11
NISAN 2014 • SAYI 230 •
PERSPEKTİF
*Danimarka İslam Kültür ve Eğitim Vakfı (DIKEV)’na bağlı
eğitim merkezinde yönetici olarak çalışan Sørensen, aynı
zamanda Danimarka Müslümanlar Birliğinin de Genel Sek-
reteridir.
Danimarka’da siyaset mekanizmalarında bu-
lunan sağcı politikacılar, diğer Avrupa ülkelerin-
de de görülebileceği üzere sağ politikalarını bir
arada tutan temel düşman olarak Müslümanları
görmektedirler. Bu anlamda İslami inançlar se-
bebiyle takılan başörtüsünü yasaklamaya, helal
et kesimini yasadışı hâle getirerek Müslüman-
ların ibadetlerinin illegal olarak algılanmasına
zemin hazırlamaya, Müslüman göçmenlerin
ülkeye girmesine engel olmaya, cami, okul ve
anaokul gibi Müslüman kuruluşların yapımını
engellemeye çalışmaktadırlar. Genel olarak İs-
lam ve Müslüman karşıtı kesim, Müslümanları
damgalamak ve ön yargıları artırmak için olum-
suz ve manipüle edici açıklamalardan kaçınma-
maktadır. Bütün bu olumsuzluklara ve temel
hak ve özgürlüklerin kısıtlanması anlamına ge-
len icraatler ışığında mevcut siyasi duruma bir
boş, bir de dolu tarafından bakılabilir. Bardağın
boş tarafında Danimarka Halk Partisinin, son
kamuoyu yoklamalarında Danimarka’nın en bü-
yük ikinci partisi konumuna geldiği ve bir son-
raki genel seçimde sandıktan birinci parti olarak
çıkma ihtimali bulunmaktadır.
Bardağın dolu tarafında ise Danimarka hal-
kının İslam ve Müslümanlar hakkında kısmen
ikiye bölünmüş durumda olması bulunmaktadır.
Son yapılan bir araştırmaya göre, Danimarka
halkının yarıya yakını başörtüsüne karşı oldu-
ğunu belirtmesine karşın, diğer yarısı da Müslü-
man kadınların başörtüsü takmasında bir sakın-
ca görmemektedir. Müslümanların, Danimarka
vatandaşı olarak eşit birer birey olduklarını dü-
şünen kimseler de çoğunluktadır. Buna rağmen,
Müslümanlara karşı halkın tutumu değişebilir
ve Müslümanların politik ve sosyal hakları risk
altına girebilir. Eğer Danimarka Halk Partisi ik-
tidar mekanizmalarını ele geçirir ve yeterince
politik güce kavuşursa, Müslümanlar için zor
günler başlayacak demektir. Danimarkalı sağ
kanat politikacılarıyla edinilen yıllar süren tec-
rübe sonucu diyebiliriz ki, Müslümanlara karşı
ön yargılar, bu tarz bir iktidar dağılımı ile niha-
yetinde artacak ve sonunda Danimarka halkının
büyük bölümü Müslümanları kültürel zengin-
likten ziyade Danimarka’ya bir yük olarak gör-
meye başlayacaktır.
Bu endişenin ciddiyetini kavrayan Danimar-
ka Müslümanlarının, öncelikle toplumsal kabu-
lü sağlamak adına faaliyetlerini hızlandırmaları,
ardından ise siyasi ve sosyal anlamda Danimar-
ka siyaseti ve geleceği için etkin aktörler olarak
rol almaları gerekmektedir.
©
Flickr.com/aka Jens Rost