OkuyucuMektupları
Yazı İşleri, gelen mektupları kısaltma
ve değiştirme hakkına sahiptir.
Okuyucu mektupları, dergi redaksi-
yonunun görüşlerini yansıtmamak-
tadır.
Bize görüşlerinizi bildirmek için:
Adres
Perspektif
Merheimer Strasse 229,
D-50733 Köln
Telefon +49 221 942 240 – 46 / 47
Fax
+49 221 942 240 21
e-posta
PERSPEKTİF
• SAYI 234 • EYLÜL / EKİM
2014
6
Perspektif 233/2014
Antisemitizmden öğrenmemiz gerekenlere ye-
terince yer verdiğinizi düşünüyorsanız, artık
Müslümanların dertleriyle dertlenmeye başla-
yabilirsiniz. Belki birazcık olsun Müslümanlara
ses vermekten çekinmezsiniz. Kendinizce geçerli
sebepleriniz vardır dosyayı hazırlarken, ama bu
sebeplerin öldürülen binlerce masum insan için
geçerliliği var mı? “Antisemitizm yoktur.” demi-
yorum, sadece biz kendi dertlerimizle ilgilenelim.
Rabia Yolcu
Dergiyi baştan sona inceledim. İsrail’in acımasız Gazze saldırıları dolayı-
sıyla dosya konusu eleştirilebilir. Müslümanların yaraları bu kadar tazey-
ken eleştirilerin olması normaldir de. Ancak İsrail terörünün en üst nok-
taya çıktığı bir dönemde Müslümanların Yahudi düşmanlığı konusunda
hassas olması gerektiğini hatırlatması açısından dosya isabetli olmuş.
Sefer Ayhan
TEMMUZ /AĞUSTOS2014 |YIL20 |NR./SAYI233
AYLIKHABER-YORUMDERGİSİ
CFCM’in
Açıklaması
NeAnlamaGeliyor?
s.
24
Irak‘ın
Yönetilemez
Dinamikleri
s.
54
İmamHatipLisesivePolitize
Edilen Haklar
s.
22
“Hemkriminalbir
rejimidestek-
leyiphemde
demokrasides-
tekçisiolarak
görülmeyinasıl
bekleyebilirsi-
niz?”
s.
48
İmam Hatip Lisesi ve
Politize Edilen Haklar
Avusturya’da Türkiye kökenli
göçmenlere karşı tarif edilemeyen
bir hınç var. Bu hınç, insanların
kendilerine verilen haklarını tabii
olarak sahiplenmelerine engel ol-
maya kadar uzanıyor. Müslüman
cemaat, özel okul açabiliyor mu?
Evet. Peki bu okul devlet tarafın-
dan tanınmak zorunda mı? Hayır.
Ortada bir suç var mı? Hayır. Her
şey yasal zeminde ve hukuk kural-
ları içinde ilerlerken medya neyin
telaşını yaşıyor, siyasiler neye yö-
nelik böyle sert açıklamalar yapı-
yor anlamak gerçekten güç.
Süleyman Akkuş
Tarihsel Tecrübelerden
Öğrenilebilecekler
Bir zamanlar İbn Meymun gibi
Yahudi bir filozofu yetiştirebil-
Truva Atı Tartışması ve
Birmingham Okullarında
Komplo Teorileri
İngiltere’de Müslüman aşırılara
yönelik gerçekleştirilen “filtrele-
me”nin ardından öğretmenlerin,
okullardaki idarecilerin ve öğren-
cilerin “İngiliz değerleri”ne (bu
değerler neyse ve kim tarafından
tanımlanıyorsa artık) sahip olma-
sı gerektiği, ancak bu değerlere
sahip olanların İngiltere’de nefes
alabilecekleri üstüne basa basa
vurgulanmış oldu. Soruşturmada-
ki eksiklikler ve Müslüman ya da
gayrimüslim okul idarecilerinden
gelen tepkiler hasır altı edildi.
Artık önümüzdeki aylarda eğitim
reformuyla alakalı, Müslümanları
baskılayacak en absürt öneriler
bile dile getirilebilir.
Aysel Çetiner
mişiz. Şimdilerde İsrail’in politi-
kalarını eleştirirken antisemitik
söylemleri de reddetmek gerekti-
ğini söylediğimiz arkadaşlarımız,
bizlere davayı satmışız gibi bakı-
yorlar. Hâlbuki Müslüman, ilke-
lere dayalı bir duruş geliştirmeli,
kendisine yapılmasını istemediği
bir şeyi başkalarına yapmamalı.
