Background Image
Previous Page  53 / 68 Next Page
Basic version Information
Show Menu
Previous Page 53 / 68 Next Page
Page Background

53

KASIM

2014 • SAYI 235 •

PERSPEKTİF

nin ekonomik gelişimini engelleyen ve burayı

dünyanın en büyük açık cezaevi hâline geti-

ren, 8 yıllık İsrail kuşatmasının sebep olduğu

ve gittikçe daha da kötüleşen insanlık krizidir.

“Savaş suçunu sadece Gazze’den İsrail şehirle-

rine roket atan militan grupların üzerine yıka-

mayız.” diyen Filistinli gazeteci, bu militanla-

rın neden böyle şeyler yaptıklarını kendimize

sormamız gerektiğini söylüyor.

Hüseyin’in gözlemlerine göre Netanya-

hu’nun koalisyon hükûmeti görevine devam

edecek. İsrail saldırısı Hamas’ı ya da Gazze’de-

ki tünellerde yapıldığı söylenen silah kaçakçı-

lığını yok etmese de bütün bu yıkım, evlerinde

oturan, İsrail hükûmetinin Hamas’ın üstesin-

den geldiğine ve yapılan operasyonun haklı

sebepleri olduğuna inanan halkı idare etmeye

yeterli.

50 gün boyunca durmak bilmeyen şiddetli

İsrail saldırılarına karşı Filistinliler ise sert bir

şekilde cevap vermişler. Filistinlilerin savaş sı-

rasındaki öfke ve gerilimi, Batı Şeria çevresin-

dekilerin, Gazze’deki kardeşleriyle dayanışma

içinde olduklarını gösteren büyük protestolar

yapmaları ve İsrail mallarını boykot etmelerini

beraberinde getirmiş.

Gazze’deki savaşın sona ermesinden bir ay

sonra Filistin Siyaset ve Anket Araştırmala-

rı Merkezi (İng. “Palestinian Center for Policy

and Survey Research” - PSR) tarafından Batı

Şeria ve Gazze’de yapılan kamuoyu yoklama-

sıyla, halkın algısında bazı büyük değişikler

olduğu sonucuna varılmış. Edinilen bilgiler,

maddi, manevi ve insani kayıplar göz önüne

alındığında, Gazze’de hâlâ süren kuşatmadan

dolayı, savaş sonuçlarının tatmin ediciliğinde

azalma olduğunu gösteriyor. Diğer bir azalma

da Hamas’ın savaşı kazandığına inanan in-

sanların oranında görülüyor. Sonuçlar, halkın

yüzde 58’inin Başkan Mahmud Abbas’ın pla-

nından, Filistin devletini kurmak ve İsrail iş-

galinin artık son bulması için İsrail’e verilen

müddetten haberdar olmadığını gösteriyor.

Bu planları duymuş olanların çoğu ise planın

başarısız olacağını bile bile bunu destekliyor-

lar. Bu, şu anlama gelebilir: Ya plandaki kamu

menfaati yüksek değil ve halk bu sürece pek de

inanmıyor ya da başkan kendi planını halka he-

nüz anlatmamış ve bunun için destek arama-

mış. Buna ek olarak, araştırmalar müzakerelere

desteklerin arttığını ve nüfusun yüzde 53’ünün

çift devlet çözümünü desteklediğini gösteri-

yor. Yüzde 60’lık kesim çift devlet çözümünün

İsrail’in yayılmacı politikası sebebiyle artık

uygulanabilir olmadığını, yüzde 72’lik kesim

önümüzdeki beş yıl içinde bir Filistin devleti

kurulması şansının çok düşük olduğunu ya da

hiç olmadığını düşünüyor. Halkın yüzde 71’i

ise tek devlet çözümüne karşı. Hüseyin, çift

devlet çözümü için mücadele eden Filistinli

politikacıların İsrail’in yayılma politikası sür-

düğü sürece mahalli kalacağını ve “Demokratik

Yahudi Devleti” kurma hayalinin uygulamaya

geçeceğini düşünüyor. “Diğer insanlar paha-

sına kolonyal bir mantalite ile Yahudi devleti

kurma fikri hiç bitmedi.” diyor Hüseyin. “Amaç

çoğunluğa sahip olmak ve yerel halkı kuşat-

mak. Sınırları içinde yaşayan herkese hakkını

teslim eden bağımsız bir devlet politikası yok.”

Hüseyin yine de eğer Filistinliler için ya-

şadıkları topraklara geri dönmek söz konusu

olacaksa ve yüzyıllardır olduğu gibi Araplar ve

Yahudiler beraber yaşayacaklarsa tek devlet

çözümünün de inanılır olduğunu düşünüyor.

Yani’ye göre İsrailli liderlerin, yaygın bir des-

tek yokken müzakerelere başlaması mümkün

değil. “İsrail emperyalist devletlerin onayını

aldığı sürece hiçbir şeyi hiçbir kimse ile pa-

zarlık etmez.” diye ekliyor Yani; “Tek veya iki

devlet çözümünü konuşmak bu şartlarda çok

yersiz çünkü apartheid rejiminde yaşıyoruz.”

diyor. “Güç dengeleri değişmedi; İsrail kontro-

lü elinde tutan taraf olmaya devam ediyor.”

*Serbest gazeteci olan Bajec, Filistin ve Mısır başta olmak

üzere Orta Doğu’nun çeşitli ülkelerinde gözlemlerde bu-

lunmaktadır.

Tek veya iki devlet çözümünü

konuşmak bu şartlarda çok

yersiz çünkü apartheid reji-

minde yaşıyoruz.