Şubat 2014 - page 11

11
ŞUBAT 2014 • SAYI 228 •
PERSPEKTİF
artık aşırı sağcı politikacılar bile İslamofobi te-
rimini zorluk çekmeden kullanıyorlar.
CCIF’in çalışmaları hakkında bizi bilgilendirebilir
misiniz?
Fransa İslamofobi’ye Karşı Kolektif Müca-
dele Derneği (CCIF), 2003’te kuruldu. Başlıca
faaliyet alanımız nefret suçları ve ayrımcılığa
maruz kalmış mağdurlara haklarını aramaları
hususunda psikolojik ve hukuki destek hizmeti
sunmak. 2003’ten bu yana çoğu kadın olan bin-
lerce mağdura bu anlamda yardım ettik. Hukuk,
iletişim, halkla ilişkiler ve birlikte çalıştığımız
diğer organizasyonlarla irtibatımızı sağlayan
uluslararası ilişkiler kadrolarımız var. Bunlar dı-
şında çalışmalarımız için önem arz eden ve nef-
ret suçları ve ayrımcılıkla ilgili verileri toplayan
bir gözlemci kadromuz mevcut. Mağduriyet ya-
şayan biri bize başvurduğunda önce hukuk de-
partmanımız tarafından hakkını nasıl arayacağı
konusunda kendisine bilgilendirme ve yardım
sunuluyor. Dava sonuca bağlandıktan sonra ise
olayın nerede, nasıl gerçekleştiği, failin kim ol-
duğu gibi verileri derliyoruz. Böylece yıl sonun-
da İslamofobi’yle alakalı güvenilir veriler elde
etmiş oluyoruz.
Peki çalışmalarınızda Müslümanlar dışında
Fransız toplumuna yönelik mesajınız nedir?
Biz Müslümanlara şu mesajı veriyoruz: “Size
karşı yapılan ayrımcılık ve nefret suçlarını ka-
bullenmeyin ve yılmayın!” Çoğunluk toplumu-
na ve daha geniş kitlelere ise İslamofobi’nin
sadece Müslümanların problemi olmadığını,
aksine tüm toplumun meselesi olduğunu anlat-
maya çalışıyoruz; bu toplumun tümüne zarar
veren bir sorun. Nasıl antisemitizmle mücadele
sadece Yahudilerin görevi değilse, aynı şey İs-
lamofobi için de geçerli. Çünkü İslamofobi’den
zarar gören yalnızca Müslümanlar değil. İsla-
mofobi toplumun özünü teşkil eden çok temel
bir değeri, vatandaşları birbirine bağlayan yurt-
taşlık bağını zedeliyor. İnsanları birbirine düş-
man eden bu tarz bir ırkçılığı kabul ettiğimiz
takdirde zarar görecek olan şey bu bağdır.
Çalışmalarımızda üç hedef kitle var. İlki
Müslümanlar; onlara haksızlıklar karşısında
yılmamaları için destek sağlıyoruz. İkincisi gay-
rimüslim kitle; onları da İslamofobi’nin gerçek-
liği ve buna karşı birlikte mücadele verilmesi
hususunda ikna etmek için çalışıyoruz. Üçüncü-
sü ise resmî makam ve kurumlar. Bu kurumlar
üzerinde ırkçılığa karşı alınacak önlemler konu-
sunda baskı oluşturmak da bizim çalışmaları-
mız arasında yer alıyor.
Fransa sömürge geçmişine bağlı olarak Müslü-
manlarla uzun yıllara dayanan bir birlikte yaşama
kültürüne sahip. Fakat aynı zamanda İslamofobik
vakaların en fazla yaşandığı Avrupa ülkesi. Müslü-
manlarla iç içe yaşamış bir toplumun bu tavrının
altında yatan nedenler nelerdir?
Öncelikle Fransa’nın kendi kimliği ve geç-
mişiyle problemli bir ülke olduğunu belirtme-
miz gerekiyor. İslamofobi’yi bir kenara bırakın,
toplum olarak, “Geleceğe dair proje ve hedefle-
rimiz nelerdir?” sorusunun cevabını veremiyo-
ruz bugün. “Fransa nedir?” diye sorduğumuz-
da bu sorunun bir karşılığı yok, zira Fransızlar
1...,2,3,4,5,6,7,8,9,10 12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,...60
Powered by FlippingBook