Ama mevcut durum o kadar ger-
gin ki kimse kimseyi dinlemek
istemiyor. Böyle bir durumda İbn
Meymun gibi filozoflar yetiştire-
bilme imkânımız her geçen gün
uzaklaşıyor bizden.
Cemil Serdar
AntisemitizmTartışmasın-
da Neleri Kaçırıyoruz?
İsrail-Filistin çatışması nedeniyle,
İsrail’den bağımsız Yahudileri ve
Yahudiliği düşünmek zorlaşıyor.
Ancak Avrupa’da azınlık konu-
munda yaşayan Yahudi ve Müs-
lümanların birbirlerini yakından
tanımaları ve ortak tecrübelerden
faydalanmaları çok önemli. Ya-
hudiler bin yılı aşkın bir süredir
Avrupa’da azınlık olarak yaşıyor.
Bu konuda Müslümanların Yahudi
tecrübesinden öğrenebilecekleri
çok şey var, şayet Avrupa’da kalıcı
bir birlikte yaşama kültürü gelişti-
rilmek isteniyorsa.
Fatma Kanat
“Yahudiler nankör, çocuk kanı
içerler,
birbirlerini
tutarlar.”
komplo teorilerinin büyük kıs-
mının Avrupa kaynaklı olmasına
rağmen, hâlihazırda antisemitizm
denince Müslümanların ön plana
çıkarılması medyanın algı oluş-
turmada ne derece etkin olduğu-
nu anlama açısından önemli.
Muhammed Talha Reisoğlu
Dosya/Söyleşi
32
PERSPEKTİF
• SAYI 233 • TEMMUZ / AĞUSTOS 2014
çalışmalarımızda aşkın bir iletişim hedefliyo-
ruz.Bu tarz bir ilişki,Yahudilerin İslamofobi’ye
ve Müslüman karşıtlarının bağnazlığına karşı
harekete geçmelerini; Müslümanların da anti-
semitizm ve soykırımı inkar edenlere karşı dur-
malarını öngörüyor. Bu anlamdaMüslüman ve
Yahudilerinuzlaşmasıetrafında şekillenenulus-
lararasıbirhareketinoluştuğunu söyleyebilirim.
PekiMüslüman veYahudiler arasındakigörüş-
melerdene tarzanlaşmazlıklarortayaçıkıyor?
Büyük ihtimalle en yorucu anlaşmazlık,Orta
Doğu’da İsrailliler ve Filistinliler arasında olan-
dır. Bu soruna dair benim sorum şu: Müslü-
manların büyük çoğunluğunun Yahudilere gü-
venmediği ve Yahudilerin büyük çoğunluğunun
Müslümanlaragüvenmediğibirortamdanasılbir
uzlaşma ve barış sağlanacak? “İbrahim’inOğul-
ları” isimli kitabımızda –bir haham ve imamın
beraber yazdığı ilk kitaptır-Müslüman veYahu-
dilerarasındagüvenoluşturulmasınıngerekliliği
üzerindedurduk.Böylelikle ilksorunun İsrail-Fi-
listin çekişmesi olduğu gerçeğinden hareketle
barış sürecineyardımetmeyeçalışıyoruz.
Dindarlararası diyalog, kimileri tarafından
inançların yumuşatılarak diğer dinlerle uyumlu
hâlegetirilmesiprojesiolarakalgılanıyor.Bu iddi-
alarhakkındanedüşünüyorsunuz?
Bu tarz söylemleri cahilcebuluyorum.Nebe-
nimMüslümanları Yahudiliğe geçirmek gibi bir
niyetim var,nedeMüslümanlarınbizYahudileri
İslam’a çevirmekgibibirderdi.Amabu,karşılık-
lı anlayış ve saygı gayreti içinde olmayacağımız
anlamınadagelmiyor.Temelolarakaltıçizilmesi
gerekenşey,21.yüzyılda,yanidinîanlayışvebe-
raberlikçağındayaşadığımızdır.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nun sert
eleştirilerinekarşı İsrailveFilistinhalkıhâlâbarışçıl
bir şekildeberaberceyaşayamıyor.Problemler çö-
zülsebile ikicemaatarasındaki ilişkilerdebir ilerle-
meolmayacakgibi.Bukonudadüşünceniznedir?
İsrail-Filistin çatışmasının ötesinde iki dinî
topluluğu ilgilendiren başka konular da var.Av-
rupa’ya bakın: Dinî haklarımıza yapılan saldırı
konusunda ikimuhteşem örnek karşımızda du-
ruyor: Sünnet ve hayvanların dinimize uygun
kesilmesi. Bunun dışında geçtiğimiz Avrupa
Parlamentosu Seçimlerinde radikallerin ve sağ
kanadın oy kazanmasıyla sonuçlanan aşırı fikir-
ler gibi hâlledilmesi gereken bir sürü konu var.
