahiyatı
bölümünün desteklendiğini belirtti. Daha da kö-
tüsü, Erdoğan’ın ziyaretiyle birlikte Avusturya’da
yaşayan Türkiye kökenlilerin hâlâ bir “kimlik so-
rununa” sahip oldukları ve “daha güçlü bir uyum
politikasının yürütülmesi gerektiği” belirtilince
özellikle Türkiye kökenli Müslümanlar, tartışma-
nın sağ popülist unsurlar taşıması sebebiyle ciddi
hayal kırıklığına uğradılar.
Öte yandan İmam Hatip Lisesi ile daha da
görünür hâle gelen başka çifte standartlar da
var. Okulun, Avusturya tarafından tanınan diplo-
malar verebilmesinin ilk yolu –daha önceden de
ifade edildiği gibi- kamu hukukuna tabi olması.
Eğitim Bakanlığı’nın vereceği bu statüden ayrı
olarak Türkiye ile Avusturya arasında imzalana-
cak bir devlet anlaşması da, İmam Hatip Lisesi
diplomalarının Avusturya’da tanınabilmesini
sağlayabilir. Fakat 1946 yılında Avusturya’da
kurulan ve Fransızca eğitim veren Lycée Fran-
çais okulundan farklı olarak Kurz, Türkiye ile bir
devlet anlaşması imzalanma ihtimalinin bulun-
madığını belirtti. Bu durum, Türkiye ile Avus-
turya arasındaki bilateral ilişkilerin ne seviyede
olduğunu göstermesinin yanında, azınlıkların
tabii haklarının köken ülke siyasetiyle ne şekilde
sekteye uğratılabileceğinin de açık bir göstergesi.
Türkiye’de 1882 yılında, Almanca konuşan Kato-
lik çocuklara yönelik olarak kurulan bir okulun
diplomalarının tam 100 yıldır Türkiye tarafından
tanınmasına rağmen Avusturya’da İmam Hatip
Lisesi’ne bu kadar fazla tepkinin ortaya konul-
masının başka bir açıklaması olamaz.
Müslüman cemaatin topluma olumlu katkılar
sağlamak adına yürüttükleri gençlik çalışmaları-
nın bile değer görmediği, bilakis gizli ajandalara
sahip misyonerlik faaliyetleri olarak algılandığı
ülkelerde, eğitim çalışmalarının ve Müslümanla-
rın zaten mevcut olan haklarını uygulamalarının
bu kadar tepkiyle karşılanması kimse için değil,
sadece Avusturya toplumu için uzun vadede bir-
çok şey kaybettirir.
©
APA