49
ŞUBAT 2014 • SAYI 228 •
PERSPEKTİF
Farklı ırk, din, etnik ve sınıf geçmişleri olan
insanlar Güney Afrika’nın özgürleştirilmesine
katkıda bulundular. Müslümanlar da, Güney
Afrika’nın nüfusunun %2’sini oluşturmalarına
rağmen Apartheid rejimiyle mücadelede önemli
bir role sahip oldular. Apartheid sonrası dönem-
de dünyadaki en özgürlükçü anayasalardan biri
olarak düşünülen Güney Afrika Anayasası’nın
şekillenmesine yardım ettiler ve Afrika Ulusal
Konseyi Hükümeti bünyesinde kilit roller oyna-
dılar.
Mohandas K. Gandhi, 1893-1914 yılları ara-
sında Güney Afrika’da yaşadı ve azınlık olan
beyaz ırkın saltanatıyla mücadele eden en ünlü
kişilerden biriydi. Gandhi, Güney Afrika’ya
Müslüman tüccarlar tarafından getirilmişti;
bazı önemli siyasi destekçileri ve bağışçıları as-
lında A. M. Cachalia, O. H. A. Jhaveri ve Dawud
Mohamed gibi Müslüman tüccarlardır. 1940 yı-
lına kadar, Hintliler ve Güney Afrika’daki Müs-
lümanların ekseriyetini oluşturan “Renkliler”
(Malezyalı Müslümanların çağrılma şekli) poli-
tik mücadelelerini Afrika nüfusunun çoğunlu-
ğundan ayrı olarak yürüttüler. Bu durum, Müs-
lümanların mücadelelerine Dr. Yusuf Dadoo ve
Ahmed Kathrada’ya sempati duyan gençlerin
önderlik etmesiyle değişti. Bundan sonra Müs-
lümanlar stratejik bir karar alarak mücadelele-
rini Apartheid rejimine karşı düzenlenen geniş
bir mücadelenin parçası hâline getirdiler.
Güney Afrika’da doğan Yusuf Dadoo (1909-
1983), Aligarh ve Edinburgh’da eğitim görerek
tıp doktoru oldu. Güney Afrika Hint Konseyi’nin
ve aynı zamanda Güney Afrika Komünist
Partisi’nin Genel Başkanıydı, Afrika Ulusal Kon-
seyi ile yakın çalışmaları olmuştu. 1952’deki
İsyan Kampanyası’nın (Defiance Campaign)
lideri, 1956’dan 1961’e kadar süren İhanet
Davası’nın ise sanığıydı ve 1955 yılında gele-
neksel Afrika Isitwalandwe nişanının 3 kaza-
nanından biriydi; nişanın diğer sahipleri Rahip
Trevor Huddlestone ve Nobel Ödülü sahibi Şef
Albert Luthuli olmuştur. Bu ödül Dadoo’nun in-
sanların ten renklerine göre ayrılmalarına karşı
mücadelesi sonunda Güney Afrikalılar nezdin-
de edindiği itibarın göstergesidir. 2009 yılında,
Dadoo’nun yüzüncü doğum günü kutlamasında,
Nelson Mandela onu, “Ülkemizin özgürlük mü-
cadelesinin devidir.” şeklinde anmıştır.
Ahmed Kathrada, Schweizer-Reneke’nin kü-
çük, kırsal bir kasabasında 1929 yılında doğdu.
1946 yılında, on yedi yaşında iken, yerleşim ay-
rımcılığına karşı yürütülen pasif direniş kam-
panyasına katıldı ve bu yüzden mahkûm edildi.
Kathrada, İhanet Davası’nın 156 sanığından
bir tanesiydi. 1951 yılında Dünya Demokratik
Gençlik Federasyonu’nun ve Uluslararası Öğ-
renci Birliği’nin düzenlediği bir festivale ka-
tılmak için gizlice Doğu Berlin’e gitmişti. 1963
yılında Nelson Mandela, Walter Sisulu, Govan
Mbeki ve diğerleri ile beraber Rivonya’da tu-
tuklandı. Yaklaşık 27 yıl Robben Adası’nda tu-
tuklu kaldı. Kathrada, Apartheid rejimi karşıtı
mücadelenin ikonik bir figürüdür ve Nelson
Mandela’nın Aralık 2013’teki cenazesinde ko-
nuşma yapanlar arasındadır.
İmam Abdul Haron, hapishanede öldürülen
en az üç Müslüman’dan bir tanesidir; diğerleri
ise Ahmed Timol ve Babla Saloojee’dir. İmam
Haron 1924 yılında, Cape Town’da doğdu.
Fotoğraf: Flickr.com/GovernmentZA
Ahmed Kathrada, Nelson Mandela’nın cenaze töreninde
konuşma yaparken
1956
İhanet Davası (Treason Trial): Nelson
Mandela ve arkadaşlarının 5 sene
sürecek ve beraatle sonuçlanacak
yargılanmalarına başlandı.
1960
Uluslararası arenada baskılar başladı.
Güney Afrika, olimpiyat oyunlarına
dahil edilmedi.
ANC sivil itaatsizlikten silahlı direnişe
geçti.
Sharpeville’de kimlik taşımayı
reddeden protestoculardan 187’si
yaralanırken, 70’i öldürüldü. ANC
yasaklandı.
1961
Güney Afrika bağımsızlığını ilan ede-
rek İngiliz Milletler Topluluğu’ndan
(Commonwealth of Nations) ayrıldı.
1953
Otobüs, park ve tuvalet gibi kamusal
alanların siyahlar ve beyazlar için
ayrılması yasalaştı.
Bantu Eğitim Yasası’yla siyah ve
beyazların eğitim gördüğü okullar
ve eğitim içeriği ayrıldı. Siyahların
üniversite okuması yasaklandı.
>