13
OCAK
2015 • SAYI 237 •
PERSPEKTİF
türü esas alarak hazırlanan bu araştırmada, ya-
zarlar teorik olarak kendi grubunu hedef alarak
yapılan aktivitelerle (İng. “bonding”), toplumun
tamamını hedef alarak yapılan aktivitelerin (İng.
“bridging”) yan yana gayet güzel bir şekilde ger-
çekleştirilebileceğini tartışıyorlar. Yazarlar ayrı-
ca paralel toplumun (ya da kullanmayı tercih et-
tikleri şekliyle söyleyecek olursak paralelizmin)
varlığı ve anlamı üzerinde özellikle duruyorlar.
Paralel toplum konsepti, paralel topluluğu oluş-
turan grubun kendisini hâkim toplumdan soyut-
layarak hâkim toplumun temel değerleriyle ça-
tışan, hatta bunlara uymayan kendi değerlerini
geliştirdiğini ifade eder. Teorik argümanları ile
uyumlu bir şekilde, yazarlar Türkiye kökenli dinî
kuruluş ve hareketlerin temel odak noktasının
dinî “bonding” aktiviteleri olduğunu ifade edi-
yor ve aynı zamanda Hollanda toplumuna uyum
sağlamakta git gide artan bir başarı gösterdikle-
rini ifade ediyorlar. Yazarlar ayrıca bu kuruluşla-
rın yasa dışı aktivitelerinin olduğuna ve cinsiyet
eşitliği, ifade hürriyeti ve bireysel seçme özgür-
lüğü gibi Hollanda’nın temel değerleriyle çatış-
ma içerisinde olduklarına dair herhangi bir delil
olmadığını söylüyorlar. Bunun yanında yazarlar,
İslami kuruluşların prosedürel bir şeffaflığa sa-
hip olmaları gerektiği; yani eğitim programla-
rında kullanmakta oldukları didaktik metotları
açıklayabilmeleri ve bu metotları genel kalite
yeterliliği bağlamında değerlendirebilmeleri ge-
rektiğini de ifade ediyorlar.
Hollandalı saygın bir göç uzmanı olan Pen-
ninx, hükûmetlerin ve toplumun genelinin top-
luma yeni katılan kesimlere karşı gösterdikleri
“demokratik sabırsızlık” hakkında 20 yıl önce
yazmıştı. Penninx gibi akademisyenlere göre
uyum, birkaç nesle yayılan, kademeli ve yavaş bir
süreçtir. Türkiye kökenli Hollandalıların uyumu
bu kuralda bir istisna değildir, fakat Türkiye kö-
kenli Hollandalı göçmenler arasında bir şeylerin
değiştiği muhakkak. Örneğin araştırmacılar ikin-
ci neslin sosyal ilişkilerinde giderek artan bir et-
nik heterojenlik olduğundan bahsederken, Tür-
kiye kökenli Hollandalıların eğitim seviyesinin
yükseldiğini dile getiriyor ve kendi kimliklerini
Türkiye ile bağdaştırma ve Türkiye odaklılık ko-
nusunda bir azalma olduğunu söylüyorlar.
Göç sosyolojisinden öğrendiğimiz ikinci bir
ders de uyumun iki yönlü bir karaktere sahip
olduğudur. Yalnızca göçmenler ve onların (dinî)
kuruluşları değil, hâkim toplum da sorumluluk-
lar taşımaktadır. Uyuma etki eden dezavantajlar
arasında toplumsal dışlama ve ayrımcılık da yer
almaktadır. Bu tür tecrübeler Türkiye kökenli
Hollandalıların sosyoekonomik pozisyonlarını
olumsuz etkilediği gibi sosyokültürel uyumları
önünde bir engel de teşkil edebilmektedir. Bazı
Türkiye kökenli Hollandalı gençlere göre Türki-
ye kökenli dinî kuruluş ve hareketler bu olumsuz
tecrübelere karşı koyma konusunda önemli bir
yere sahip. Uzmanlara göre ideolojinin ve dinin
Türkiye kökenli Hollandalılar arasında spesifik
olarak yorumlanış şekli, kriminalliğe ve radikali-
zasyona karşı caydırıcı bir etkiye sahip. İslam’ın
cami kuruluşları vasıtasıyla kurumsallaştırılma-
sı, Türkiye kökenli Hollandalı yetişkinlerin radi-
kalleşme ihtiyacı duymadan “iyi Müslümanlar”
olmasına olanak sağlıyor. Hollanda hükûmeti
bu dinî kuruluşların bu olumlu yönlerini kabul
etmeli, aynı zamanda da bu 4 kuruluşu gözetim
altında tutmak yerine karşılıklı güvene dayalı bir
diyalog ortamını teşvik etmelidir. Türkiye köken-
li dinî kuruluş ve hareketler Hollanda toplumu-
nun bir parçasıdır ve bunlar problem olarak al-
gılanmamalı; aksine, mevcut ve gelecek Türkiye
kökenli vatandaşların başarılı katılımlarını sağ-
lama adına bir kazanç olarak görülmelidir.
*Prof. Dr. Richard Staring, Rotterdam Erasmus Üniversite-
si’nde öğretim üyesidir. Makale, Staring’in şu araştırması-
na dayanmaktadır: Staring, R., F. Geelhoed, G. Aslanoğlu,
J. Hiah & M. Kox (2014). Developments in the societal po-
sition of Turkish Dutch migrants. Risks of criminality and
radicalization? Den Haag: Boom Lemma.
©
Adnan Şahin
Başbakan Yardımcısı ve Sosyal Hizmetler
ve Çalışma Bakanı Lodewijk Asscher