63
ÜmmetMozaiği
EYLÜL / EKİM
2014 • SAYI 234 •
PERSPEKTİF
cepheye gidiyordu. Savaş boyunca
babamı ayda sadece iki kere görü-
yordum. Ninem, babam cepheye
gidiyor diye üzülüyordu tabii ama
bir yandan da çok gururlanıyor-
du. Türlü hazırlıklar yapıp çanta-
sına koyuyordu.” Cepheye giden
askerlerin yüklüğünde tütün ve
kahvenin eksik olmadığını anlatı-
yor Senad. Meşhur Boşnak deyimi
olan “Tütünsüz kahve öksüzdür.”
sözünden de bu durum anlaşılıyor.
Zaten farklı bölgelere dağılmış
olan Boşnak halkı, savaştan sonra
iyice dağılmaya başlamış. İş im-
kânlarını farklı yerlerde değerlen-
diren yaklaşık 2 milyon Boşnak’ın
başta Amerika Birleşik Devletleri
olmak üzere Kanada, Almanya,
Avusturya, Avustralya ve Türkiye
gibi ülkelerde yaşadığı biliniyor.
Boşnak diasporası 19. yüzyılın
sonlarında Avusturya-Macaristan
İmparatorluğu’nun baskılarından
ötürü farklı ülkelerde oluşmaya
başlamış. Birinci ve İkinci Dünya
savaşlarında da göç veren Bos-
na-Hersek’in doğal olarak en çok
göç verdiği dönem Bosna savaşı
sonrasında olmuş. Senad, Bos-
na-Hersek’ten ayrılmamış ama
zaman zaman ailesinden ayrı Bos-
na-Hersek’te başka şehirlerde ya-
şamış. “Üniversiteyi bitirdikten
sonra Tuzla’da uzun süre kalama-
dım. Mostar’da Türkçe öğretmeni
olarak bir iş buldum. Ben Mos-
tar’da, eşim ve çocuğum Tuzla’da,
babam Slovenya’da, annem Skaho-
vica’da, kardeşim ise Saraybos-
na’da yaşıyordu. Bu durum neyse
ki dört ay sürdü.” diye anlatıyor.
“Gerçi” diyor, “Boşnaklar ayrılığa,
gurbete alışkın bir millettir.”
Etnik bir anlama sahip olmasa
da bu coğrafyada Müslüman olan-
lara çok yakın bir tarihe kadar Türk
denildiğinden bahsediyor Senad.
Boşnakların, aynı dili konuştukları
Sırp veya Hırvatlara göre kendi-
lerini Türklere daha yakın hisset-
tiklerini de ekliyor. “Boşnak” keli-
mesinin din kökenli bir kullanımı
yokken savaş sonrasında 1995 yı-
lında yapılan Dayton Antlaşma-
sıyla, Bosnalılar için kullanılan
Boşnak kelimesi artık din merkezli
bir kelime hâline gelmiş. 1991’den
sonra ilk defa 2013 yılında yapı-
lan nüfus sayımında halkın ken-
dini “Boşnak” olarak tanımlaması
da büyük etkiye sahip olmuş. Zira
yapılan düzenlemelere göre genel
nüfusta yüzde 51’lik paya, yani ço-
ğunluğa sahip etnik grup, şehrin
idari sahnesinde daha fazla söz
sahibi oluyor. Mecliste de benzer
bir durum söz konusu: Müslüman
bölgesinde meclisin yüzde 80’ini
Boşnaklar oluştururken Sırp böl-
gesinde yüzde 80’lik kısım Sırplar-
dan oluşuyor.
Mehmet Akif Ersoy, İstiklâl
Marşını kaleme aldıktan sonra
“Allah bu millete bir daha İstiklâl
Marşı yazdırmasın.” diye dua eder.
Senad’a göre Boşnakların duası ise
dünyanın gözü önünde yürekle-
ri bugün de yakmaya devam eden
katliamların bir daha yaşanmama-
sı yönünde.
Bosna-Hersek Müslü-
manlarının birlik ve
beraberliklerini pekiş-
tirmelerinde akraba
ilişkileri ve cami ziya-
retleri haricinde günü-
müzde hâlâ aktif olan
tekkelerin de önemli
bir payı var.
Bir Bosna savaş gazisi
Başçarşı sokakları
©
flickr.com/archer10 (Dennis)
©
flickr.com/sinanbali
©
flickr.com/SphotoE
©
flickr.com/armigeress