Gündem
PERSPEKTİF
• SAYI 232 •
HAZİRAN 2014
16
Gittikçe hızlanan ürün, hizmet, bilgi ve in-
san akışı içinde yaşıyoruz. Küresel ekonominin
katılımcıları olarak yeni değerler, yeni başarı
standartları ve yeni beklentiler oluşturuyoruz.
Fakat beklentiler, sadece aile, yerel ya da dinî
topluluklar ve devlet ile ilişkilerden ibaret de-
ğil. Temelini küresel ekonomiden alan beklen-
tiler gittikçe daha önemli bir hâl alıyor.
Avrupa’daki yasa dışı göçmenlerin günlük
hayatları da bu bağlamda anlaşılabilir. Eğer
küreselleşme, küresel akımlarla ilişkili bir kav-
ram olarak nitelendirilirse, yasa dışı göçmen
olmak da akıntıya karşı kürek çekmek demek-
tir. Yasa dışı göçmenler günlük hayatlarında
birbiriyle çelişen birçok zorlukla karşı karşıya
kalırlar. Pek çok kişi, yasa dışı göçmenlerin
çeşitli beklentileri karşılamalarını beklerken,
diğer taraftan göçmenlerin bu beklentileri ye-
rine getirmeleri için gerekli tüm imkânlar en-
gellenmekte ve ellerinden alınmaktadır. Dani-
markalı Antropolog Henrik Vigh’ın da isabetle
belirttiği gibi yasa dışı göçmenler, “kültürel
olarak kendilerinden beklenen ile sosyal ola-
rak mümkün olanın birleştirilemez ayrılığı”
içindedirler.
22 yaşındaki Afganistanlı Jawad’ın hikâyesi
de bu birleştirilemez ayrılığı ortaya koyuyor.
Afganistan’ın güneyindeki bir köyde yaşayan
Jawad’dan ailenin en büyük oğlu olarak aile-
ye katkıda bulunması beklenmekteydi; fakat
Jawad’ın elinde bunu yapmak için çok az imkân
Norveç’te Yasa Dışı
Bir Hayattan Beklentiler
Dünya üzerinde, yaşadığı ülkeden savaş, açlık ve kuraklık gibi nedenlerle ayrıl-
mak zorunda kalan, diğer ülkelere iltica eden ya da bulunduğu ülke içerisinde
yer değiştiren 45milyon insan var. Ayrıca bunlara ek olarak, Lampedusa gibi fe-
laket limanları üzerinden Avrupa’ya ve dolayısıyla daha iyi bir yaşama ulaşma-
ya çalışan insanlar bulunuyor. Jawad, kaydı tutulmayan bu onbinler arasından
yalnızca biri.
HALVAR ANDREASSEN
KJÆRRE
*
»
bulunuyordu. Jawad 13 yaşına geldiğinde ailesi
onu Avrupa’ya yolladı. Ailenin bunu yapma-
sının ilk nedeni sürekli devam eden çatışma-
lardan oğullarını kurtarmakken, aynı zamanda
bu şekilde aile, oğullarının iyi bir eğitim ala-
rak iş sahibi olmasını ve ailesine para yolla-
masını sağlamak istiyordu. Çetin bir yolculuk
sonunda Jawad Türkiye’ye varmış ve buradan
da İtalya’ya geçmişti. Jawad’ın seyahati, cinsel
istismar ve birçok mahrumiyet içeren üzücü bir
hikâyedir ve Jawad seyahati esnasında yapmak
istemediği birçok şeyi yapmak zorunda kaldı-
ğını söylemiştir.
Bunlardan kurtulmak için Jawad, pek de
yasal olmayan bir “paket”i İtalya’dan Alman-
ya’ya taşıyarak Almanya’ya geçmiş, bir yılın
sonunda ise amcalarından birkaçının daha ön-
ceden oturma izni almaya çalıştığı Norveç’e
ulaşmıştı. 2 yıl boyunca Norveç’te bir iltica
kampında kalmış, fakat sonunda 2010 yılında
ilticası reddedilmişti ve kendisine, 18 yaşına
kadar “gönüllü” olarak ülkesine geri dönmezse
sınır dışı edileceği söylenmişti.
Geri dönmek, Jawad için bir seçenek değil-
di. O da Avrupa’daki çeşitli ülkeler arasında
seyahat etmeye devam etti. Amcasının yanına
ise, başarılı olamadığı için ve seyahati boyun-
ca yapmak zorunda kaldığı şeylerden dolayı
duyduğu utanç sebebiyle geri dönemedi. Üs-
telik, kaçakçılara hâlâ borcu olmasına rağmen
çalışma izni de yoktu. Dolayısıyla ancak yasal