Background Image
Previous Page  49 / 68 Next Page
Basic version Information
Show Menu
Previous Page 49 / 68 Next Page
Page Background

49

KASIM

2014 • SAYI 235 •

PERSPEKTİF

vadeli meşru bir zeminin temini için bu ilim

geleneği ile ilmî, fikrî ve varoluşsal bir irtibatın

sağlanıp, Avrupa gerçekliğinde bunun yeniden

dillendirilmesi gerekmektedir. Bu ise İslami

ilimlerin günümüzde geçerli akademik dil ve

söylem çerçevesinde asıllarla irtibat kurularak

yeniden dile getirilmesi ile gerçekleşebilir. Bu

durum aynı zamanda İslam İlahiyatının Alman

akademyasında tanınmış akademik bir disiplin

olmasını da sağlayacaktır.

Daha açık bir anlatımla denebilir ki, yapıl-

ması gereken, İslami ilimler geleneğini Alman

akademik geleneği içerisinde eleştirel bir bakış

açısı ile ve asıllarla da irtibatı koparmadan ye-

niden üretmek ve böylece bu topraklarda Müs-

lümanca var olmanın makul ve dinî zeminini

oluşturmaktır. Asıllarla irtibat kurmaktan kasıt,

basit bir Selefi söylem ile Kur’an ve sünnete geri

dönmek olmayıp, Kur’an ve sünneti de içinde

barındıran İslami İlimler geleneği ve birikimi ile

*Osnabrück Üniversitesi İslam İlahiyatı bölümünde öğretim

üyesi olan Arslan, dinî değerler ve modernite konularında

araştırmalarını sürdürmektedir.

irtibatı koparmamaktır. Şu bir gerçektir ki, İsla-

mi ilimlerin temel görevi din ile hayat arasında

devamlı oluşan mesafeyi dinden ve realiteden

soyutlamadan makul bir şekilde kapatmak ve bu

ikisi arasında sağlıklı bir irtibat kurmaktır. Baş-

ka bir deyişle İslami ilimler, vahiy ile gelen dinî

bilginin bütün zaman ve toplumlarda işlevsel

ve etkin kılınmasını, ilahi bilginin sürekli gün-

celleştirilmesini, yeniden üretilmesini sağlayan

bir mekanizma olarak da görülebilir. Dolayısıy-

la Almanya’da ve Avrupa genelinde yapılması

gereken aslında “yeni” bir şey olmayıp, İslami

ilimlerin mahiyetinde zaten yer alan “vahiy ve

gerçeklik arasındaki irtibatı sağlama” işlevinin

Almanya ve Avrupa gerçekliğindeki uygulama-

sından ibaret olacaktır.

İdeolojik hüviyete bürünme,

en az yenilikçi/liberal bakış

açıları kadar, muhafazakâr-

lık iddiasında olan yaklaşım-

ların da içine düşebileceği

bir tehlikedir.