Dosya
30
PERSPEKTİF
• SAYI 232 •
HAZİRAN 2014
Düsseldorf’ta yaklaşık 6.500 Japon yaşıyor.
Şehir özellikle Japonya-Almanya ticaretinin
merkezi hâline gelmiş. 1859’da Düsseldorf’ta
ilk Japon iş hanı kurulmuş. 1950’lerde ülke-
ye gelen ve çoğunluğu iş adamı olan Japonlar
böylelikle ülkeleri dışındaki en büyük koloni
olarak Ren nehrinin kenarındaki şehri seçmiş.
İlerleyen yıllarda birçok Japon firması Alman-
ya temsilciliklerini Düsseldorf’a taşımış. Peki
Türklerin ve yabancıların çoğunlukla yaşadığı
Duisburg-Marxloh ve Berlin-Neukölln mahal-
lelerinden ne farkı var bu Küçük Tokyo’nun?
Bu şehirler ve mahalleler birçok habere ve
araştırmaya konu olurken, Düsseldorf’ta yaşa-
yan Japonlar çok fazla gündemde değil. Türk
okulları hakkında haftalarca yorumlar yapılır-
ken, Japon okulları niye olağan karşılanıyor?
“Küresel Japonya: Japonların Yeni Göç ve De-
niz Aşırı Topluluk Tecrübeleri”
1
kitabının yazar-
larının yaptığı bir araştırmaya göre Almanya’ya
gelen birçok Japon’un ülke hakkında yeterli bil-
gisi yok. Almanya’da yaşamak için ülkesini terk
eden Japonların yüzde 40’ı Almanya’daki iş ola-
nakları hakkında bilgilendirme ve dil öğrenme
seminerlerine gitmiş. Yüzde 22’si ise genel ola-
rak Alman kültürü hakkında bilgi sahibi olmak
için kursları ziyaret etmiş. Japonların kendi ara-
larında yaşamalarının bir tehdit olarak görülme-
mesinin sebebi ise, Düsseldorf’ta yaşayan birçok
Japon’un sınırlı bir süre için Almanya’ya gelmiş
olması. Çalıştıkları şirketler aracılığıyla üç veya
dört sene için Düsseldorf’a yerleşen Japonlar,
işleri bittiğinde ülkeyi terk ediyorlar. Bu zaman
Düsseldorf’un
Küçük Tokyo’su
FATMA
ÇAMUR
»
Japon mutfağının kokusu burnunuza geliyor, köşedeki büfeden Japonca
dergiler alabiliyor ve Japon bir okulun önünde anadillerini konuşan insanları
görüyorsanız, Tokyo veya Kyoto’da olmak zorunda değilsiniz. Almanya’nın en
yüksek Japon nüfusuna sahip Düsseldorf şehrinin Immermann Caddesi’nde de
olabilirsiniz.
zarfında ise diasporalarının dışına çıkmıyorlar.
“Küçük Tokyo” olarak bilinen bu mahallede bu
yüzden Almanca öğrenmeye gerek yok, her şeyi
Japonca hâlletmek mümkün. Üniversite öğren-
cileri ve evlilik sebebiyle ülkeye gelenler dışında
başka bir büyük grup ise, Almanya’da uzun süre
kalmak isteyen Japonlar. Çalıştıkları şirketten
ayrılarak, kendi işlerini kuran Japonlar, geçici
olarak geldikleri ülkede tıpkı iş gücü olarak gelen
Türkler gibi kalıcı oluyorlar. Düsseldorf’un Küçük
Tokyo’su, Almanya’nın birçok şehrinde bulabile-
ceğiniz Küçük İstanbul’lardan çok daha farklı.
Türklerin yaşadığı mahallelerde, alışveriş yaptık-
ları marketlerde çok fazla Alman görmek müm-
kün değilken Immermann Caddesi’nde birçok Al-
man’ı alışveriş yaparken veya Japon restoranında
yemek yerken izlemek mümkün. Şehrin tam gö-
beğinde bulunan mahalle şehrin dokusunu boz-
mamış; marketler, restoranlar veya büfeler çirkin
bir görüntü oluşturmuyor. Düsseldorf’a gelen tu-
ristler bu mahalleye uğramadan gitmiyor.
Ren’in kenarında yaşayan Japonların kendile-
rini bu şehrin bir parçası olarak gördükleri aşikâr.
Peki, Japon mahallesi bir paralel toplum değil
mi? Bunu Immermann Caddesi’ndeki esnaflara
sorduk. Yaptığımız söyleşilerde her çekik gözlüyü
Japon olarak nitelendirerek ilk potumuzu kırmış
olduk. İş adamlarının birçoğu ve şirketlerin ne-
redeyse tamamı Japonya’dan gelmiş olsa da, Im-
mermann Caddesi’nde Kore ve Çin’den insanlar
da yaşıyor ve çalışıyor. Bu yüzden mahallelerini
“Asyalılar mahallesi” olarak tanımlamayı daha
doğru buluyorlar.