PERSPEKTİF
• SAYI 227 •
OCAK 2014
12
Gündem
“Almanya’nın
geleceği
şekilleniyor”
Almanya’da yeni kurulan koalisyon
hükümetinden neler beklemeliyiz?
Oğuz Üçüncü, Almanya’da kurulan
yeni koalisyon hükümetini ve muta-
bık olunan koalisyon sözleşmesini
yorumladı. Üçüncü’ye göre koalis-
yon, Müslümanlara yönelik muh-
temel sonuçları açısından tam bir
hayal kırıklığı.
OĞUZ
ÜÇÜNCÜ
»
H
ükümetin nasıl bir yönetim ser-
gileyeceğini henüz bilmiyoruz.
Ancak hükümet politikasının ana
hatları, koalisyon sözleşmesin-
de tespit edilmiş durumda. Ciddi bir sürprizle
karşı karşıya olmadığımız malum. Bu yüzden
koalisyon sözleşmesine yakından bakmamızda
yarar var.
Öncelikle asgari ücret ve vatandaşlık yasa-
sındaki opsiyon modelinin kaldırılması toplum
politikasında dikkate değer bir paradigma de-
ğişikliğinin işareti olarak görülebilir. Buna göre
1990 sonrası doğan bilhassa Türk vatandaşları-
nın çocukları ve torunları artık ceplerinde han-
gi pasaportu taşımak istediklerine karar vermek
zorunda kalmayacaklar.
Bunun yanında sözleşmede sürekli bahse-
dilen hoşgeldin kültürünün güçlendirilmesi
adına genel bir düzenleme, şüphesiz diğer ulu-
sal entegrasyon planlarından çok daha faydalı
olurdu. Özellikle de ilk nesil göçmenler, hayat-
ları boyunca yaptıkları hizmetlere karşı böyle
bir takdiri hak ediyordu. Bu sözleşmeyle yeni
federal hükümetin gelecek nesilleri merkeze
aldığı görülüyor. İşte tam da bu noktada koalis-
yon sözleşmesi oldukça muğlak kalıyor. Sorum-
luluk sahibi bir gelecek politikası çerçevesinde
bütüncül taslaklar geliştirme konusunda hükü-
met daha hazırlıklı olmalıydı. Nitekim demog-
rafik değişimler, kalifiye eleman ihtiyacı, PISA
araştırmalarına göre adil olmayan eğitim sis-
teminde reform gibi hususlar, geleceğe yönelik
entegrasyon ve göç politikasından bağımsız dü-
şünülemez. Bunun dışında asgari ücret düzen-
lemesiyle insanların az bir ücret mukabilinde
bütün gün çalışarak hayatlarını devam ettirmek
zorunda olmalarının Birlik Partileri tarafından
da idrak edilmesi övgüye değer bir durum. Ço-
cuklarını 1992 yılından önce dünyaya getirmiş
olan annelerin çocuk yetiştirme sürelerinin
emeklilik işlemlerinde daha fazla dikkate alın-
ması da takdire değer.
