Şubat 2014 - page 32

PERSPEKTİF
• SAYI 228 •
ŞUBAT 2014
32
Dosya
Farklı sosyal ve kültürel köken-
lerden insanların cezaevinde bir
araya gelmeleri hassas bir konu.
Birlikte yaşamın hürken bile her
zaman uyumlu ve kavgadan
uzak yürümediği bir dünyada
cezaevlerindeki kısıtlı imkânlar
daha fazla hassasiyet gerekti-
riyor. Parmaklıkların ardındaki
hayat sadece bir toplum kesiti
sunmuyor, bunun da ötesinde
problemli alanlara da mercek
tutuyor.
Din Mahkûmlar Arasında Hangi Rolü
Oynuyor?
Mahkûmlarla konuşmalarda, “Dinî emirlere
uysaydım, şu an burada olmazdım.” cümlesi sıkça
duyulmaktadır. Bunun yanında mahkûmlardan
sadece çok az bir kısmı cezaevine girmeden önce
dinî bir hayat sürmüş olduğunu iddia etmekte-
dir. Hiçbirinin aktif olarak bir cemaat yaşantı-
sı yoktur ve dinî vecibelerin tatbiki konusunda
çoğunun bir çabası olmamıştır. Bu durum ce-
zaevindeki hayatta da devam etmektedir. Gerçi
İslam, hâlâ kimliği belirleyici bir faktördür ve
mahkûmlar hapishanede “dine kavuşup yeni bir
insan olduklarını” belirtmekten mutluluk duy-
“Yabancı”Bir Ülkede
Mahkûmiyet
Almanya’daki cezaevlerinde bulunan Müslü-
manlar diğer mahkûmlarla benzer özellikleri pay-
laşmaktadırlar; yani birçoğu işsizlik ve fakirliğin
yaygın olduğu bir çevreden gelmektedirler. İlginç
olan ise mahkûmların hapisten önce neredeyse
tamamı göçmen kökenli insanlardan oluşan çok
etnisiteli bir arkadaş çevresine sahip olmalarıdır;
Alman çoğunluk toplumuyla iletişim istisna du-
rumdadır. Mahkûmların çoğu, eğitim görmemiş
ailelerden gelmektedir ve arkalarında başarılı bir
okul hayatı bulunmamaktadır. Yetiştirilme esna-
sında şiddet görme ya da içki ve uyuşturucu ile
tanışma da ulusal ya da kültürel kökenlerine ba-
kılmaksızın bütün mahkûmlarda sıkça rastlanan,
biyografik sabiteler arasındadır.
THORSTEN
BEERMANN*
»
1...,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31 33,34,35,36,37,38,39,40,41,42,...60
Powered by FlippingBook