PERSPEKTİF
• SAYI 229 •
MART 2014
10
Gündem
İ
sviçre tarihine baktığımızda, miladi
906 yılında, Kuzey Afrika üzerinden
bugünkü İsviçre’nin güneybatısına
kadar ilerlemiş ve hatta bir dönem
bölgede yerleşmiş olan Müslüman bir
Arap kavmine rastlarız. Bu kavmin mensupla-
rına, “Müslüman” anlamına gelen “Sarazenler”
denilmektedir. Bundan, İslam’ın bu beldedeki
tarihî geçmişinin, İsviçre Konfederasyonu’nun
miladi 1292 yılındaki kuruluş tarihinden çok
daha öncesine dayandığını çıkarabiliriz.
Bugün itibariyle baktığımızda İslam’ın
İsviçre’de çoğunlukla bir göçmenler dini oldu-
ğunu tespit edebiliriz. İkinci Dünya Savaşı’nın
bitmesi ve iktisadi kalkınmanın başlaması,
bölgede Müslümanların durumunu belirleyen
gelişmelerdir. Bu dönemde Türkiye’den, sonra
Balkanlar ve eski Yugoslavya’dan, çoğunlukla
iş gücü sıfatıyla yabancı veya misafir işçi gel-
miştir. Hatta meşhur İsviçreli yazar Max Frisch
1965 yılında, “Biz iş gücü istedik, insanlar gel-
di.” ifadesinde bulunmuştur.
Bu birinci kuşak işçiler çoğunlukla kırsal
bölgelerden gelmekteydi ve geçici bir süre için
burada kalabileceklerini düşünüyorlardı. Müs-
lüman derneklerde ve kültür merkezlerinde bir
parça “vatan” hissi bulabiliyorlardı. Bu dernek-
lerde toplumdan uzak bir şekilde buluşabiliyor,
sevinç ve dertlerini paylaşabiliyor, birlikte iba-
detlerini yapıyorlardı. Bu yaşam göze çarpmı-
yor ve dolayısıyla İslam ve Müslümanlar top-
lumda konu olmuyordu.
Ancak ikinci kuşak yetiştiğinde, dinî kimlik-
lerine ilişkin bir şuur ve bununla birlikte ihti-
yaçlar gelişti. Zamanla İslam, toplumda görü-
nür ve fark edilir hâle gelerek devlet, toplum ve
kiliseler için ilgi gerektiren bir mesele olmaya
başladı. Bununla beraber 11 Eylül’ün tarihî bir
dönüm noktası teşkil etmesinin ardından Müs-
lümanlar bütün dünyada şüpheli konuma düş-
tüler. Bu durum, Almanya’daki heterojen yapı-
ya sahip İslami cemiyetlerin, dışarıya yönelik
daha açık bir tutum sunmalarına neden olmuş,
İsviçre’de de buna bağlı bazı gelişmeler meyda-
na gelmiştir. Doğu İsviçre’de 2003 yılında Doğu
İsviçre ve Liechtenstein Prensliği İslami Cema-
atler Çatı Kuruluşu (DIGO) kurulmuştur. 2006
yılının Nisan ayında ülke çapında İsviçre İslam
Kuruluşları Federasyonu (FIDS) kurulmuştur.
Bu kuruluşla İsviçre’nin on iki kantonunda yer-
leşik olan İslami kuruluşlar birleşmiştir. FIDS,
170’ten fazla merkeziyle tüm İsviçre çapında
İsviçre’deki İslam; çeşitliliği benimseyen, toplumsal gelişmeleri destekleyen ve
bunları yaparken de kendi kişiliğini muhafaza eden bir orta yoldur. Bu yol, teh-
dit olarak değil, herkes için bir kazanım ve şans olarak algılanmalıdır.
İsviçre’deki
Müslümanlar
DR. HISHAM
MAIZAR
*
»