Yakınımızıgöremeyipsadece İsrail-Filistinçatış-
masınaodaklanamayız;OrtaDoğu’daki farklılık-
larımız dışında gerçekten ilgilenmemiz gereken
meselelervar.
Biz politikayı politikacılara bıraktık; ba-
rış için çalışıyoruz. Birbirimizin geleneklerine,
inançlarına, ayetlerine daha anlayışlı olmayı;
politikacıların da barış süreci için kendilerini il-
gilendiren konuları hâlletmelerini diliyoruz. Bu
nedenle uluslararası çalışmalarımız arasında
tümMüslüman ve Yahudileri biraraya getirmek
var.Hedefimizher ikicemaat içinde ılımlıbiror-
tamvemerkeziyetin sesiolmak.Öylebir sesola-
cağız ki, tümdinî radikallerin ve fanatiklerin re-
torikveserteleştirilerinibastıracağız.İştebuses
Müslümanların veYahudilerin arasındaki gerçek
uzlaşmayı sağlayacak.
33
TEMMUZ / AĞUSTOS
2014 • SAYI 233 •
PERSPEKTİF
Bir düşünce akımı olarak antisemitizm,Hz.
İsa’nın –yani Hıristiyan öğretisine göre Tan-
rı’nın oğlunun– öldürülmesinden tamamıyla
Yahudilerin sorumlu olduğu inancına dayan-
maktadır.
1
Ancakbu inancın varlığı,kişiyiHris-
tiyanlığın doğrudan antisemitik bir doktrine
sahip olduğu sonucuna götürmemelidir. Zira
Hristiyan akaidinin esaslarından biri olan Hz.
İsa’nın çarmıha gerilmesi olayı ile bu olay hak-
kında ileri sürülen farklı yorumları birbirinden
ayırt etmek gerekmektedir. Yahudilerin “Tanrı
katilleri” olarak algılanması, işte bu farklı yo-
rumlardan sadece biridir.Ne var ki bu algı,Ya-
hudilerin sinsi ve hilekâr bir millet oldukları
varsayımına yol açmış ve her kötülüğün arka-
sında bir Yahudi oyununun olduğu klişesi Av-
rupa’dabir şekildeyaygınlıkkazanmıştır.Çocuk
kanı içtiklerinedairhikâyelerden,gizli birdün-
ya hâkimiyeti komplosu içerisinde olduklarını
ilerisürenmeşhurefsaneyekadar tarihboyunca
Yahudiler birçok ithamla karşı karşıya kalmış-
lardır.Avrupa’da“Yahudisorunu”olarakgelişen
bu genel düşmanlıkNaziAlmanya’sının,Yahu-
dileri kamplarda toplayıp katletmesiyle doruk
noktasınaulaşmıştır.
AntisemitizmTartışmasında
NeleriKaçırıyoruz?
Son zamanlarda gündeme getirilen
“İslami antisemitizm” kavramı ile Ya-
hudilere karşı beslenen düşmanca
duyguların Müslümanlar arasında
görece daha yaygın olduğu dile ge-
tirilmektedir. Fakat bu tartışmada İs-
lam’ın 1400 yıllık tarihi boyunca yay-
gınlaşmamışbirdüşünceyedairbazı
noktalargözdenkaçırılmaktadır.
AYDIN
SÜER
*
»
İslamdüşüncesinde ise–enazındanmodern
dönemekadar–Yahudileribudenlikaranlıkgüç-
lerlebağdaştırankomplocubiranlayışa rastlan-
maz. Dolayısıyla İslam’da, köklü bir antisemi-
tik geleneğin varlığından bahsetmekmümkün
değildir.
2
Bu, Yahudilerin İslam dünyasında ön
yargılara vehukuki kısıtlamalaramaruz kalma-
dıkları anlamına gelmiyor elbette.Nitekim her
şeydenönceYahudilerMüslümanlaragöredaha
düşük bir hukuki statüye sahip idiler. Silah ta-
şımalarınaveatabinmelerinemüsaadeedilme-
diği gibi şahitlikleri de ancak belli durumlarda
kabul edilmekteydi.
3
FakatMüslümanların Ya-
hudilere karşı tutumları,diğer gayrimüslimlere
karşı olan tutumlarından farklı değildi.Davra-
nışlarını korku venefretdeğil,bütüngayrimüs-
limlere karşı sergilenen bir üstünlük duygusu
belirliyordu.
