55
ŞUBAT 2014 • SAYI 228 •
PERSPEKTİF
Orta Afrika Cumhuriyeti
Nerede?
“Orta Afrika”, sınırları ihtilaflı bir bölgenin
ismi, “Orta Afrika Cumhuriyeti” ise bu böl-
gede bulunan, darbeler, siyasi karışıklıklar
ve dünya güçlerinin paylaşım kavgasına
sahne olan bir ülke. Batıda Kamerun,
kuzeyde Çad, kuzeydoğuda Sudan, do-
ğuda Güney Sudan ve güneyde Kongo
Demokratik Cumhuriyeti ile komşu olan
ülke, eski bir Fransız kolonisi.
Neler Oldu?
2012 yılında birden çok silahlı milis
grupları tarafından oluşturulan Seleka,
Cumhurbaşkanı François Bozize’yi de-
virip, Michel Djotodia isimli ilk Müslüman
Cumhurbaşkanı’nı iktidara getirdi. Djoto-
dia, iktidarı elde ettikten sonra Seleka’yı
feshettiğini belirtse de silahlı milisler ülke-
de yağma ve saldırılarına devam etti. Buna
karşın Hristiyan milisler de Antibalaka is-
miyle organize olarak Müslüman sivillere
saldırmaya başladılar.
Ülkede şu ana kadar 500 binden fazla
kişi evini terk etti, her iki dinî gruptan da
yüzlerce kişi acımasızca öldürüldü. Dünya
medyası, cesetlerin intikam duygusuyla
“yenildiği” karışıklık için “Afrika’da Yam-
yamlık” başlıklarını kullanıyor.
* Bangassou’da doğan ve Mekanik bölümü üzerinde
yüksek tahsilini bitiren Ouasselegue, FISAC (Foundation
Islamique de Secours et d‘Assistance d‘Urgence en Centre
Afrique) isimli dernekte çalışıyor.
sında çatışmalar gittikçe büyüyor ve Hristiyan
siviller, ellerinde uzun bıçak ve baltalarla Müs-
lümanlara ait cami, ev ve dükkan önlerine çıkan
her şeyi yıkıyorlar.Durumdayanılmaz hâle geldi,
binlerce kişi tahliye edildi. Bu durumda ne Fran-
sa ya da MISCA, ne de başka bir güç güvenliği
sağlayabilecek durumda değil, anarşinin tam
ortasındayız.
Bir aydan fazla bir süredir 500 binden faz-
la insan içler acısı koşullarda, derme çatma
mekânlarda barınıyor. Bu barınma mekânları
arasındaki en büyüğü olan havaalanına 100 bin
gayrimüslim yerleştirildi. Bangui’nin tüm kaza-
larını fitne sardı. İşte bu şartlar altında, Fransa
ve Çad’ın başını tuttuğu uluslararası topluluk,
Cumhurbaşkanı’na istifa etmesi için baskı yaptı
ve sonuç olarak 10 Ocak 2014 tarihinde, Cum-
hurbaşkanı Michel Djotodja ve Başbakan Nico-
las Tiangay N’Djaména’da, Orta Afrika Cum-
huriyeti sorunların tam zirvesindeyken istifa
ettiler. Bu istifa ise Hristiyan topluluğun Müs-
lümanlara karşı hırsını artırdı. Daha fazla Müs-
lüman öldürüldü ve yakıldı. Olağan dışı bir hırs
ve intikam duygusu insanları yamyamlığa kadar
götürdü: 19 Ocak 2014’te, Şango Mahallesi’nde
çarşıya gitmekte olan iki Müslüman öldürüldü
ve yakılarak etleri yenildi!..
Çatışmaların asıl sebebi olan tüm kuvvetler
henüz silahları bırakmadı. 18 ve 19 Ocak 2014
günlerinde Sibut, Boalı, Bouar ve Bangui’de kat-
liamlar oldu. Sibut’ta, bir barış toplantısı son-
rasında, 3 Antibalaka Selekalar tarafından öl-
dürüldü. Antibalaka’lar Boalı şehrini, Selekalar
terkettikten sonra ele geçirdi. Bu istilanın sonu-
cunda Müslüman siviller katledildi, evleri yıkıl-
dı ya da yakıldı. Müslüman ve Hristiyan siviller
kazanın kilisesine sığındı. Müslümanlar barış ve
kardeşlik göstergesi olarak kilisenin etrafını te-
mizledi. Bouar’da ise Antibalaka ve Selekaların
çatışması toplumda büyük paniğe yol açıyor.
Michel Djotodja’nın istifasının ardından
20 Ocak 2014’te Bangui’nin valisi Catherine
Samba Panza geçiş dönemi süresince Cum-
hurbaşkanı seçildi. Sayın Samba Panza’ya dinî
çatışmaya dönen bu krizi çözebilmesi için çok
büyük iş düşüyor. Ülke şu anda birbirinden
farklı ve çok önemli sorunlarla karşı karşıya:
Toplu insan göçü, toplumun fakirleşmesi, gıda,
içme suyu, sağlık ve eğitim kurumlarına erişi-
min imkânsızlığı... Fakat bunların ötesinde en
önemli sorun, siyasi bir çatışmanın sözde dinler
arası bir savaşın arkasına saklanıyor oluşu.
Bütün bu sorunların ortasında yer alan ben,
kendime sadece şu soruyu sorabiliyorum: Ca-
mileri, evleri ve bütün mal varlıkları yakılan,
sevdiklerinin korkunç bir şekilde katledildiğini
gören Müslümanlar için artık ne yapılabilir?