8
Gündem
GÜNDEMDEN
KISA KISA
PERSPEKTİF
• SAYI 234 • EYLÜL / EKİM 2014
Thüringen Eyalet Meclisi NSU Araştırma Ko-
misyonu’nun yaklaşık iki yıl süren çalışması sonu-
cunda hazırladığı rapor meclis başkanlığına sunul-
du. 1800 sayfalık raporda güvenlik birimlerinin sık
sık benzer hatalar yapmalarının ardında bilinçli bir
çaba olabileceği şüphesine yer verildi.
Komisyondaki milletvekilleri, güvenlik birimle-
rinin sürekli olarak benzer hatalar yaptığını ve bir
türlü karar alamadığını belirtirken, bunun ise bilinç-
li bir tutum olduğu şüphesi uyandırdığını raporda
açıkça ifade ettiler.
NSU cinayetlerinin Almanya’daki yabancılar için
son derece endişe verici olduğunu belirten birçok
sivil toplum örgütü ve cemaat, yaşananların ardın-
dan devlet kurumlarına karşı sarsılan güvenlerinin
bu rapor ile bir nebze de olsa onarıldığını ifade etti.
Thüringen Eyalet Meclisi araştırma komisyonunun
raporunun bir milat kabul edilmesi gerektiğini sa-
vunan sivil toplum örgütü temsilcileri, meselenin
üzerine cesaretle gidilerek sorumluların adalet önü-
ne çıkarılması taleplerini yinelediler.
ThüringenNSUAraş-
tırma KomisyonuNihai
RaporunuYayımladı
Mülteci
Sayısında
Rekor Artış
Almanya, 90’lı yılların başındaki mülteci dalga-
sının ardından ülkeye sığınan insanların sayısında en
büyük artışı yaşıyor. Federal Göçmenler ve Mülteciler
Dairesi temmuz ayında 19.431 iltica başvurusunun ya-
pıldığını açıkladı. Mültecilerin çoğunlukla Suriye gibi
kriz ve savaş bölgelerinden geldiği belirtildi.
Ülkeye gelen mültecilerin birçoğu kötü şartlar
altında yaşıyorlar. Bununla birlikte mültecilerin ko-
naklaması ile ilgili alınan önlemler sıkça eleştiriliyor.
Duisburg kentindeki mülteciler için Kızıl Haç’ın verdiği
çadırlardan bir konaklama alanı yapılmasına karar ve-
rildi. Öte yandan Bavyera’daki kamplarda Müslüman
mültecilerin Hristiyan mültecileri tehdit ettiği iddiaları
üzerine Eyalet Hükûmeti Uyum Sorumlusu Martin
Neumeyer (CSU) dine göre ayrılan konaklama alanla-
rının yapılmasını istedi. Uzmanlar, savaş bölgelerinde
travmatize olmuş ve ülkelerini terk etmek zorunda
kalmış mültecilerin dinlerine göre ayrılmış yurtlarda
kalmak yerine bu travmaların iyileştirilmesinin gerek-
liliğine vurgu yapıyorlar.