Dosya
PERSPEKTİF
• SAYI 237 • OCAK
2015
46
Anayasayı Koruma Daireleri için çalışan bilim
insanlarının sayısı oldukça yükseldi. Yüksekokul-
lar, vakıflar ve diğer etkin organizasyonlar, Ana-
yasayı Koruma Dairesinin çalışanları tarafından
belirli kesimleri düşman ilan edebilmek amacıyla
araçsallaştırılıyorlar. Bu amaca hizmet eden ga-
zeteci ya da siyasi vakıflardaki bilim adamlarının
sayısı hayli yüksek.
Bunlar, Hartmut Rübner ve Markus Mohr’un
iddialarından yalnızca birkaçı... İkilinin birlik-
te kaleme aldığı “Düşman İlanı: Sosyal Bilim, İç
Güvenliğin Hizmetinde” (Alm. “Gegnerbestim-
mung – Sozialwissenschaft im Dienst der inne-
ren Sicherheit”) isimli kitap, Anayasayı Koruma
Dairelerinin yetkilerinin gizlice genişletilmesi ve
gazeteci ile bilim insanlarının kullanılarak ka-
muoyu oluşturulması çabalarını tarif ediyor.
Siyasi vakıflarla Anayasayı Koruma kurum-
ları arasındaki girift ilişkiden bahsedilen kitapta
Anayasayı Koruma raporları ile belli firmalara,
kendileri için can sıkıcı olan sendikaların toplu
sözleşme isteklerini yadsıyabilmek için imkân
sunulduğu belirtiliyor.
İddiaya göre Polis Sendikası gibi, mensupla-
rının ilgilerini temsil ederken Anayasayı Koruma
Dairesi’ne reddedici tavır takınan derneklerin
itibarı, raporlarda terörist yer altı çalışmalarına
katıldıkları gibi argümanlarla yerle bir edilmeye
çalışılmaktadır. Yine medyada, yüksekokullarda
ve siyasi eğitim kurumlarında oldukça fazla sa-
yıda Anayasayı Koruma çalışanı bulunmaktadır.
Federal Anayasayı Koruma Dairesi 90’ların so-
Anayasayı Korumanın Bir Enstrümanı
Olarak Sosyal BilimveMedya
FUNDA
YOL-GEDIKLI
*
Almanya’da önleyici tedbirlerin hazırlanışı ve uygulanışı Anayasayı Koruma
Dairelerinin yakın takibinde gerçekleşiyor. Bu anlamda önleyici tedbirler konu-
sunda oldukça aktif bir profil çizen bu kurumların, kamuoyunda “aşırılık” ile ilgili
tartışmayı yönlendirmek amacıyla sosyal bilim ve medyayı kullandığı iddiaları
incelemeye değer.
nunda sadece 180 yükseköğrenim görevlisi ile
iletişim içinde olmuştur.
Bilimin araçsallaştırılması kendisini “Eks-
tremizm Araştırmaları” alanında da göstermek-
tedir; bu alan Anayasayı Koruma Dairelerinin
çalışmaları için hizmet sunmaktadır. Aşırılığa
dair çalışmalar, Anayasayı Koruma Daireleri ta-
rafından, kamuoyundaki kabulü güçlendirmek
amacıyla yüksek oranda desteklenmektedir. Bu
disiplinin çalışmaları daha çok “sosyal bilimle-
rin bakış açılarını seçici bir şekilde kullanmak”
üzerine yoğunlaşmıştır. Oysa “ekstremizm”, ya-
salarda adı geçen hukuki bir kavram değildir; bi-
lakis bu, idari anlamdaki girişimler için kullanı-
lıp sınırı belli olmayan, değişken bir kavramdır.
Tam da bu değişkenlik ve sınırın çizilememesi
sebebiyle “ekstremizm” kavramı çok şiddetli bir
şekilde Anayasayı Koruma Daireleri tarafından
savunulmakta ve bu anlamdaki araştırmaların
yüksek oranda desteklenmesi de kamuoyunda
bu kavrama karşı bir hassasiyet oluşturmak gibi
nedenlerle gerçekleştirilmektedir.
Son zamanlarda yanlış bir şekilde “radika-
lizm” ile eş anlamlı olarak kullanılan ve çoğu
yerde bu kavramı ikame eden “ekstremizm”, dik-
kat çekici davranışların belirli bir ideoloji tara-
fından meşrulaştırılması ile gücü bölüştürmeye
istekli olmayan bir düşmanın tehdidi arasında
köprü bir kavramdır.
“Ekstremizm” ve “anayasaya aykırılık” kav-
ramları, Müslüman derneklerle güvenlik diya-
loğunu meşrulaştırmak için siyaset tarafından