Haziran 2014 - page 39

39
HAZİRAN 2014 • SAYI 232 •
PERSPEKTİF
İngilizler hariç Asyalı ya da Avrupalı her çeşit ya-
bancıyı burada görmek mümkün. Her ramazan-
da hediye olarak aldığım küçük süs kutularında
paketlenen ve soyulmayan, yumuşayana kadar
yoğurulup sonunda da suyunun içildiği Pakis-
tan mangolarından arıyorum. Peş peşe dizilmiş
onlarca meyve tezgâhlarından ilkindeki satıcıya
ne istediğimi anlayıp anlamadığını soruyorum,
fakat gülümseyerek büyük Hint mangosu dolu
çantayı bana uzattığında beni anlamadığını fark
ediyorum. Sorumu tekrarlıyorum ve bana, “Beş
sterlin.” cevabını veriyor. Hemen peşinden kom-
şu tezgâhtaki satıcı gülmeye başlıyor ve alay
etmeden, yanındaki satıcının çok iyi İngilizce
konuşamadığını, benim de çok hızlı konuştuğu-
mu anlatıyor ve en sonunda Bengal mangolarını
bana uzatıyor.
Ziyarete gelen Alman misafirim, Bollywood
dünyasına ait olan elbise ve tekstil mağazalarına
karşı büyük heyecan duyuyor. Uygun bir Shalwar
Kameez, Duppatta’lı Pakistan takım elbisesi ve
genellikle göğüs ve kollar üzerine giyilen ve ba-
zen de sadece saygı amacıyla baş üstüne takılan
uzun bir başörtüsü bulmak için birkaç saat geçiri-
yoruz. En sonunda aradığımız şeyleri iki mağaza
değiştirmemizin ardından buluyoruz: İlki satıcı-
lardan birinin art niyetle olmasa da nezaketten
yoksun şekilde ya da nazik olabilecek kadar dil
bilgisine sahip olmaması yüzünden beni “too fat”
(çok şişman) olarak adlandırdığı mağaza; ikinci-
si de Urdu dilini anlamadığım düşüncesiyle bir
satıcının arkadaşıyla “zengin beyazlar” üzerine
ahkâm kestiği mağaza oluyor. Sonunda en büyük
koz olarak, kendi deyimiyle etnik kökeni sayesin-
de yaptığı pazarlıkla, tutarı 115 Sterlin’den 35
Sterlin’e indiren eşim sayesinde aradıklarımızı
buluyoruz.
Acıkıyoruz ve caddedeki restoranlardan birine
giriyoruz. Restorana girdiğimizde bir süreliğine
sanki yanlışlıkla erkekler tarafından cami girişi-
ne girdiğim zamandaki gibi, çoğunluğu Pakistanlı
(ya da Hintli, Bengalli) olan orta yaşlı 40 tane bı-
yıklı erkeğin hiç de davetkar olmayan bakışlarıyla
karşılaştık. İlk olarak yanlışlıkla sadece erkeklere
ait olan bir derneğe girdiğimizi düşündüm; İn-
giltere’de bu tür bir yerin olmadığını neredeyse
unutuyordum. Fakat neden hepsi böylece bize
bakıyorlardı? Acaba giydiğimiz elbiselerimiz
1...,29,30,31,32,33,34,35,36,37,38 40,41,42,43,44,45,46,47,48,49,...68
Powered by FlippingBook