Dünya
46
PERSPEKTİF
• SAYI 232 •
HAZİRAN 2014
Bangladeş’te
Seküler-Dindar Uçurumu
ABU SYED MUHAMMED
BELAL
*
Bangladeş’te yeniden canlanan sekülerizm, din karşıtı sosyo-politik program-
larıyla orta sınıf kültüründe güç kazandı. Son zamanlarda hâkim olan ve se-
külerist depremyaratan “Shahbag-Hareketi” bunu göstermektedir. Seküleristler,
Özgürlük Savaşı’nın anlatılarını kullanarak halkın psikolojisi üzerinde üstünlük
kurup toplumun sekülerleşmesi için girişimde bulunuyor. Seküler entelijansiya,
halkı İslam’dan arındırma programı için yine halkın desteğini isterken, karşıt
düşünce olan Anti-Shahbag hareketine göre, dinin kamusal alanındaki etkisi
azalmış değil.
Bangladeş halkı, Müslüman kimliğini 1947
yılında Hint bölünmesi sırasında benimsemiş-
tir. İngilizler, Güney Hint Yarımadası’nı bırak-
tığında oradaki halkın Hint Hinduizmi ile Pa-
kistan Müslümanlığı arasında seçim yapması
gerekiyordu. Geçmişteki tüm otokratik ve de-
mokratik seçimlerde, partiler, çoğunluğun dini
olan İslam’a bağlılıklarını göstermek zorunda-
lardı. 2011 nüfus sayımında da görüldüğü gibi
Bangladeş nüfusunun yüzde 90’ı Sünni Müs-
lüman’dır. Geri kalan yüzde 10 ise Hindular-
dan, çoğunlukla Roma Katolik Kilisesi’ne bağlı
Hristiyanlardan ve Therevada-Hinayana’lardan
oluşmaktadır. Dine hassasiyet öylesine fazladır
ki kamusal alanda kutsal şeylere karşı saygısız-
lık asla kabul edilmemektedir. Bu durum, ülke-
deki tüm dinler için geçerlidir.
İslam yüzyıllardır hoşgörü dini olarak kabul
görmüştür ve Müslümanlar diğer dinlerin ina-
nanlarına saygı göstermiştir. Sufi İslam ya da
Deobandi akımı Bangladeş’te politik olmayan
bir yaklaşımla, halkın dini algılayış biçimine
hâkimdir. Deobandiler, İslami eğitim eksiklik-
lerinin giderilmesi ve bunun her sosyal koşulda
mümkün olmasının hiçbir siyasi akıma gerek
kalmadan gerçekleşmesi gerektiğine inanır.
Arabistan Yarımadası’ndan gelen Sufiler, İs-
lam’ı halka öğretmişler ve onların rehberliğinde