35
NISAN 2014 • SAYI 230 •
PERSPEKTİF
Beğendin
Bildirimler
Mesaj Gönder
FATMA
ÇAMUR
»
Dosya/Söyleşi
Ana Sayfa
Perspektif
hakkında detaylı bilgi edinip kullanıcılarımıza
sunmaya karar verdik. Kullanıcılarımız edin-
dikleri bilgi ile güvendikleri dinî müesseselere
başvurarak helal olup olmadığını öğrenebilir-
ler.
Sorunuza geri gelirsek süreç şu şekilde iş-
liyor: Öncelikle bilgi edinmek istediğiniz ürün
hakkında grubumuzda e-posta mevcut değilse
veya mevcut bilginin tarihi çok eski ise, üretici
şirkete ekibimiz tarafından gerekli şekilde, her
detayını öğrenmek üzere bir e-posta yazılır.
Ekibimizde bulunan gıda mühendisimiz saye-
sinde bu konuda fazla tecrübesi olmayan kul-
lanıcının aklına gelmeyecek katkılar hakkında
da bilgi edinebiliyoruz.
Şirketten gelen e-postayı, soruyu yeterince
cevaplayıp cevaplamadığını kontrol ederek, ta-
rihini başlığa ekleyip grubumuzda paylaşıyo-
ruz. Gerektiğinde ise ikinci bir e-posta ile eksik
bilgileri tamamlıyor veya şirketin net olarak
cevaplamadığı noktalara tekrar değiniyoruz.
Bunun haricinde grubumuzda kullanıcı-
larımız tarafından şirketlere yazılmış olan
e-postalara gelen cevaplar da paylaşılıyor.
Yani örneğin siz bir üreticiye e-posta yazdınız
ve cevap aldınız. Tarihini ekleyerek grubumuz-
da paylaşıp, hem ekibimize hem de kullanıcı-
larımıza destek olmuş oluyorsunuz.
Bu e-postalar da tabii ki imkânlar el verdik-
çe ekibimiz tarafından denetleniyor.
Grup üyeleri, şirketlerden gelen cevapların
grup yöneticileri tarafından değiştirilmediği ko-
nusunda nasıl emin olabiliyorlar?
E-postaları olduğu gibi kopyalıyor ve ço-
ğunlukla cevabı yazan şirket çalışanının adı
ve iletişim bilgilerini e-postanın altından sil-
miyoruz. Tabi istesek yine de cevabın içeriğini
değiştirebiliriz. Bu konuda tamamen kullanı-
cıların güvenine bağlıyız. Fakat vebale girme-
mek için helal/haram hükümlerinde bulun-
mayan bir ekibin, e-posta içeriğini değiştirme
cesaretini göstermeyeceğine güvenilebilir.
Grup üyelerinden gelen tepkiler nasıl?
Teşekkür ve dua eden kullanıcıdan, şid-
detle eleştiren kullanıcıya kadar her türlü geri
dönüş ile karşılaşıyoruz. Özellikle Almanca/
İngilizce zorunluluğu veya helal/haram hü-
küm yasağından dolayı bize darılan kullanı-
cılarımız oluyor. Fakat 30 bin kişilik bir grubu
yönetirken din kardeşlerimizin iyiliği için bazı
katı kuralları uygulamamız şart.
Grupta neler dikkatinizi çekiyor?
Ümmetin özellikle mezhep konularında
tartışmalara ve gerginliklere gebe olduğunu
grubumuzda da görebiliyoruz. Bunun hari-
cinde insanımızın bazı ürünler hakkındaki
dedikodulara çabuk kandığı da izlenimlerimiz
arasında. Özellikle bazı içeceklerde veya çiko-
latalarda domuz kanı olduğu gibi iddiaların
dolaşımda olduğunu yıllardır gözlemliyoruz.
Bizim platformumuz bilhassa Almanya
piyasasıyla meşgul. Alman şirketlerine yaptı-
ğımız başvurularda bunların yalan söyleyebi-
lecekleri şüphesini duyan vatandaşlarımız da
mevcut. İslami açıdan bu konuya nasıl yakla-
şılması gerektiğini izah etme hakkını kendim-
de görmüyorum, ama Almanya’nın bir hukuk
devleti olduğunu göz önünde bulundurursak,
şirketlerin yanıltıcı açıklama yaptıklarında suç
işlemiş olacaklarından dolayı, bundan kaçına-
caklarını zannediyorum.
Avrupa Müslümanlarının sosyal medyaya
olan ilgilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sosyal medyanın bizlere birçok alanda çok
daha yararlı olabileceği kanaatindeyim. Mev-
cut platformlar din kardeşlerimize bazı konu-
larda destek sağlasa da, eksikler var. Belirli hu-
suslarda bilgi aktarımı, eğitim gibi konularda
çok daha aktif olunabileceğini düşünüyorum.
Bunun haricinde sosyal medyada dene-
tim çok az. Bundan dolayı din kardeşlerimiz
kullandıkları platformları titizlikle seçme-
liler. Yanıltıcı ve aşırı grupların yönettiği
platformlar her an her yerde karşımıza çıka-
biliyor.
Avrupa’daki Müslümanların sosyal med-
yaya ilgisinin ortalamanın üzerinde olduğu-
nu düşünüyorum. Kültürümüze bağlı olarak,
akraba ve dostlarımız ile bağımızı koparma-
ma hassasiyetimiz, bizi sosyal ağları daha
çok kullanmaya itiyor bence.