15
TEMMUZ / AĞUSTOS
2014 • SAYI 233 •
PERSPEKTİF
*Brüksel’de yaşayan Dr. Müşerref Yardım, din sosyolojisi uz-
manıdır.
Fransa’da merkez sol ve sağ partiler, tıpkı
ırkçı ve aşırı sağ partiler gibi, laiklik ilkesini
her fırsatta tartışmaya açmaktadırlar. Örneğin
öncülüğünü dönemin Cumhurbaşkanı Nicolas
Sarkozy’nin yaptığı ve partisi Halk Hareketi
Birliği (UMP)’nin tartışmaya açtığı laiklik ko-
nulu konferansa İslam damgasını vurmuştur.
Her ne kadar Halk Hareketi Birliği laiklik yasa-
sı doğrultusunda öngörülen kuralların her din
için geçerli olduğunu söylese de asıl hedefin
İslam ve Müslümanlar olduğu bilinen bir ger-
çektir. Bu tartışmaların amacı Müslümanların
toplumsal alanlardaki görünürlüklerini gün-
deme getirip kamusal alanda kısıtlamaların
gerçekleştirilmesi; böylece okullarda dinî sim-
gelere (yani başörtüsüne), okul kantinlerinde
helal gıda sunulmasına yönelik birçok yasağın
meşrulaştırılmasıdır.
Hem Ulusal Cephe, hem de merkez partile-
ri, Müslümanların temel hak ve özgürlüklerini
dikkate almayıp, İslam’ın ve Müslümanların
Fransız toplumunda kabul görmeleri için gö-
rünürlüklerinin Fransız Laik Cumhuriyeti’nin
prensipleriyle bağdaşması gerektiğini ve bu
doğrultuda “Fransa realitelerine uygun bir
İslami anlayış ve yaşayışın oluşturulmasının
zorunluluğu”nu daima gündemde tutmakta-
dırlar. Özetle laiklik ilkesi asimilasyon aracı
olarak görülüp Fransa’da yabancı ve göçmen
asıllı olan Müslümanların Fransız değerlerine
göre dinlerini şekillendirdikleri müddetçe ül-
keye entegre olmuş biçimde yaşayabilecekleri,
aksi takdirde Fransa’da yerlerinin olmadığı ve
ülkelerine dönmeleri gerektiği fikrinde muta-
bık olmuşlardır. Aynı çerçevedeki tartışmalar-
da “Fransız” olabilmek için “Fransız gibi yaşa-
mak” gerektiği hatırlatması yapıldıktan sonra
Müslümanların Fransa toplumunda örgütlen-
melerine de “İslam devletine karşı laik devlet”
sloganlarıyla şiddetle muhalefet edilmektedir.
Fransa’da laiklik prensibi ideolojik ve siyasi
bir araç ve seçim malzemesi olarak farklılıkla-
rı dışlayıcı, özgürlükleri kısıtlayıcı ve ayrım-
cılıkları teşvik edici bir boyut kazanmaktadır.
Sosyolog Jean Baubérot’un tanımıyla “lepen-
leşen” (lepénisée) ve toleranssız bir laiklik
anlayışı ve uygulaması Fransız toplumunda
kabul görmektedir. Bu nedenden dolayı Ulusal
Cephe’nin Avrupa Parlamentosu Seçimlerin-
den zaferle çıkmasını olağan dışı değerlendir-
mek isabetli görünmemektedir.
©
Flickr.com/tangi bertin tangi_bertin