Eylül 2014 - page 29

29
EYLÜL / EKİM
2014 • SAYI 234 •
PERSPEKTİF
çimde şekillenen sosyal hizmet çalışmaları
arasında, Almanya’nın çift yönlü sosyal devlet
olarak tanımlanmasına vesile olan geniş çaplı
tarihî bir ortaklık mevcuttur. Özellikle bu çift
yönlülük ve bunun beraberinde getirdiği çe-
şitlilik ve kurumsal şekillenmeler Alman sos-
yal hizmet modelini dünyada tek kılmaktadır.
Bu yapı, bir yandan büyük kurumlar hâlinde
organize edilen ve sosyal hizmet çalışmaları
yapan bağımsız hamillere geniş çapta ve ço-
ğunlukla kamu kaynakları tarafından finanse
edilen hizmetler sunabilme imkânı vermek-
tedir. Diğer yandan onlara, yardım arayan in-
sanlara karşı sorumluluklarını kaybetmeyecek
şekilde, yasayla sabit olan bir öncelik hakkı
(talilik) ve büyük ölçüde bağımsızlık tanımak-
tadır.
Bu yapıdan, devletle geniş çapta neo-
korporatist ilişki içinde olan muhteşem bir
özgür sosyal hizmet sistemi ortaya çıkmıştır.
Bağımsız sosyal hizmet yapısı, aktif bir şekil-
de çıkarlar oluşturmakta ve geniş çapta ihti-
sas bilgileri sunarak, bu bilgileri -etkili olmak
amacıyla- toplu bir biçimde siyasi karar süre-
cine intikal ettirmektedir. Böylece devlet, hem
müdahele yükümlülüğünü yerine getirmek-
te hem de toplumsal barışı kalıcı bir biçimde
sağlamakta ve onyıllardan beri kendisini ka-
nıtlamış bağımsız sosyal hizmet sistemiyle
karşılıklı işlevsel bir bağlantı kurmaktadır.
Sosyal Hizmetlerde Çifte Sistem
Hukuki olarak sosyal yardım hizmeti, Ver-
gi Kanunu’nun 66. paragrafının 2. kısmının
2. fıkrasında tanımlanmıştır. Sosyal hizmet
“toplumdaki acil ihtiyaç sahibi ve tehlike içe-
risindeki insanların sorunlarının çözümüne
kamu yararı gözetilip kişisel kazanç düşünül-
meksizin yapılandır. Bu sorun, sağlık, ahlak,
1...,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28 30,31,32,33,34,35,36,37,38,39,...68
Powered by FlippingBook