Dünya
44
PERSPEKTİF
• SAYI 234 • EYLÜL / EKİM
2014
Güney Asya’da Hint Okyanusu’nun kuzeyin-
den Hint kıta altının sahillerine kadar uzanan bir
ada olan Sri Lanka, çoğunluğu Budist etnik kö-
kenden gelen bir halka sahip. Budistler toplam
nüfusun üçte ikisini oluştuyor. Yedinci yüzyılda
Arap tüccarlarının Hint Okyanusu bölgesindeki
ticaretin büyük bölümünü kontrol etmeye başla-
masıyla İslam bölgede yaygınlaşmaya başlamış.
Müslümanlar tarih boyunca diğer etnik ve dinî
gruplarla barış ve uyum içinde yaşamışlardır. Fa-
kat Seylan ve Tamil sivil savaşından sonra Müs-
lümanlar radikal Budist gruplar tarafından hedef
alınmaya başladı.
Müslümanlar Neden Hedef Oldu?
Sri Lanka’daki Müslümanlar, 20 milyonluk
toplam nüfusun yüzde 9 ila 10’unu kapsayan ve
Tamilce konuşan bir topluluk. Sri Lanka’da Sey-
lan ve Tamil hükûmetlerinin 26 yıllık şiddetli sa-
vaşı boyunca Müslümanlar barış içinde yaşadılar.
Sivil savaşta yer alan Tamil Kurtuluş Kaplanla-
rı’nın amacı bağımsız bir Tamil ülkesi kurmaktı.
Müslümanlar, 1990’da Tamil egemenliği altında-
ki bölgeden sadece birkaç saatlik bir süre içinde
muhalifler tarafından çıkarılmalarına ve Seylan
hükûmetinin sadık Müslüman halkın tarafında
durmasına rağmen dikkat çekmemeye ve taraf
tutmamaya çalıştılar.
Bu barışçıl tutum sadece sivil savaş döne-
minde değil, Sri Lanka’daki Müslümanlık tarihi
boyunca devam etmiştir. Fakat ne oldu da barış
süreci sekteye uğradı? Siyasal bilimci ve eski Sri
Lankalı diplomat Dayan Jaatilleke’nin de deyi-
miyle Müslüman karşıtlığı 2009’dan beri artıyor:
Dinî Hoşgörüsüzlüğün En Açık Rengi:
Sri Lanka’da BudistlerinMüslümanlara Saldırıları
2009’daki sivil savaş bittiğinden bu yana Sri Lanka bir kez daha uluslararası şid-
det ile küresel dikkati üzerine topladı. Bu seferki zulüm ve baskı Budistler tarafın-
danMüslümanlara uygulanıyor.
KAWSER
JAHAN
*
»
“Sivil savaş bittiğinde Seylanlılar etrafa şöyle
bir baktılar ve iki büyük topluluk birbirini linç
ederken Müslümanların barış içinde hayatlarını
devam ettirip refah düzeylerini artırdıklarını gör-
düler. Gördükleri daha fazla cami, mağaza ve iyi
eğitimli genç Müslümanlardı. Bu değişen profilin
ardından saldıracak hedef olarak Müslümanları
seçtiler.”
2009’da Seylanlıların Tamillilere karşı mu-
vaffakiyet sağlamasının üzerine ülkedeki hâkim
kimlik, zafer kazanan tarafınki oldu. Sri Lan-
ka’nın Seylanlılara ait olduğu görüşü öne çıktı.
(Çoğunluğu Hindu olan) Tamilliler tehdit olmak-
tan çıktıktan sonra Müslümanlar gerçek Seylan
ülkesini kurmak için önlerinde kalan tek engel
oldu. Bir halk medyası girişimi olan Sanjana Hat-
totuwa’nın editörü, “savaşın sona ermesinin iro-
nik olarak yeni sosyal bozulmalara alan açtığını”
ifade etmiştir. Nitekim Seylanlılar ve Tamiller
arasındaki eski etnik çarpışma, yerini Budistler
ve Müslümanlar arasındaki yeni dinî çatışmaya
bıraktı.
Müslümanlara yöneltilen yaygın ithamlardan
birisi de Seylan toplumuna ayak uyduramadıkları
endişesidir. Muhafazakâr Müslüman toplum, İs-
lami değer ve kültüre önem verir. Helal et kesi-
mi, başörtüsü ve burka giyimi ve cami inşası gibi
İslami uygulamalar iki halk arasında önemli tar-
tışma konusu olmuştur. Budist keşişleri, İslam’a
büyük sayıda geçiş olduğundan kendi nüfuzları-
nı kaybetme korkusuyla karşı karşıyadır. Budist
aşırı milliyetçi grup Sinhala Echo üyesi bir keşiş,
Müslümanların Budistleri dinlerinden çevirdik-
leri, çok sayıda cami inşa ettikleri ve daha çok
çocuk sahibi oldukları için kendini tehdit altın-