Gündem
18
PERSPEKTİF
• SAYI 235 • KASIM
2014
Sene 1998: Köln’de tek odalı bir öğrenci evi.
İçeride hepsi 16 yaşlarında olan altı genç var.
O zamanlar İslami bilinç edinme kaygısı duyan
herkesin okuduğu kitaplar okunuyor, ardından
çay-bisküvi eşliğinde tartışılıyor. Bu mütevazi
ikram, üniversite okumak için Türkiye’den Al-
manya’ya gelmiş bir doktora öğrencisinin her
hafta şaşmayan ikramı. Seneler sonra nerede çay
ve bisküvi görülse, bu sohbetlerin akla gelmesi-
nin yegâne nedeni de bu. Ali, gençlerle yapılan
gezi, spor müsabakası gibi aktivitelere ilgili de-
ğil. Gençlik çalışmaları sorumlusuna şöyle diyor
bir keresinde: “Bu sohbetler olmasa benim bura-
da işim olmaz!” Bir genç olarak sadece ilmî faa-
liyetleri öncelediğini vurgulayan bu lafına şöyle
bir cevap alıyor: “Bu sohbetler, bizim buluşmala-
rımız, hepsi gençlerle bir arada olmanın parçası.
Spor müsabakası, gezi, buluşma ya da eğlence-
ler... Okumak dışındakiler sana basit gibi gelse
de bütün bunlar gençlere yetkinlik kazandırı-
yor.” Nitekim Ali, bu konuşmadan kısa bir süre
sonra, basit olarak tanımladığı bütün çalışmala-
rın gençlere organizasyon kabiliyeti, sorumluluk
bilinci ve idari yetkinlikler kazandırdığını anla-
yacaktır.
Ali, şu an 32 yaşında. Irak-Şam İslam Dev-
leti (IŞİD) isimli oluşumun Orta Doğu’da kanlı
eylemleri etrafındaki tartışmaların taşındığı Al-
manya’da yaşıyor. Çay-bisküvi eşliğinde gerçek-
leştirilen ev sohbetlerinin yanında Müslüman
IŞİD gündemi tüm Avrupa’yı meşgul ederken Müslümanlar, aşırılıkla mücadeleye yönelik
etkin gençlik çalışmaları yapmamakla itham ediliyor. IGMG Gençlik Teşkilatının Abi-kardeş
çalışması, bu ithamların hem yersiz, hemde art niyetli olduğunu ortaya koyar nitelikte.
ELIF ZEHRA
KANDEMIR
»
ekandemir@perspektif.eugençlere yaşadıkları ülkelerde eşit yurttaşlar
olarak öz güven kazandırma noktasında çalış-
malara katılmış, yıllarca farklı projeleri yönet-
miş. Yine de her gün gazetelerde “İslam adına
gerçekleştirilen şiddet eylemlerinin aslında İs-
lam’a uygun olduğunu” iddia eden köşe yazar-
larını ya da “İslami cemaatlerin gençleri nefret
vaizlerinden korumada yetersiz kaldığına” dair
yorumları okuyor. İğneyle kuyu kazar gibi, ilmek
ilmek işlenen gençlik çalışmalarına takdir bek-
lemese de, herhangi bir maddi destek görmeden
bunca yıldır istikrar gösteren çalışmaların man-
şetleri hiçbir zaman süslemeyeceğini biliyor.
Abi-kardeş çalışmasının
*
Köln çevresindeki
sorumlusu olan Muhammed Şener, ilgilendik-
leri gençler arasında herhangi bir radikalleşme
eğilimi görülmediğinden bahsediyor. Ona göre
bunun nedeni, çok küçük yaşta ilgilenmeye
başlanılması dolayısıyla gençlerin bu tarz eği-
limlere hiç yönelmemeleri. “Şimdiye kadar hiç
böyle bir tecrübe yaşamamış olmamız, aslında
çalışmanın başarısını ortaya koymuyor mu?”
diye de ekliyor. Köln’de yaşları 12 ila 30 arasında
değişen gençlere yönelik 44 abi-kardeş grubu
var. Muhammed, “adam adama markaj” şeklin-
deki bir slogandan bahsediyor: “Gençlerin ailevi
sıkıntılarına yardımcı oluyoruz. Mesela baba ile
oğlu arasında sorun vardı. Genç beni haberdar
etti; babasıyla üçümüz oturup sorunu çözdük.”
Gençlerle birebir ilgilenme, arkadaş çevresindeki
Bir Çay, Bir Bisküvi:
Görülmeyen Gençlik Çalışmaları