Dosya
34
PERSPEKTİF
• SAYI 234 • EYLÜL / EKİM
2014
tanınmış sosyal hizmet derneklerinin sahip ol-
duğu kaynakların birçoğuna sahip değillerdir.
Fakat son yıllarda özellikle gençlerin girişimiyle
bu durumu dengelemek için ciddi bir çaba or-
taya konulmuştur. Bağımsız Müslüman “stre-
etworker”lar
1
yoğun yerleşim alanlarında, Müs-
lüman cemaatten ya da çoğunluk toplumundan
dışlanmış gençlere yeni bir başlangıcı mümkün
kılmak için çaba sarf etmektedirler. Müslüman
mahkûmlarla ilgilenen gönüllüler ya da cemi-
yetler bugün oldukça yaygın ve devlet tarafın-
dan takdirle karşılanıyor. Açık Cami Günü gibi
sosyal oluşumlar birçok yerde camilerin komşu-
larıyla ilişkilerini iyileştirmek amacıyla gerçek-
leştiriliyor.
Bütün bunlar, Hristiyan ve Yahudi dernek-
lerin içinde bulundukları duruma uygun olarak
şekillenmelerine benzer şekilde pratik gerekli-
likler sebebiyle oluşmuştur. Dinî ve toplumsal
olarak damgalanan ve tanınmayan bir azınlık
olarak Müslümanların özel durumu, “cemiyet
manevi rehberliği” (Alm. “Gemeindeseelsorge”)
ya da “cemiyet bakımı” (Alm. “Gemeindeerhal-
tung”) olarak adlandırılan kavramların yeniden
incelenmesine neden olmuştur. Bu durum, Al-
manya’daki Yahudi cemaatinin gereklilikleriyle
de benzerlik göstermektedir. İki dinî cemaatin
de çalışmalarındaki ortak unsur, dinî cemiyet
yaşamının korunmasıdır. Öte yandan bazı fark-
lılıklar göze çarpmaktadır:
• Yahudi cemaati kamu tüzel kişiliğine sa-
hiptir, bu durum Müslümanlar için söz konusu
değildir.
• Yahudi cemaatinin eskiden de şimdi de ye-
teri kadar üyesi yoktur, buna karşın Müslüman
cemaat oldukça kalabalıktır.
• Bahsi geçen hukuki form nedeniyle cami
gibi dinî mekân ve kuruluşlar, sinagoglarla aynı
statüye sahip değildir.
• Müslüman cemaatin toplumsal rolü ve
çoğunluk toplumu tarafından algılanışı olum-
suzdur. Yahudi cemaatinin rolü de yeteri kadar
tanımlanmamıştır. “Normal Hristiyan” vatan-
daşlar, dindar Yahudilerle iletişim ya da duygu-
sal bir ilişki içerisinde değillerdir.
• Yahudilerin Sosyal Yardımlaşma Merke-
zi’nin (Alm. “Zentralwohlfahrtsstelle der Ju-
den in Deutschland”) ana çalışma alanı Yahudi
gençlere yönelik gençlik çalışmaları ve Yahudi
göçmenlerin Almanya’ya uyumudur; bu durum
toplumsal açıdan eleştirel karşılanmaz. Buna
benzer şekilde Müslüman cemaat ve dernekle-
rin senelerdir ortaya koydukları çalışmalar gay-
rimüslim çoğunluk toplumu tarafından uyumu
engelleyici olarak görülmektedir.
Devlet tarafından ortaya konulan bu tarz
yanlış anlaşılmaların en önemli göstergesi, bü-
tün zorluklara ve şüphelere rağmen Müslüman
sosyal yardımlaşma çalışmalarının “sosyal hiz-
met” olarak bile algılanmamasıdır. Müslüman-
ların bu anlamdaki çabaları, mevcut tartışmala-
ra yansımamaktadır.
Bir diğer soru da, Hristiyanlığın belirlediği
“manevi rehperlik” (Alm. “Seelsorge”) kavra-
mının doğrudan Müslüman kontekse aktarılıp
aktarılamayacağıdır. Burada Protestanlıkta-
ki “manevi rehperlik” kavramının “iç misyon”
(Alm. “innere Mission”) kavramından çok fazla
etkilendiği belirtilmelidir. Bu sosyal hizmet der-
nekleri sadece hizmet görevi değil, aynı zaman-
da dine yaklaştıran bir bağlayıcı işleviyle birlikte
Alman kamuoyunda etkinlerdir.
Eğer devlet, Müslümanlar için Caritas ya da
Diakonie gibi sosyal hizmet derneklerine doğ-
ru bir süreç arzuluyorsa, kurulması durumunda
Müslüman sosyal hizmet derneklerine de, aynı
diğerlerine olduğu gibi dinî açıdan bir bağlayı-
cılık görevi tanınacağı, yani bir anlamda toplu-
mun geneli içerisinde Müslümanlara karşı bir
sempatinin oluşturulması yönünde reklam ya-
pılabileceği unutulmamalıdır. Bu tutum, İslam’a
karşı yerleşik düşman algısıyla etkin bir şekilde
mücadele edebilmek için özellikle devlet tara-
fından teşvik edilmelidir. Aksi takdirde resmî
Müslüman sosyal hizmet derneği, yukarıda bah-
sedilen rolü üstlenemeyecektir.
Düşman olarak algılanan bir kişi, bu düş-
man algısına karşı savaşamaz. Zincirler, ancak
çoğunluk toplumunun ya da Müslümanlar ta-
rafından tehdit edildiği varsayılan değerlerin
garantörü olan devletin bir üyesinin savunma-
ya geçmesiyle kırılabilir. Devlet yetkililerinin,
Müslümanları sosyal hizmet derneği aracılığıyla
çoğunluk toplumunun bulunduğu gemiye alıp
almayacağı da böylece ortaya çıkacaktır.
1
Streetworker:Gençlikgruplarınaulaşmak için faaliyetgösterensosyalçalışmacılaraverilen isim.