PERSPEKTİF
• SAYI 229 •
MART 2014
16
Gündem
Lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender
(LGBT)... Müslümanlar olarak bu tarz kav-
ramlardan ve bu kavramların kullanıldığı
tartışmalardan bilinçli bir şekilde kaçtığımız
düşünülür. Bu kaçınma, belki farklı cinsel yö-
nelimlerin toplumsal alanlarda görünür olma-
dığı ülkelerdeki Müslümanlar için sürdürüle-
bilirdi. Fakat Avrupa’da yaşayan Müslümanlar
olarak bu tartışmalardan kaçınmamızı engel-
leyen başka gelişmeler oldu: “Gender Mains-
treaming” tartışmalı birtakım siyasi girişim-
lerle de olsa gündemimize girdi; hatta 1995’te
Birleşmiş Milletler’in Pekin’de düzenlediği
Dünya Kadınlar Konferansı’nda resmî siyasi
programa dahil edilirken, 1999’da Amsterdam
Anlaşması ile tüm Avrupa Birliği ülkelerinde
hukuki bağlayıcılığa kavuştu. Öte yandan “ho-
mofobik” olarak damgalanmanın karaborsaya
düşmediği, bilakis mümkün olan her ortamda
muhatabın savunduğu fikri geçersizleştirmek
için kullanıldığı Avrupa’da, bu kavramlara
Müslümanların bakışı zaten sıkça dile getirili-
yordu. Yani gıyaben de olsa İslam’ın farklı cin-
sel yönelimlere bakışı Müslümanların dahil
olmadığı tartışmalarda da seslendiriliyordu.
“Çocuklarımız eşcinsellik hakkında ders mi görecekler?” Almanya ve Fransa’da-
ki Müslüman velilerin son birkaç ayda baş etmek zorunda kaldıkları sorular-
dan bir tanesi de bu. Okullarda cinsel çeşitlilikle alakalı derslerin gündeme
gelmesi, Müslümanlar açısından cevaplandırılması gereken soruları daha da
görünür kılıyor.
“Cinsel Çeşitlilik”
ve Müslümanlar
İLKNUR
KÜÇÜK
»
Durum böyleyken, Almanya’da “Cinsel Çe-
şitliliğin Kabulü” isimli ders müfredatının,
Fransa’da ise “Eşitliğin ABCD’si” isimli dersin
okullarda işlenmesi meselesi yıllardır kaçınıp
durduğumuz bu tartışmayı kucağımıza bırakı-
verdi. Şimdi Müslüman ebeveynler olarak, ço-
cuklarımızın, “Bugün okulumuzda bir homo-
seksüel bize kendi yaşamını anlattı.” şeklinde
başlayan cümleleriyle yüzleşme ihtimaliyle
karşı karşıyayız.
“Gender Mainstreaming” Nedir?
Cinsiyetler arasındaki eşitsizliklerin her
türlü toplumsal alanda giderilmesi anlamına
gelen “Gender Mainstreaming”, Avrupa poli-
tikalarında, dolayısıyla Avrupa Birliği’ne üye
tüm ulus devletlerde siyasi politika hâline ge-
tirilen bir kavram. Kavram ilk etapta, “kadın
ile erkek arasındaki eşitsizliğin giderilmesi”
olarak algılansa da, aslında cinsiyet teorisyen-
lerinin, herkesin mutabık kalabileceği bu ama-
cı aşan bazı ön kabulleri var. Örneğin hâkim
tartışmada, cinsel kimliğin seçilebilir bir kav-
ram olduğu, dolayısıyla kadın ya da erkeğin
/Yorum