4
OyüzdenHristiyanantisemitizmi-
nin taşıdığı özelliklerinMüslümanlara yabancı
1
Flannery,EdwardH. (1985):TheAnguishof the Jews.Twenty-ThreeCenturiesofAntisemi-
tism,Mahwah,NJ:PaulistPress
2
Grosfoguel,Ramón (2009):HumanRightsandAnti-SemitismafterGAZA,HumanArchitec-
ture: Journalof theSociologyofSelf-Knowledge,Yıl7,Sayı2, s.94
3
Kalmar, IvanDavidson (2009):Anti-Semitismand Islamophobia.TheFormationofaSecret,
HumanArchitecture: JournaloftheSociologyofSelf-Knowledge,Yıl7,Sayı2, s.138
4
Kuran,Ercüment (2004):XIX.YüzyıldaTürkiye’deKültürDeğişmesi,E.KuranveM.Türköne
(Der.):Türkiye’ninBatılılaşmasıveMillîMeseleler,Ankara:TürkiyeDiyanetVakfıYayınları, s.24
©
Flickr.com/MikeLicht,NotionsCapital.com
Dosya
23
TEMMUZ / AĞUSTOS
2014 • SAYI 233 •
PERSPEKTİF
1
lam-Schule-stoesst-auf-Ablehnung.html
2
3
file:///C:/Users/perspektif/Desktop/schulen_im_schuljahr_201213_nach_dem_schuler-
halter_020954.pdf
4
file:///C:/Users/perspektif/Desktop/schuelerinnen_und_schueler_im_schuljahr_201213_
nach_dem_schulerhalter_029640.pdf
eğitim verecek olması. Fenni ilimlerin yanında
öğrencilerin din eğitimi almalarınımümkün kı-
lan,bununötesindeArapça, İngilizcevebulunu-
lan ülkenin dilinin öğretilmesi açısından ideal
bir eğitimmodeli sunan İmam Hatip okulu bir
fırsat olarak değerlendirileceğine, hükûmet sa-
dece Viyana Üniversitesi’nde 2016 yılında açıl-
ması planlanan venasılfinanse edileceğine dair
hâlâ kesin sonuç alınmamış olan İslam İlahiyatı
bölümünündesteklendiğinibelirtti.Dahadakö-
tüsü,Erdoğan’ınziyaretiylebirlikteAvusturya’da
yaşayanTürkiyekökenlilerinhâlâbir“kimlik so-
rununa”sahipolduklarıve“dahagüçlübiruyum
politikasının yürütülmesi gerektiği” belirtilince
özellikleTürkiyekökenliMüslümanlar,tartışma-
nınsağpopülistunsurlartaşımasısebebiyleciddi
hayalkırıklığınauğradılar.
Öte yandan İmam Hatip Lisesi ile daha da
görünür hâle gelen başka çifte standartlar da
var.Okulun,Avusturya tarafından tanınandiplo-
malar verebilmesinin ilk yolu–daha önceden de
ifade edildiği gibi- kamu hukukuna tabi olması.
Eğitim Bakanlığı’nın vereceği bu statüden ayrı
olarakTürkiye ileAvusturya arasında imzalana-
cak bir devlet anlaşması da, İmam Hatip Lisesi
diplomalarının Avusturya’da tanınabilmesini
sağlayabilir. Fakat 1946 yılında Avusturya’da
kurulan ve Fransızca eğitim veren Lycée Fran-
çaisokulundan farklıolarakKurz,Türkiye ilebir
devlet anlaşması imzalanma ihtimalinin bulun-
madığını belirtti. Bu durum, Türkiye ile Avus-
turya arasındaki bilateral ilişkilerin ne seviyede
olduğunu göstermesinin yanında, azınlıkların
tabiihaklarınınkökenülke siyasetiylene şekilde
sekteyeuğratılabileceğinindeaçıkbirgöstergesi.
Türkiye’de1882yılında,AlmancakonuşanKato-
lik çocuklara yönelik olarak kurulan bir okulun
diplomalarının tam100yıldırTürkiye tarafından
tanınmasına rağmen Avusturya’da İmam Hatip
Lisesi’ne bu kadar fazla tepkinin ortaya konul-
masınınbaşkabiraçıklamasıolamaz.
Müslümancemaatin toplumaolumlukatkılar
sağlamak adına yürüttüklerigençlik çalışmaları-
nın biledeğer görmediği,bilakis gizli ajandalara
sahipmisyonerlik faaliyetleri olarak algılandığı
ülkelerde,eğitim çalışmalarınınveMüslümanla-
rın zatenmevcutolanhaklarınıuygulamalarının
bu kadar tepkiyle karşılanması kimse için değil,
sadeceAvusturya toplumu içinuzun vadedebir-
çokşeykaybettirir.
