53
NISAN 2014 • SAYI 230 •
PERSPEKTİF
Ziyaret ettiğiniz mülteci kamplarında sizi en çok
etkileyen şey neydi?
Rohingyalıların durumu onların hikâyelerini
dinlemeye başladığım 2006 yılından bu yana her
geçen gün daha kötüye gidiyor. Yaşadığım en
üzücü deneyimlerden birini kısa bir süre önce
Burma’da yaptığım geziler esnasında yaşadım.
Sittwe ve Arakan’daki evlerinden atılmış binlerce
Rohingyalı vardı. İşleri yok, evleri yok, yanlarına
alabildiklerinden başka hiçbir eşyaları yok ve ger-
çek bir yurtları yok. 20 küsür senedir Bangladeş’te
yaşayan ve sürekli Burma’daki evlerine dönmek
isteyen Rohingyalılar var, fakat dönemiyorlar.
Burma’da bu halka mütemediyen uygulanan par-
çalama ve etnik temizlik politikası gerçekten kor-
kunç.
Kitabınızda en etkileyici hikâyelerden biri de
Fatıma’nın hikâyesi: Fatıma Burma makamlarından
izin almadan evlendiği gerekçesiyle iki defa çocu-
ğunu aldırmak zorunda bırakılıyor, eşi 6 ay hapiste
yatıyor ve işkence görüyor. Ardından çok fazla suç
işledikleri gerekçesiyle yetkililer evlenme izni ver-
meyi reddettiklerinden ülkeden kaçmak zorunda
kalıyorlar. Buna benzer hikâyeleri dinlerken ne his-
settiniz?
Hem yürek burkan hem de sinir bozan bir du-
rum bu. 20 yılı aşkın bir süre dünyanın pek çok
ülkesi Burma’ya çeşitli yaptırımlar uyguladı. Bu
yaptırımların sebebi ülkedeki siyasi hükümlüler
ve insan hakları ihlalleriydi. Fakat şimdi bu ülke-
lerin neredeyse tamamı bugün bu haksızlıkların
hâlâ hüküm sürdüğü Burma’ya millî menfaatleri
sebebiyle yaptırımları gevşetmiş ya da kaldırmış
durumda. Bu durum bana göre uluslararası toplu-
mun izlediği politikaların iki yüzlülüğünü göste-
riyor.
Bu yüzden projeyle insanları silkelemek ve
onlara Burma’da bu gibi insan hakları ihlallerinin
hâlen devam ettiğini söylemek istiyorum. Fotoğ-
rafın bu anlamda insanları soru sormaya teşvik
eden bir gücü olduğunu düşünüyorum.
Dünya çapında 12 milyon vatansız insan var.
Proje kapsamında ziyaret ettiğiniz diğer vatansız
topluluklar ile Rohingyalılar arasında herhangi bir
fark gözlemlediniz mi?
Dünya çapında 12 farklı vatansız topluluğu
fotoğraflama imkânı buldum; vatansız Rohingya-
lıların durumu bugün dünya üzerinde en ekstrem
örnek. Dünyada çok az vatansız topluluk Rohing-
yalılar kadar tecrit edilmiş ve onlar gibi en temel
haklarından mahrum bırakılmıştır.
Onlar aynı zamanda bir milyonu geçen sayıla-
rıyla dünyadaki en geniş vatansız topluluk. Çoğu
insan “vatansızlık” gibi bir meselesinin var oldu-
ğundan bile habersiz ve bu durum bu problemi
yaşayan mağdurlar açısından da büyük bir sorun.
Kitap amacına ulaştı mı sizce?
Her ne kadar geçmişe nazaran meseleye daha
fazla medya ilgisi olsa da geniş bir kesimin Ro-
hingya hakkında hiçbir şey bilmediği kanaatinde-
yim. Vatansızlık sorununu Rohingyalılar örneğin-
de içinden çıkılmaz hâle getiren şeylerden biri de
çözümün büyük oranda siyasi iradeye bağlı olması
ve yasal değişiklikler gerektirmesi. Dolayısıyla si-
yasilerin bu konunun çözümünde istekli davran-
maları ve insanların resmî olarak anavatanlarında
var olabilmelerine imkân tanıyan yasal değişiklik-
leri mümkün kılan bir politik sistem geliştirmeleri
gerekiyor. Rohingya örneğinde bu ülke Burma.
Bumesele aynı zamanda dünyanın her yerinde
politikanın en hassas konularından birini de kap-
sıyor; o da kimin bir ülkenin vatandaşı olup olma-
dığına devletin karar vermesi. Burma’da bu soru-
nun çözümü adına siyasi arenada içeriden hiçbir
irade mevcut değil; buna Aung San Suu Kyi de da-
hil. Devlet vatansız Rohingyalıların durumuna bir
çözüm bulmak için bir siyasi irade göstermiyorsa,
uluslararası toplumun o ülkeye uygulayacağı baskı
tek başına mevcut durumu değiştirmeye yetmeye-
cektir. Dolayısıyla Burma’da içeriden bir değişik-
lik olana dek uluslararası camianın Burma’ya va-
tandaşlıkla ilgili kanunlarını gözden geçirmesi ve
1982 tarihli vatandaşlık yasaları üzerinde Rohing-
yalıları da kapsayacak bir değişiklik yapması ko-
nusunda baskı yapmaya devam etmesi gerekiyor.
Greg Constantine,
Exiled to Nowhere:
Burma’s Rohingya (Hiç-
bir Yere Sürgün: Bur-
ma’daki Rohingyalılar)
isimli kitabıyla Rohingya
Müslümanlarının mülteci
kamplarındaki içler acısı
yaşamlarına ışık tutuyor.
Greg Constantine söyleşisi-
nin tamamı için Facebook
sayfamızı ziyaret edebilir-
siniz.
perspektifeu