Gündem
18
PERSPEKTİF
• SAYI 234 • EYLÜL / EKİM
2014
4 Temmuz:
Kuzey Ren Vestfalya
Eyalet Meclisi, SPD, Yeşiller ve Korsan-
ların başvurusuyla siyasi motivasyonlu
suçların ayrı bir kategoride değerlendi-
rilmesi önerisini kabul etti. Başvuruda
Müslüman karşıtlığı sebebiyle işlenen
suçların da ayrı bir kategoride listelen-
mesi gerekliliği vurgulandı.
29 Temmuz:
Neue Osnarücker
Gazetesi’nin Sol Parti Fraksiyonu’nun
soru önergesini sayfalarına taşımasıyla
cami saldırıları gündeme geldi. Soru
önergesine cevapta camilere yönelik
saldırıların önceye kıyasla yüzde 50
oranında artma gösterdiği belirtildi.
2013
27 Şubat:
Eisenach’ta aşırı sağ
görüşlü Almanya Ulusal Demokratik
Partisi (NPD), “Şehrimizde cami istemi-
yoruz” sloganıyla bir eylem düzenledi.
17 Ağustos:
Leipzig’de NPD, “Şeria
değil, Maria: Almanya’nın İslamlaştırıl-
masına Karşıyız” sloganıyla bir eylem
düzenledi.
2 Şubat:
Aşırı sağcı Pro NRW, “DİTİB
Camisine Karşı Halkın Kararını Uygu-
layın” sloganıyla caminin temelinin
atılışını protesto etti.
12 Mayıs:
Lahr kentinde 134 kişi,
şehirde yapılması planlanan camiye
itiraz niteliğinde imza toplayarak
belediyeye başvurdu.
2014
11 Ağustos 2014’te Bielefeld’de bir Türk Kül-
tür Merkezi’nin mescidinde meydana gelen yan-
gın, gerçekleştirilme şekli itibarıyla açık bir me-
saja işaret ediyordu: Mescitte bulunan Kur’anlar,
namaz kılınan halının üzerinde yakılmıştı. Yan-
gına dair açıklama yapan güvenlik güçleri ise, bu
açık işarete rağmen “yabancı düşmanlığı”na dair
motifler aradıklarını belirttiler. Aynı gün Berlin
Mevlana Camii’nde cemaat yatsı namazından
çıktıktan sonra meydana gelen yangının hemen
Almanya’da 8 gün içerisinde 3 farklı camide çıkan yangınlar, ülkedeki Müslü-
manları tedirgin etti. Güvenlik güçlerinin olaylardaki siyasi motifleri göz ardı et-
mekte aceleci davranması ise, bu tedirginliği arttıran diğer etkenlerden birisi.
Almanya’da Cami
Yangınlarının Handikapı
ELIF ZEHRA
KANDEMIR
»
ardından güvenlik güçleri, yangında siyasi motif-
lerin bulunmadığını belirttiler. Bundan tam8 gün
sonra 19 Temmuz’da yine Bielefeld’de Kur’anlar
yakılarak çıkartılan ikinci yangın, güvenlik güçle-
rini biraz da olsun düşündürmüş olacak ki polis,
“yabancı düşmanlığı”na dair motifleri daha titiz-
likle aramaya başladı.
Almanya’daki Müslümanların bu ülkede “ya-
bancı” olmadıklarını, bu nedenle onlara ait ku-
rumlara ve ibadet yerlerine yönelik saldırıların
da “yabancı düşmanlığı” başlığı altında değil,
“Müslüman karşıtlığı sebebiyle işlenen suçlar”
kategorisinde değerlendirilmesi gerektiği gerçe-
ğini bir kenara bırakalım. Bu saldırılar güvenlik
güçlerinin Müslümanlara yönelik saldırıları, ko-
lektif, planlı ve hasmane bir zihniyetin sonucu
olarak değerlendirmek konusundaki isteksizliği-
ni de ortaya koymuş oldu. Bilinçli bir inkar meka-
nizması mı, farkında olunmayan bir görmezden
Camilere yönelik saldırılar “yaban-
cı düşmanlığı” başlığı altında değil,
“Müslüman karşıtlığı sebebiyle
işlenen suçlar” kategorisinde değer-
lendirilmelidir.