30
Dosya
PERSPEKTİF
• SAYI 230 •
NISAN 2014
Çoğunluğu gayrimüslim olan ülkelerde yaşa-
yan Müslümanlar nezdinde Twitter, Facebook ve
Youtube gibi sosyal medya unsurlarının kullanımı,
Müslümanların kendi toplumları içinde kullanmış
oldukları eski ya da geleneksel iletişim unsurla-
rından farklılık göstermektedir. Medya teorisyeni
Kanadalı Marshall McLuhan, “Medya mesajdır.”
diyerek, internet iletişiminin, insanların ulusla-
rarası mecrada buluşarak konuşmalarına ve yerel
piyasaların coğrafi sınırları aşmasına olanak sağ-
ladığını belirtir.
Belki daha da önemlisi, sosyal medyanın or-
taya koymuş olduğu yeni iletişim kanallarıy-
la, bireylerin kendilerini yeniden tanımlama-
larına imkân sağlıyor olmasıdır. Bu minvalde
McLuhan’ın ifadesiyle; toplumun, kitap ve gazete
gibi süreli ve sistemli yazılı basın organlarından,
tabiri yerindeyse bir tıkla anlık ve parçalı etki ya-
ratan dünyaya geçiş yapıyor olduğuna dair bir tah-
lil ortaya çıkmaktadır.
Sanal iletişim, kültür teorisyeni Benedict
Sosyal medya, Batı ülkelerinde azınlık olarak yaşayanMüslümanların kendile-
rini ifade etmelerine ve topluma karışmalarına daha rahat bir imkân sağlaya-
rak Müslümanların iletişim şekillerini değiştirdi.
Sosyal Medyada Müslüman
Kimliğin Dönüşümü
DR. NASYA
BAHFEN
*
Anderson’un “hayalî toplum” fikrini de destek-
ler mahiyettedir; bu hayalî toplumda, gerçek
zaman ve mekân kavramının belirlenmesinin
imkânsızlığından ötürü toplumdaki “ulus” algısı,
iletişim organlarını kullananlarca yeniden şekil-
lendirilmektedir.
Sosyal medya, dinî oluşumların da amel
öğretileri ve dinler arası ilişkiler gibi meselelerde
aktif bir sanal ortam geliştirmelerine vesile oldu.
Bu durum ve bu duruma dahil olan insanlar, yüz
yüze iletişim yerine sanal iletişimle birlikte daha
önce sahip oldukları geleneksel ve muhafazakâr
yaklaşımları ve dinî yorumları aştılar; böylece
cinsel, kültürel ve siyasal faktörlerden ötürü sivil
topluma dahil olmaya dair tartışmalar ve engeller
de aşılmış oluyordu. Çünkü normal şartlar altında
hoş karşılanmama ihtimali olan tavırlar, internet
ortamında daha normal karşılanabiliyordu.
Birkaç örnek verecek olursak, Yahudi cemiyeti
üyelerinden bazıları, Ortadoğu’da Arap gençliğiy-
le yaşanan sorunların ele alınmasında internetin
bir fırsat tanıdığını belirtmişti.Ortodoks ve Haredi
Yahudi cemiyetleri, dinî, şahsi, içtimai meselelerin
yanı sıra teolojik ve sosyal bilgileri yaymak için in-
terneti kullanıyor olmalarının Yahudilik dinindeki
çeşitliliğe yeni bir soluk getirdiğini dile getiriyor-
du. Nitekim seküler değerlerin göstergesi olduğu
gerekçesiyle karşı çıkılan internetin kullanımına,
aşırı Ortodoks kadın Yahudilerde bile rastlanmak-
tadır.
İslam ve sosyal medyanın kesiştiği yerde ise
“global e-ümmet”e yakın bir şeyin ortaya çıktı-
ğını söyleyebiliriz. (Global e-ümmet, McLuhan’ın
kullanmış olduğu “global köy” tabiri; zaman ve
mesafe güçlüklerinin aşılıp insanların iletişimin-
deki engellerin kaldırılabileceği bir gelecek ve Hz.
Muhammed’e tâbi olanlar anlamındaki “ümmet”
Genç Müslümanların bu sosyal
ağları kullanmalarına sunduk-
ları en popüler üç sebep, sitelerin
esnek oluşu, zamansızlığı ve inte-
raktif olması. Sydney’de yaşayan
genç bir Müslüman gence göre
sosyal ağlar, insanların meydana
gelen hadiselere daha hızlı karşı-
lık vermesine vesile oluyor: ‘Çok
geniş bir topluluğa etkili ve hızlı
mesaj ulaştırmanın bir yolu bu.’