Background Image
Previous Page  63 / 68 Next Page
Basic version Information
Show Menu
Previous Page 63 / 68 Next Page
Page Background

63

KASIM

2014 • SAYI 235 •

PERSPEKTİF

den oluşuyor. Abu Hafsah, tüm bu

farklı kökenlerden Müslümanla-

rın sorunlarını konuşmak üzere

Southampton Müslüman Konse-

yi’nin (İng. “Muslim Council of

Southampton”) kuruluşuna öncü-

lük etmiş. Abu Hafsah, bu tarz olu-

şumların yapıcılığına dikkat çeki-

yor: “Sorunların herkesi memnun

edecek şekilde çözülmesini temin

etmek için bizler diğer inanç men-

suplarıyla Yerel Konsey ve emniyet

arasındaki etkinlikleri arttırmak

üzerine çalışıyoruz.”

İngiltere’de Alternatif Eğitimler

The Guardian gazetesinin 2011

yılındaki bir haberine göre İngilte-

re’de İslami eğitim veren 140 okul

var ve bu okulların 12 tanesi bizzat

Krallık tarafından finanse ediliyor.

Bu okullara giden Müslüman öğ-

rencilerin yüzde 86’si mezun olu-

yor. Aynı oran Katolik okullarında

yüzde 72, seküler okullarda ise

yüzde 64.

Hükûmet Birmingham’da yaşa-

nan Truva atı olaylarından sonra

mütedeyyin Müslümanların İngi-

liz değerlerini benimsemedikleri

sürece okullarda yönetici olama-

yacaklarına dair bir yasa hazırlı-

ğında. Abu Hafsah, eğitimle ilgili

endişesini yineliyor: “Dört çocu-

ğum var. Doğduklarından beri ço-

cukların eğitimleriyle eşimin evde

ilgilenmesini tercih ettik. İlk baş-

larda bu duruma şüpheyle yaklaş-

mıştım; fakat zaman geçtikçe aile

içi eğitimin önemini kavradım.

Bizler alternatif bir eğitim talebi

sunmak durumundayız. Alternatif

eğitim sistemi geliştirme meselesi,

(mesela evde özel eğitim ya da Al-

manya’nın bazı bölgelerinde mev-

cut olan Waldorfschule sistemi)

Amerika ve İngiltere’de oldukça

popüler. Müslümanların tabiri ca-

izse kıskaca alındığı bir bölgede al-

ternatif eğitim sistemi arayışında

olanlar arasında ise Müslümanlar

maalesef yok.”

Abu Hafsah, nesillerin eğitimle

geliştiğini unutmamak gerektiği

kanaatinde: “Çocuklarımıza İslam

eğitimi vermemiz önemli. Müslü-

man olsun olmasın medeniyetler

çatışmasını teşvik etmek isteyen

aşırı uçlarla mücadele etmeliyiz.

Allah (c.c.) bizleri kavimlere ve

topluluklara ayırdı, ta ki birbirimizi

tanıyalım. Hepimiz bir yaratıcının

kullarıyız ve yalnızca sevgi, saygı

ve anlayış bu dünyayı hepimiz için

daha bir yer hâline getirecektir.”

İngiltere, imparatorluk ve sömürü

geçmişinden dolayı İslam’la çok eski

dönemlerde tanışmıştır. İngilte-

re’ye kalıcı gelen büyük çaptaki ilk

Müslüman grubun, 18. yüzyılda

Doğu Hindistan Şirketi’nde çalışmak

üzere gelen Hindistanlılar olduğu

bilinmektedir.

Yalnızca cami amaçlı inşa edilen

ilk yapı, 1889 yılında tamamlanan

Woking beldesindeki Shah Jahan

Camii’dir. Müslümanların en yoğun

olarak yaşadığı bölgeler Londra,

Bradford ve Birmingham’dır. Müs-

lümanlar arasındaki en geniş grup

Pakistan kökenlilerdir.

Wycombe’de Kutlu Doğum için donatılmış bir araç

©

flickr.com/Simon Cousins

©

flickr.com/Simon Cousins

Çoğunluğunu gayri-

müslimlerin oluştur-

duğu toplumlardaki

Müslümanlar olarak

Peygamberimiz’in,

hılfu’l-füdul (faziletliler

anlaşması) örneğini

sık sık hatırlamamız

gerekiyor.

©

flickr.com/Jordi Bernabeu Farrús

Müslüman bir çift bayram eğlencesinde