Haziran 2014 - page 44

Dünya
44
PERSPEKTİF
• SAYI 232 •
HAZİRAN 2014
Hristiyanlar bu mahallede Afrika Birliği as-
kerlerinin bölgede devriye gezmelerini önlemek
için geniş bir bariyer inşa etmişler. Afrika Birli-
ği’ni ve özellikle Ruandalı ve Burundilileri Müs-
lümanların ajanları olarak görüyorlar. Bariyerde
kontra plak üzerindeki büyük harflerle yazılmış
mesajları okumak için yaklaşıyorum. “Orta Afri-
ka Bölgesi” yazıyor birinde; diğerinde: “OAC’de
camilere yer yok.” Beni barikata getiren Ruan-
dalı askerler, bir kalabalığın toplanıp bağırma-
ya başlamasıyla endişeleniyorlar. Dar gömlekli
ve kıvırcık saçlı iki genç kadın bana doğru gelip
yüzüme bağırmaya başlıyor: “Ruandalılar sade-
ce Müslümanlara yardım ediyorlar. Peki neden?
Burası bizim ülkemiz.” Birkaç dakika içerisinde
toplanan kalabalık yeni bir ayaklanma hâlini
alıyor ve Ruandalılar gitmemiz noktasında ısrar
ediyorlar. “Arapları çıkarın!” diye bağırıyor kala-
balık biz uzaklaştırılırken: “Bu yoldaki barikat-
ları da kaldıracağız.”
Hükûmetin durumu kontrol altına alabil-
mek için neredeyse hiçbir gücü yok. Başkan
Catherine Samba Panza, Ocak ayında seçildi.
Buna karşın her iki taraf da Panza’nın sorunu
çözebileceğine şüpheyle bakıyor. Panza, her ne
kadar Çad’da doğmuş olsa da bir Hristiyan ve
Anti-Balakaların linçleri ve aşırılıklarına kar-
şı çıkmak noktasında isteksiz. Bunun yanı sıra
Müslümanlar onun hem sorunu çözemeyeceğini
hem de onları kurtarmak için isteksiz olduğunu
düşünüyor. Panza, dönem dönem Müslüman-
lara dair iyi duygularını ifade etmiş. Örneğin,
“Talihsizlik” demiş bütün olanlar için, “Çünkü
Müslümanların çoğunun Seleka’yla alakası yok.”
Ona bağlı silahlı güçler bile son derece Müs-
lüman karşıtı bir yönelime sahip. Silahlı güç-
ler ya da FACA, hükümet değişiminin ardından
tamamen feshedildi ve üyelerinin geçmişleri-
ne dikkat edilmeksizin yeniden yapılandırıldı.
Üyelerin toplumsal ya da siyasi şiddete bulaşıp
bulaşmadığı, Anti-Balaka’ya bağlı olup olma-
dığı, FACA’nın bütün ülkeyi mi, yoksa sadece
Hristiyanları mı temsil ettiği sorularına dikkat
edilmeden seçildi üyeler. Mart ayında, askerlik
kaydı yapılan bir FACA üssünde, bir kısmı Castro
tarzı muharebe yeşili, bir kısmı çöl kumu kamuf-
lajlı olmak üzere uyumsuz üniformalı askerlerin
herhangi birinde Müslüman olduğuna dair bir
ibareye rastlanmıyordu. Komutanlar iyimserdi
ve herhangi bir sabıka kaydı olmayan Orta Af-
rikalı herkese kapılarının açık olduğunu ifade
ediyordu. Fakat bazı subaylar yeni ordunun pek
çok mensubunun Anti-Balakalardan oluştuğu-
nu ve bu yeni güçlerin Bangui’de çoğunluğu teş-
kil eden Hristiyanların yerine ülkenin tamamını
temsil edeceğini görmenin güç olduğunu ifade
ediyordu.
Şu an için Bangui sokaklarındaki tehlike se-
viyesi göz ardı edilemez. Bir sabah Bangui’nin
şehir merkezinde bir köşeyi döndüm ve kendimi
ölümüne bir kavganın 3 metre kadar yakınında
buldum. Anti-Balaka savaşçıları ülkeyi bir Müs-
lüman fethinden kurtardıklarına inanıyor ve
şimdi bunun için kendilerine ödeme yapılması-
nı istiyorlardı. Küçük bir motorsikletin üzerinde
oturan ve bir kalaşnikofu havada sallayan bu sa-
vaşçılardan biri, aynı zamanda yakınlardaki bir
mağazadan aldığı bozuk telefon sebebiyle etrafa
bağırıp çağırıyordu. Bir polis ya da güvenlik gö-
revlisince adama doğrultulmuş ikinci bir silah
vardı ve insanlar her an başlayabilecek silahlı
çatışma karşısında etrafa kaçışmaya başlamış-
tı. Tüfekler adamların kalça hizasına doğrul-
tulduğunda ben ve birkaç dükkan sahibi orada
bulunan bir market deposunun çelik kapısının
ardına sığındık. Ben ve diğer altı Orta Afrikalı,
mucize eseri herhangi bir mermi sıkılmaksızın
savaşçı adam ikna edilip oradan ayrılana kadar
kapının ardında bekledik.
Mağaza sahibi genç bir adamdı; bunun sık
sık yaşanıp yaşanmadığını sorduğumda, “Tabii
ki yaşanıyor.” dedi. Burada doğmuştu ama Lüb-
nan’da eğitim görmüştü. Ayrılmadan önce son
sözü şuydu: “İnsanların bir zamanlar fakir ama
barış içinde olduğu bir yerdi burası. Artık hem
daha fakiriz hem de dünyada barışa en uzak yer-
lerden birinde.”
©
Flickr.com/hdptcar
*The Atlantic ve The New Republic yayınlarının editörü
olan Wood, sık sık Afrika ve Orta Doğu‘ya giderek gözlem-
lerde bulunan bir gazetecidir.
1...,34,35,36,37,38,39,40,41,42,43 45,46,47,48,49,50,51,52,53,54,...68
Powered by FlippingBook