Gündem
PERSPEKTİF
• SAYI 232 •
HAZİRAN 2014
18
Almanya, 2007 yılında CDU/CSU (Hristiyan
Demokrat Birlik Partisi) ile SPD (Almanya Sosyal
Demokrat Partisi) koalisyonu döneminde, zo-
runlu evliliklerin önüne geçeceği ve aile birleşi-
mi yoluyla AB üyesi olmayan ülkelerden gelecek
olan eşlerin Alman toplumuna entegrasyonunu
daha kolay sağlayacağı düşüncesi ile Almanca
bilme zorunluluğu şartını getirmişti. Uygulama-
ya konulduğu günden beri çeşitli platformlarda
bu uygulamanın hukuka aykırı olduğu dile geti-
rilse de, bu uygulamanın kaldırılması için gerekli
adımlar atılmadı. Uygulamanın devam ettiği süre
zarfında üçüncü ülkelerden aile birleşimi yoluyla
Almanya’ya gelmek isteyen birçok kişi dil şartını
yerine getiremediği için vize alamadı.
Dil şartının kaldırılması konusundaki örnek
davada, davacı Doğan’ın eşi 1998 yılından beri
Almanya’da yaşamaktadır ve bir şirketin mü-
dürlüğünü yapmaktadır. Doğan, önceden eşiyle
dinî nikahlı olarak evlidir ve 1988 ile 1993 yılları
arasında çiftin 4 tane çocuğu dünyaya gelmiştir.
Aile birleşimi vizesi için yapılan müracaatların
sonuncusunun, 2012 yılında, Doğan’ın Alman-
ca bilmediği ve okur yazar olmaması sebebiyle
dil öğrenme imkânının olmayacağı gerekçesiyle,
reddedilmesi üzerine, Doğan Berlin İdare Mah-
kemesi’nde dava açar. Davacı Doğan, müracaa-
tında, Almanya tarafından 2007’den itibaren uy-
Dil Sınavı Şartı Avrupa
Hukukuna Aykırı
Avrupa Birliği Adalet Divanı’nda (ABAD) görülen ve Almanya’ya karşı açılan da-
vada, ABAD savcısı P. Mengozzi, üçüncü ülkelerden aile birleşimi yoluyla gelecek
olanlara konulan dil şartının Avrupa Birliği hukukuna aykırı olduğu yönünde
görüş bildirdi.
MUHTEREM
DILBIRLIĞI
»
gulamaya konulan, aile birleşimi ile Almanya’ya
gelecek olanlara yönelik dil şartı uygulamasının,
Türkiye ile AB arasındaki anlaşmalara ve yerleş-
me serbestisine aykırı olduğunu, aynı zamanda
da “Standstill” şartını zedelediğini iddia eder.
Berlin İdare Mahkemesi, davacının iddia ettiği
hususların açıklığa kavuşturulması amacıyla da-
vayı Avrupa Birliği Adalet Divanı’na (ABAD) tev-
di eder.
ABAD’a gelen davada Savcı P. Mengozzi,
ABAD başsavcılığının bu konudaki görüşünü 30
Nisan 2014 tarihinde bildirdi. Savcılığın,ABAD’ın
ilgili dairesine gönderdiği müracaatında, Alman-
ya’nın 2007 yılında uygulamaya koyduğu üçüncü
ülkeler için aile birleşiminde dil şartının, genel
olarak Türkiye’den gelecek olanlar için uygula-
namayacağını, bu dil şartı uygulamasının AB ile
Türkiye arasındaki ortaklık anlaşmalarına aykırı
olduğunu ve yerleşme serbestisi açısından yeni
durum yarattığı için “Standstill” şartına aykırı
olduğunu belirtti. Savcı ayrıca, aile birleşiminde
uygulanan dil şartının, aile birleşimine ilişkin
2003 tarihli AB yönergesine de aykırı olduğunu
ve dil şartı uygulamasının aile birleşimini güçleş-
tirdiğini belirtti.
Öte yandan, Berlin İdare Mahkemesi tarafın-
dan yöneltilen soruya verilen cevapta, bilhassa
Almanya’nın aile birleşiminde dil şartı getirme-