61
HAZİRAN 2014 • SAYI 232 •
PERSPEKTİF
Tasavvufa yönelir ve dervişlerin arasına
karışır, orada ilahiler öğrenir ve Türklerin
Hristiyanlara örnek teşkil ettiğini yazar,
hatta dervişlerden “melekler” diye söz eder.
Katıldığı derviş sohbetlerinde söylenen Yu-
nus Emre ilahilerini ezberler ve iki tanesini
Türkçe olarak Latin telaffuzuyla yazar; şii-
rin karşısına Latince tercümesini de ekler.
Bu ilahiler 1481 tarihinde “Tractatus”
başlıklı eserinde, “Sermones” adı altında
yayımlanır. Tractatus Latince kaleme alın-
mış ve çok ilgi çekmiştir. İlk defa Türklerle
ilgili bu denli detaylı bir eser yayımlanmış-
tır Avrupa’da. Bu eser birkaç defa Almanya,
Fransa ve İsviçre’de basılır, hatta 16. yüz-
yılda kitabın Almanca tercümesi kaleme
alınır, Sebastian Franck’ın yaptığı çeviride
ise önsözü Martin Luther yazar.
16. yüzyılın ortalarında Türklerin kül-
tür, gelenek ve inanış biçimleriyle alakalı
birçok eser, Georg’un yaşadıklarına benzer
bir hayat yaşayanlar tarafından yayımlanır
Avrupa’da. Bu kitaplardan bir tanesi olan
“Türckei”da, Georg’un Yunus Emre ilahileri
de Almanca olarak yer almaktadır.
1
1
Ahmet Işık Doğan:“Yunus Emre’yi Latince’ye Fatih’in Esiri Kazandırmıştı.”DerinTarih;
Sayı 14, Mayıs 2013.
“Yanar içim göyner özüm ben ölümümü angıcak
Ölüm endişesi ne hoş ölülere danışıcak
Öliseriz bellü beyan gizli içümüz olur ayan
Teneşür üstine konup halk önginde yuvunıcak
Hiç bilmezem ben nice idem kangı yana sefer idem
Yakasız don geyem gidem başsuz ata binişecek”
*
*
Macar Georg’un kitabında Latince telaffuzla yayınlayıp Latince’ye tercüme ettiği
Yunus Emre şiiri.