©
APA
Gündem
PERSPEKTİF
• SAYI 233 • TEMMUZ / AĞUSTOS 2014
22
İmamHatipLisesive
PolitizeEdilenHaklar
Avusturya’daönümüzdekidönem eğitimebaşlamasıplanlanan İmamHatip
Lisesi,ülkegenelindeyenibir tartışmaya sebepoldu.T.C.BaşbakanıErdoğan’ın
Avusturya ziyareti,okulun verdiğidiplomanınAvusturya’da tanınması, ikiülke
arasında eksikliğihissedilenKültürAnlaşmasıgibi tümunsurlarınötesindebu
tartışma Avusturya’nınMüslümanlara yönelik siyasetindekimühim bir açığa
işaretediyor:Müslümanlarınhaklarınınsiyasibirkonuhâlinegetirilmesi.
GeçtiğimizaylardaViyana’da inşasıtamamla-
nan İmamHatipLisesi’nineğitimebaşlama tari-
hiyaklaştıkçaAvusturya’da ilginçbirtartışmanın
fitili alevlendi. 9 yıllık zorunlu eğitimini bitiren
öğrencilerin kabul edileceği okula dair Yeşiller
Partisi,özel imam eğitimine açıkbir şekildekar-
şıolduğunu ifade etti. İslam karşıtıFPÖBaşkanı
Strache, “projenin her koşulda engellenmesini”
istedi.
1
Dışişleri veUyumBakanı SebastianKurz
ise, “bu yolun çok tehlikeli bir yol olduğunu”
2
belirtti.PekiMüslüman cemaatin ihtiyacıbağla-
mındakendilerineverilenhakkıkullanıyorolma-
larınasılbir“tehlike”teşkilediyor?
19. yüzyıla kadarmezhep okullarının yaygın
bir şekilde bulunduğu Avusturya’da, okulların
“mezhep dışı hâle getirilmesi” süreci o dönem-
den1962yılındakiOkulReformu’nakadardevam
etse de, Avusturya’da hâlâ birçok özelmezhep
okulu (Alm. “konfessionelle Privatschule”) bu-
lunmaktadır.Buokullardankamuhukukuna tabi
olan okullar, diğer devlet okullarıyla neredeyse
eşitbirpozisyoneldeederlervekamuhukukuna
tabiolanokullarınöğrencileri,diğerdevletokul-
larınınmezunlarının diplomasıyla eşit bir dip-
loma alırlar.Avusturya’da kamu hukukuna bağlı
tüzel kişiliğe sahip olan dinî cemaatler, örneğin
Katolik Kilisesi ya da Avusturya İslam Cemaati
(IGGiÖ), özel okul kurma hakkına sahiptir.Dinî
ELİFZEHRA
KANDEMİR
»
enüstmerci (örneğin IGGiÖ) tarafındanmezhep
okulu olarak tanınan okullar da “özel mezhep
okulu”olarak tanınırlar.
Simmering’de eğitime başlaması planlanan
İmam Hatip Lisesi, henüz kamu hukukuna tabi
olmayan,fakat IGGiÖtarafındanAvusturyayasa-
larınauygun şekilde“özelmezhepokulu”olarak
tanınan birÖzel İslamOkulu olmasına rağmen
ciddibirdirençle karşılaştı.Okulunhenüz kamu
hukukuna tabiolmaması (Alm.“Öffentlichkeits-
recht”), bu nedenle de mezunların diplomala-
rının Avusturya’daki diğer devlet okullarının
diplomaları gibi olmaması eleştirilirken, ülkede
hizmet veren ve kamu hukukuna tabi olmayan
diğer özel/mezhep okulları dikkate alınmadı.
Zira Avusturya’da özel okullar ya da özel İslam
okulları ilk defa kurulmuyor.StatistikAustria’ya
göre2012/13yılındahamili,federaldevlet,eyalet
ve belediyeler olan 5.400 okulun yanında Roma
Katolik Kilisesi’ne ait 288, Protestan Kilisesi’ne
ait 24, İsrail Cemaati’ne ait 7, Avusturya İslam
Cemaati’ne bağlı ise 6 okul bulunuyordu.
3
Aynı
yıl Avusturya İslam Cemaati’nin hamili olduğu
okullarda534öğrenciyeeğitimverilmişti.
4
Fakat mesele, IGGiÖ’nün okulu, “Özel İs-
lamOkulu” olarak tanıması değil.Kamuoyunda
tereddüte neden olan esas konu, okulun Tür-
kiye’deki İmam Hatipmodeline göre ve Türkçe