Background Image
Previous Page  16 / 68 Next Page
Basic version Information
Show Menu
Previous Page 16 / 68 Next Page
Page Background

Gündem

16

PERSPEKTİF

• SAYI 235 • KASIM

2014

ASTRID JULIA

LAMBREGTS

*

35 yaşındaki İskoçyalı iki çoçuk babası Abdul

Hafız, Haziran ayında Twitter’da Kürtler ve Şiiler

hakkında ırkçı ifadeler içeren ve IŞİD’e katılmak

istediğini belirten mesajları nedeniyle Eylül ayın-

da hapis cezasına çarptırıldı. Kendisine verilen

16 aylık hapis cezası bugüne kadar Twitter trol-

lerine verilen en ağır ceza olarak kayıtlara geçti;

zira benzer vakalara verilen cezalar 12 haftayı

geçmiyordu. Davaya bakan savcı verilen hükmü

savunarak, şiddetten uzak bir toplum düzeninin

sağlanabilmesi için halkı benzeri söylemleri po-

lise bildirmeleri konusunda yüreklendiren açıkla-

malar yaptı. Twitter’da 4 takipçisi olan mahkûm

ise söz konusu bildirimleri ağır alkol etkisindey-

ken yazdığını ifade etti.

Ağustos ayında Hafız’ın yargılanması tüm hı-

zıyla devam ederken Londra’nın en işlek caddesi

Oxford’ta IŞİD’in propaganda broşürleri dağıtıl-

dı. Olay yerine çağrılan polis, söz konusu kişile-

re müdahelede bulunmazken, broşürlerin suç

unsuru içerip içermediğinin yapılacak inceleme

sonucu tespit edileceğini bildirdi. Öğrencilerden

oluşan ve iyi organize olmuş grup broşürlerin

Yasaları

IŞİD ve Terör

Ağustos ayında Londra’nın en işlek

caddesi olan Oxford’ta IŞİD yanlıları

broşür dağıttı. En üst düzeye çıkarılan

güvenlik önlemleri ile bu açık propo-

ganda arasındaki tutarsızlık ise dikkat

çekiyor.

yanında kurulması planlanan sözde İslam dev-

letinin coğrafi sınırlarını gösteren haritaları da

sergilemişti.

Başkent polisinin IŞİD propagandası yapan

broşürlerin dağıtımı karşısında sergilediği pa-

siflik, Hafız’ın sanal propagandasına verilen sert

tepki ve Başbakan David Cameron’un IŞİD’in

gerçekleştirebileceği saldırılara karşı uyarıda bu-

lunmasının ardından Birleşik Krallık’ta aynı ay

içerisinde güvenliğin “ikinci en yüksek ” seviyeye

çıkarılmış olması göz önünde bulundurulduğun-

da oldukça çelişkili bir tutum ifade ediyor. Zira

güvenlik seviyesinin yükseltilmesi aynı zaman-

da emniyet birimlerinin hareket alanlarının ge-

nişletilmesi anlamına geliyor ve bu durum önü-

müzdeki bahar ayında gerçekleşecek parlamento

seçimleri ile birleştirildiğinde önemli bir siyasi

baskıyı beraberinde getiriyor. Bu baskıyı İngilte-

re’nin Irak Başbakanının ricası ve parlamentonun

ezici bir çoğunlukla (43’e karşı 524 oyla) verdiği

destek üzerine IŞİD’e karşı başlatılan hava saldı-

rılarından da anlamak mümkün.

Peki nasıl oluyor da sadece yargı değil aynı

zamanda yasama mensuplarının da bu ve benzeri

tutumlara müsamaha göstermeyeceklerini ifade

ettikleri ve terör tehdidi algısına bağlı olarak gü-

venlik tedbirlerinin artırıldığı hassas bir dönemde

IŞİD sempatizanları başkentin ortasında ve poli-

sin gözü önünde propaganda yapabiliyor?

Söz konusu broşürlerin, IŞİD’e açıkça atıfta

bulunmayan, dolayısıyla bariz bir suç unsuru içer-

meyen şekilde titizlikle hazırlandıkları bir gerçek.

“Hilafet kuruldu” başlıklı broşür Müslümanların

yerine getirmeleri gereken bir takım şartlar sıra-

larken bunlardan birinin de hilafet topraklarına

göç etmek olduğunu öne sürüyor. Polisin pasif

tavrı, broşürlerin içeriklerinin ve sakince dağıtıl-

masının ilk bakışta ifade özgürlüğü kapsamında

algılanması ihtimaliyle açıklanabilir.Her ne kadar

düşünce ve ifade özgürlüğünü sınırlayan istisna-

lar mevcut olsa da, hilafet topraklarına dolaylı bir

göç etme çağrısı içeren broşürlerin istisna teşkil

edip etmediğine mahkeme karar verecek.

Görev döneminde göç yasalarını sertleştiren

değişikliklerle tanınan ve terör şüphelilerinin

gözaltı süresinin uzatılmasına dair çıkışlarıyla

bilinen İçişleri Bakanı Theresa May, Birleşik Kral-

lık’ta ikamet eden radikallerden gelebilecek terör

tehdidine karşı yeni bir kanun tasarısı hazırlı-

yor. Buna göre broşür dağıtmak şeklinde de olsa

Gölgesinde

Birleşik Krallık