Ocak 2014 - page 19

19
OCAK 2014 • SAYI 227 •
PERSPEKTİF
YAKUP
GEÇGEL
»
rek sıkça eleştirilmişti. Yeni hükümet bu haklı
serzenişi dikkate almamış olmalı ki, Uyumdan
Sorumlu Devlet Müsteşarlığını tümüyle kaldıra-
rak bu bünyede yapılan çalışmaları Dışişlerine
verdi. Avusturya toplumunun tabi parçaları olan
göçmenlere “dış mesele” algısıyla yaklaşılması,
hükümetin göçmenlere yaklaşımında samimi
olmadığını ortaya koyuyor.
Yeni hükümetin ülkede yaşayan 500 bine
yakın Müslüman’la ilişkilerini istenilen seviye-
de geliştiremiyor oluşu da diğer bir sorun. Bu-
nun yanında hükümetin, Müslümanların resmî
temsilcisi ve muhatabı olan Avusturya İslam
Toplumu’nun (IGGiÖ) yanı sıra İslam Diyalog
Forumu çalışmalarını devam ettirmek istemesi
de yanlışları beraberinde getirecektir.
1912’de yapılmış olan İslam Kanunu’nun ye-
nilenmesi ve 21. yüzyılda yaşayan Müslümanla-
rın beklentilerini karşılayacak kanun çalışmala-
rının yapılması yine Dışişleri bünyesi tarafından
yürütüleceğinden ciddi sorunlar doğuracaktır.
İmamların kapasite geliştirme çalışmalarının da
Dışişleri Bakanlığına bağlı olması ciddi bir tezat
oluşturmaktadır.
Açıklanan 124 sayfalık hükümet progra-
mında tepki toplayan bir diğer değişiklik, Bilim
Bakanlığının Ekonomi Bakanlığına bağlanması
oldu. Bilim ve araştırmaya yön verecek genç,
dinamik ve alanında uzman gençleri yetiştir-
mekten sorumlu bakanlığın kaldırılması da
uzun vadede sıkıntıları bereberinde getireceğe
benziyor.
Görevine bu tarz tepki dolu uygulamalarla
başlayan koalisyon hükümetinden yeni yasama
döneminde, bilhassa göçmenler ve Müslüman-
larla alakalı konularda taraf gözetmeksizin ve
toplumu ötekileştirmeden, toplumsal dayanış-
mayı pekiştirecek uygulamalara imza atması
bekleniyor. Meclisteki göçmen kökenli millet-
vekillerinin ise yine Müslümanlarla alakalı ko-
nulara parti siyaseti çerçevesinde değil, insani
yaklaşmaları ve toplumun temel ihtiyaçlarını
göz önünde bulundurmaları isteniyor. Bu an-
lamda toplumsal konularda uzlaşı elde etmek
amacıyla çalışmalar yapan sivil toplum kuruluş-
larının da çalışmalara dahil edilmesi ve siyaset-
te STK’ların hassasiyetlerinin dikkate alınması
büyük önem taşımaktadır.
A
vusturya’da yapılan Genel Se-
çimlerden sonra iki buçuk ay
süren koalisyon görüşmeleri
tamamlandı. Avusturya, su-
nulan hükümet programıyla
yeni hükümetine kavuşmuş oldu. 29 Eylül’de
yapılan seçimlere Avusturya tarihinde ilk defa
göçmen seçmenlerin ciddi manada katılımları
siyasi arenada büyük ilgi görmüştü. Türkiye
kökenli adaylar arasında bulunan Resul Ekrem
Gönültaş’ın tercihli oylarda altıncı sırada yer
alması, Müslüman seçmenlerin, Avuturya siya-
setinde etkin aktörler olarak yer almaya baş-
ladığının da bir göstergesiydi. Müslüman seç-
menlerin, siyasette yön verilen değil, yön veren
bir konuma yükseldiği seçimlerin ardından
toplam 183 milletvekilinin seçildiği meclise,
Avusturya Sosyal Demokrat Partisi’nden (SPÖ)
Nurten Yılmaz, Avusturya Halk Partisi’nden
(ÖVP) Asdin Al Habbasi, Yeşiller Partisi’nden
Alev Koru ve Aygül Berivan Aslan gibi göçmen
kökenli vekiller girmiş durumda. Bu isimlerin,
Avusturya toplumunun bir gerçeği olan göç-
menleri yeterli şekilde temsil etmeleri ve mev-
cut sorunlara dair çözüm önerilerine öncülük
etmeleri bekleniyor.
Göçmenler Artık Dışişlerine Bağlı
Başbakan Werner Faymann (SPÖ) ve Başba-
kan Yardımcısı, aynı zamanda Ekonomi Bakanı
Michael Spindelegger’in açıkladıkları 124 say-
falık hükümet programında göçmenlere yönelik
yapılacak uyum çalışmalarının Dışişleri Bakan-
lığına bağlanması, hükümetin göçmenlere gayri
ciddi yaklaşımını gösterdi.
Bir önceki hükümetin ikinci döneminde,
İçişleri Bakanlığına bağlı göçmenlerden Sorum-
lu Devlet Müsteşarlığının oluşturulması sivil
toplum kuruluşlarının tepkisini çekmişti. Göç-
menler konusunun devletin iç güvenliğinden
sorumlu bir bakanlığa bağlı olması, göçmenle-
rin tehlike olarak algılandığına ve onları kont-
rol altında tutma isteğine işaret olarak görüle-
1...,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18 20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,...60
Powered by FlippingBook