53
EYLÜL / EKİM
2014 • SAYI 234 •
PERSPEKTİF
babası şok olmuştu. Onun öldüğüne inanmak
istemiyor, benden yardım diliyorlardı. Videodaki
aktivistlerden birini, Amerikalı Joe Catron’u ta-
nıyordum. Joe’yi aradım fakat bana dediği şuydu:
“Evet, orada mahsur kalan akrabalarını arayan
yeşil tişörtlü bir çocuk vardı yanımızda, fakat ma-
alesef ona yardım edemedik. Bu olay gerçekleşti-
ğinde onun adını dahi bilmiyorduk.”
Sonra elektrik gitti. Karanlıkta oturduk. Gü-
neş doğana kadar bekleyip sabah Şifa Hastane-
si’ne gittik. Hastaneye giderken yollar bomboştu.
Genelde işlek olan Gazze sokaklarında hiç kimse
yoktu. Başımızın üstünde dolanan insansız uçak-
ların vızıltısından başka çıt çıkmıyordu. Şifa’day-
ken vurulduğu esnada Salem’in yanında olan bazı
kişilerle karşılaştık. Bize, 20 Temmuz’daki İsrail
bombardımanının ardından Salem’in, Şucaiye’de
mahsur kalan akrabalarını arıyor olduğunu söy-
lediler. Aktivistler, Salem’in ailesini aramak için
yardım istediğini, bu nedenle onunla enkaza git-
tiklerini söylediler. O sırada geçici insani ateşkes
ilan edilmişti. Bana, Salem’in vurularak öldürül-
düğünü, ona yardım etmenin ya da cesedini alıp
hastaneye götürmenin kendileri için çok tehlikeli
olduğunu söylediler.
Bunu dinledikten sonra Salem’in cesedinin
hâlen daha öldürüldüğü yerde olması gerektiği-
ni düşünüyorduk. Uluslararası Kızılhaç Komitesi
ile Filistin Kızılay Derneği’ni (FKD) aradık, fakat
her ikisi de Salem’in vurulduğu yere girmenin
hâlâ çok tehlikeli olduğunu söyledi. FKD’den bir
görevli bize “Alana girmek için iznimiz yok. İsra-
illiler’den izin bekliyoruz.” dedi. Bir iki gün önce,
kısa süreli bir ateşkes esnasında o bölgeye gir-
mişler, fakat İsrail tankları onlara ateş açmış ve
araçlarının durduğu yere yakın bulunan havanları
ateşlemişler. Bu da onların İsrail saldırıları sıra-
sında öldürülenlerin cesetlerini toplamalarına
mani olmuş.
26 Temmuz’da, sabah saat 8’de başlayan 12
saatlik bir ateşkes ilan edildi. FKD’yi aradık, bizi
alması için bir ambulans gönderdiler. Beraberce
Şucaiye’ye gittik ve Salem’in öldürüldüğü alanda
arama yaptık.
Hiçbir yeri tanıyamıyorduk. Muazzam bir yı-
kım vardı. Şucaiye hayalet şehir olmuştu. Niha-
yet, Facebook’taki videodan tanıdığımız bir alana
ulaştık. Orada, enkazın ortasında, Salemimizin
çürümüş cesedini bulduk. Onu alıp morga götür-
dük. Sağlık görevlilerinden ona ne olduğuna dair
kanıt toplamalarını istedik. Böylece halkımıza,
İsrail’e karşı Gazze’de işlediği savaş suçları için
dava açmasında yardım edebilecektik.
Salem’in cesedini geri almamız 6 gün sürdü.
Annesi, dokuz kız kardeşi, dört erkek kardeşi,
hepsi onu kaybetmekten müthiş üzüntü duyu-
yordu.
Salem’in babası onu aynı gün iğreti bir me-
zarlığa defnetti. O zaman bile huzurumuz yoktu.
Onun mezarını kazarken tepemizde, İsrail’in sa-
vaş uçaklarının, Salem’in katillerinin sesini işite-
biliyorduk.
Biz Gazze’de oturuyoruz: Adaleti, insan hak-
larını ve sivilleri korumayı önemsediğini söyleyen
bir dünyanın terk ettiği Gazze’de. Güvende deği-
liz, burada hiçbir yer güvenli değil ve hiç kimse
bizi önemsemiyor.
Yardımınıza ihtiyacımız var, lütfen.
©
Flickr.com/joegaza
Ailesini arayan Salem (fotoğrafta yeşil tişörtlü) İsrail keskin nişancıları tarafından vurulmadan birkaç dakika önce: Joe
Catron ve yanındaki görevliler ile Salem Şucaiye’nin yıkılmış sokaklarında ilerliyorlar.