Bilemediğimiz
Etnosentrizm
Bazı eksikliklerimizi görür ve biliriz. Örneğin, miyop olduğumuzu, topalladığı-
mızı, topluluk önünde konuşmaktan utandığımızı biliriz. Ama öyle eksiklikler
vardır ki hemen hemen hiçbirimiz göremeyiz; ön yargılarımızı, ikiyüzlülüğümü-
zü, akılsızlığımızı, çifte standartlarımızı, kalıp yargılarımızı, fobili ve paranoyak
olduğumuzu göremeyiz. Ön yargıları bilgi gibi algılarız; çifte standardı, “O
durum farklı.” mantığı ile geçiştiririz; hastalıklı fobi ve paranoyalarımızı gerçek
tehdit olarak görürüz.
HERKÜL
MILLAS
*
»
Kusurlarımızın bir kısmını “işimize gelme-
diği” için görmeyiz; çünkü kusurumuzu kabul
etmek bizi mutsuz kılar. Herhalde insanlık tarihi
boyunca, “Ben içten pazarlıklı, ikiyüzlü biriyim.”
cümlesi hiç dile getirilmemiştir. Ama bunun ye-
rine, “Sen ikiyüzlü birisin.” cümlesi bolca duyu-
lur. Yani bazı kusurları yalnız “ötekilerde” görü-
rüz. Bu konuda en güzel sözü bundan iki bin altı
yüz yıl önce yaşamış olan Ezop söylemiştir: “İn-
sanlar iki heybe taşır. Öndekine ötekinin kusur-
larını koymuşlardır, arkalarına astıkları heybeye
de kendi kusurlarını.” Görmek istemediğimiz
kusurlar işte bu arkamızda kalanlardır.
Bir de “göremediğimiz” için var olan kusurla-
rımız vardır; bunları gördüğümüzde yok olurlar.
Eğer biri ön yargılı olduğumuzu bize anlatır ve
bizi bu alanda ikna ederse –ki bu hiç de kolay
bir iş değildir– o an biz ön yargıyı aşmış olaca-
ğımızdan ön yargı da yok olmuş demektir. Biz
bir şeyleri “bildiğimize” inanırız; oysa başkaları
bizim bu konuda “ön yargılı” olduğumuzu görür.
Kısacası her birimizin göremediği, bilemediği,
kuşkusunu bile duymadığı ön yargıları var de-
mek istiyorum.
Etnosentrizm (ulusmerkezcilik) de ön yargı
gibidir; yalnızca karşı tarafta görülür, “kendi-
mizde” görülmez. Ulusmerkezciliği öğrencileri-
me anlatırken empati kavramını da birlikte ele
alırdım. Bu iki kavram birbirlerinin tersi gibidir.
Etnosentrizm, karşı tarafa, karşı taraftaki insan
ve toplumlara “bizim”, yani ailemizin, çevremi-
zin, cemaatimizin, köyümüzün, yurdumuzun
gözüyle bakmak ve onları, yani “ötekileri” ona
göre algılamak ve değerlendirmektir. Empati ise
tersine, kendimizi karşı tarafın yerine koymaya
çalışmak ve dünyaya onun gözüyle bakmaktır.
Dosya