47
MART 2014 • SAYI 229 •
PERSPEKTİF
da haklarında ölüm cezası verildiğinde anne ba-
baları, kardeşleri ve aile üyeleri bu kararı alkış-
lamaya zorlandı. Hatta bazı yerlerde sanıklara
verilen ölüm cezasını onaylamayan, karşı çıkan,
hatta alkışlamayan bazı insanlar da öldürüldü.
Bu olaylar olurken ben 3 kişiyle birlikte vaziyeti
bizzat gözlemlemek için Gulca’ya gittim. Orada-
ki olayları araştırdıkça hadisenin ne kadar kor-
kunç boyutlara vardığına şahit oldum. Merkezî
hükümete ulaştırmak için olayın iç yüzüne dair
ulaşabildiğim belge ve bilgilerin hepsini topla-
dım. Fakat güvenlik güçleri katliama dair topla-
dığım bütün filmleri ve diğer materyalleri elim-
den aldı. Bu hadiseden sonra artık ben de takibe
alındım ve gözetlenmeye başladım.
Doğu Türkistan halkı hangi sorunları yaşıyor
peki?
İlk olarak Doğu Türkistan kültürel ve dinî
olarak bir baskı altında. Uygurların günlük örf
ve âdetlerini yerine getirmeleri bile yasak. Uygur
Türklerinin yüzde 86’sı çiftçidir ve dolayısıyla
halkın büyük bir kısmını bunlar oluşturur. Doğu
Türkistan’ın kültür ve medeniyetini muhafaza
eden tabaka da bu çiftçi tabakasıdır. Bu sebeple
Çin hükümeti bunları dağıtmak için Uygur çift-
çilerinin arazilerini ellerinden alıp, onları Çinli
göçmenlere vererek Uygur çiftçilerini göç etmeye
mecbur bırakıyor. Yine bu asimilasyon politi-
kasının bir parçası olarak Çin hükümeti, Doğu
Türkistan’dan 14-26 yaş arası Uygur kızlarını
Çin’in iç bölgelerine göçe zorluyor. Ekonomik
açıdan da Doğu Türkistan halkı iktisadi gelişme-
lerden mahrum bırakılıyor; günden güne yoksul-
laşıyor. Aynı zamanda eğitim olanaklarından da
mahrumlar.
Çinhükümetininyıllardanberi sistemli olarak
yaptığı bir uygulama da Çin’in iç bölgelerinden
Doğu Türkistan’a Çinli yerleşimci taşınması ve
oradakiUygurnüfusununbuyöntemleazınlıkdu-
rumuna düşürülmeye çalışılması. İşte bu haksız-
lıklara karşı çıkan herkes bugün hapiste. Çinliler
için Uygurları tutuklamak ve hapse atmak çok
kolay. O yüzden Doğu Türkistan’daki siyasi suç-
luların sayısı onbinleri geçiyor. Çin’de 1989’dan
bu yana siyasi sebepten idam edilen kimse olma-
masına rağmen, bu uygulama Uygur siyasi suç-
luları için hâlâ devam ediyor. Birkaç sene içinde
binlerce Uygur ölüm cezasına çarptırıldı veya
Çin güvenlik güçleri tarafından keyfî bir şekil-
de öldürüldü. 2009’daki 5 Temmuz olaylarından
önce de Doğu Türkistan şehirlerinin sokakların-
da polis vardı; ancak 5 Temmuz’dan sonra “gü-
venlik tedbirleri” daha da arttırıldı ve artık po-
lisle birlikte Çin askerleri de Doğu Türkistan’ın
sokaklarında dolaşmaya başladılar. Şimdi Doğu
Türkistan’da durum o kadar kötü ki; bir savaş
Tutuklanan Uygur çocuk-
ları mahkemeye çıkarılıp
da haklarında ölüm cezası
verildiğinde anne babala-
rı, kardeşleri ve aile üye-
leri bu kararı alkışlamaya
zorlandı.
©
Flickr.com/ United States Mission Geneva