PERSPEKTİF
• SAYI 228 •
ŞUBAT 2014
20
İstanbul Teknik Üniversitesi’nde öğretim
üyeliği yaparken, Türkiye’nin kendi yerli mo-
torunu üretebileceği fikriyle yola çıkan ve bu
amaçla Gümüş Motor’u kuran, ancak Gümüş
Motor’un kapanmasıyla yerli sanayinin korun-
ması konusundaki açıkları fark ederek Odalar
Birliği’ne giren ve fakat burada da kredi dağılımı
konusunda siyaset-sermaye ilişkilerinin, Ana-
dolu sermayesi açısından adaletsizliğini gören
Erbakan, bu adaletsizliği gidermek üzere siyase-
te girmiştir. Ne var ki bu kez siyasette karşısına
çıkan en önemli “sorun”, kendisini “Müslüman”
olarak tanımlaması olmuştur. 1969 seçimleri
için Adalet Partisi (AP)’ne Konya milletvekilliği
aday adayı olarak başvuran Necmettin Erbakan,
“Bir takunyalının elinde tesbihi ile AP’de yeri
olamaz.”
1
sözleriyle karşılaşmış, ilerleyen dö-
nemlerde ise “dini siyasete alet etme”, Erbakan’a
karşı sıklıkla dile getirilen bir argüman hâlini al-
mıştır. Hatta bu nedenle kurduğu dört parti de
kapatılan Erbakan’ın yaptığı şey, “dini siyasete
alet etmek” ya da “laikliği tehdit” etmekten fark-
lı olarak, yerleşik siyasal kalıpların oluşturduğu
tanımlamaların dışına çıkmak olmuştur.
“Bir çiçekle bahar gelmez, ama her bahar bir çi-
çekle başlar.”
Yerleşik siyasal yapı, yerleşik siyasal
düzen ve yerleşik ilişki ağlarından kaynaklanan
problemlerin, Necmettin Erbakan’ın siyasal
Türkiye Siyasetinde
Necmettin Erbakan
Siyasette 1969 Genel Seçimlerinde Konya Bağımsız Milletvekili olmasıyla varlık
gösteren Necmettin Erbakan, 27 Şubat 2010’da vefatına kadar önemli dönüşüm-
lere etki etmiş bir liderdir.
DR. IŞIL
ARPACI*
»
yaşamı boyunca karşılaştığı temel engelleri
oluşturduğunu ifade etmek mümkündür. Her
şeyden önce Erbakan’ın siyaseti ve dolayısıy-
la Millî Görüş’ü üzerine kurguladığı düşün-
ce yapısı, İslam’a dayanmaktadır. Dolayısıyla
Erbakan’ın ilk mücadele alanı, Türkiye siyaseti-
ni İslami değer ve ilkelere göre yürütmek çabası
olmuştur. Millî Nizam Partisi’nin kapatılma ge-
rekçelerinden biri olarak bir toplantıyı besmele
ile açması dahi rejim sorunu olarak algılanan
Erbakan, İslami ilkeleri Batılı kavramlara akta-
rarak en azından söylem düzeyinde rejim baskı-
sını bertaraf edebilmiştir.
İkinci olarak belirtilmesi gereken nokta;
Erbakan’ın tüm parti kapatmalarda ve Ceza
Kanunu’nun 141, 142, 163 ve 312. maddele-
rinden dolayı açılan davalarda karşısına çıkan
“laiklik” ilkesini tehdit etmenin, aslında devlet
tekelindeki İslami yaşam biçimini tehdit etmek
olarak algılanması gereğidir. Erbakan, devlet
tekeline alınarak devlet tarafından biçimlendi-
rilme iradesinin yön verdiği İslami yaşam biçi-
mini, devletin elinden alma ya da özgürleştirme
amacını taşımıştır.
Üçüncü olarak Necmettin Erbakan’ın karşı-
laştığı siyasal problemlerden bir diğer önemli
olanı, yerleşik ilişki ağlarıdır. Erbakan’ı siyasete
girmeye yönelten Odalar Birliği deneyimi, İstan-
bul merkezli sermaye ile siyaset ilişkisinin, Ana-
dolu sermayesi aleyhine işleyişinin en önemli
göstergesidir. Anadolu’dan başlayarak yerli kal-
1999
9 Ocak:
Harp Akademileri
Komutanlığı’nca hazırlanan kitapta “İr-
ticaya karşı yeni bir Kurtuluş Savaşı”
başlatılması gerektiği iddia edildi.
6 Mart:
Ankara Sosyal Araştırmalar
Merkezi’nin araştırması: Halkın
%19.9’u yolsuzluğu tehlike olarak
görürken irticayı tehlike görenlerin
oranı %6.6.
23 Mart:
Ankara DGM Savcısı Nuh
Mete Yüksel Siyasi Partiler Yasası’na
aykırı hareket ettiği gerekçesiyle Fa-
zilet Partisi hakkında yasal işlem ya-
pılması için Yargıtay Başsavcılığı’na
başvurdu.
20 Nisan:
18 Nisan erken genel ve
yerel seçimlerinin sonuçları belli oldu:
ANAP %13.4, MHP %18, DYP %12.2,
FP %15.4, DSP %21.7 oy aldı.
3 Mayıs:
Merve Kavakçı’nın
Meclis’te başörtülü olarak yemin
etmesi engellendi.
31 Mayıs:
Malatya’da başörtüsü
davasında başörtülüler hakkında
idam istendi.
23 Temmuz:
Kur’ân-ı Kerîm’in
12 yaşından önce öğrenilmesi DSP,
ANAP ve MHP oylarıyla yasaklandı.
25 Ağustos:
İstanbul Valiliği,
deprem mağdurlarına yardım eden
Mazlum-Der gibi sivil kuruluşlarının
hesaplarına el koydu.
4 Eylül:
Org. Kıvrıkoğlu’ndan mesaj:
“28 Şubat, bin yıl sürecek.”
16 Ocak:
RP, “Laik cumhuriyet ilke-
lerine aykırı eylemlerin odağı olduğu”
iddiasıyla kapatıldı.
18 Nisan:
Genelkurmay 2. Başkanı
Org. Çevik Bir’e bağlı olarak çalışan
Psikolojik Harekat Dairesi’nde yapı-
lan bir toplantıda, “İrticanın birinci
tehdit olmasıyla birlikte daire, plan
ve uygulamalarını bu yöne kaydırdı.”
denildi.
1998