27
KASIM
2014 • SAYI 235 •
PERSPEKTİF
Dünya üzerindeki tahminî 1,6 milyar Müslü-
man’ın yüzde 20’si bulundukları ülkelerde azınlık
konumundalar. Müslümanlar dünya üzerindeki
birçok ülkeye yayılsalar da, ilgi özellikle 20. yüz-
yılın sonlarında Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’da
yaşayan Müslüman azınlıklar üzerinde toplan-
mış durumda. Bu durumun, Müslüman azınlıkla-
rın ortaya çıkmasını gerektiren koşullar, ev sahibi
toplumun siyasal ve sosyal yapısı, İslam ve “Hris-
tiyan Batı” arasındaki ilişkinin tarihsel kalıntıları
gibi sebepleri var.
Müslüman cemaatlerin Batı Avrupa ve Kuzey
Amerika’da göç dalgalarıyla yerleşmelerinin ar-
dından Müslüman azınlıklar kendi kimliklerini ve
yaşadıkları coğrafyalara olan bakışlarını sorgula-
maya başladılar. Kimliklerini dinî-millî terimler-
le tanımlamaya başlayan Müslümanlar zamanla
bu dinî-millî kimlikleri doğrultusunda dernekler
ve kültürel enstitüler kurdular. Müslümanlar ne
kadar gözle görülür hâle geldiyseler ihtiyaçları da
o derece arttı. İbadetlerini eda edecekleri mekân-
lar, beslenmeleri için “helal” gıda gibi ihtiyaçlar
baş gösterdi. Onlar için İslam artık tek başına ya-
şanacak bir din değil, sosyal kimliğe katkıda bu-
lunan bir faktör hâline geldi.
Avrupa devletleri kendilerini homojen yapılı
ulus devletler olarak tanımladıkları ve kendi bün-
yelerine daha önce göç eden toplulukların böy-
le istekleri söz konusu olmadığı için Müslüman
azınlıkların ihtiyaçları göz ardı edildi. Bu durum
da gerilime, kamusal davalara ve tartışmalara yol
açtı; sonuç olarak da Müslümanlar kritik bir kül-
türel/siyasi pozisyona sahip oldular.
Müslüman azınlıklar sorunu üç faktörün orta-
ya çıkmasıyla daha da pekişti: 2. ve 3. nesil genç
Müslümanların yetişmesi, Müslüman politikala-
rında “ümmet” konseptinin yeniden kabul gör-
meye başlaması ve İslamofobi’nin yükselişe geç-
mesi. 1980’lerden sonra Batı’da yetişen 2. nesil
Müslüman gençler görünür olmaya ve kendilerini
ebeveynlerinden daha farklı tanımlamaya başla-
dılar. İran devrimi, Sovyetlere karşı Afgan direni-
şi, Arap-İsrail çatışması, İsrail’in Lübnan’ı işgali
ve dünya güçlerine karşı değişik coğrafyalarda
kendini gösteren birçok direniş örneği, Müslü-
man azınlık gençlerin kimliklerine “ümmet”in