60
ÜmmetMozaiği
PERSPEKTİF
• SAYI 233 • TEMMUZ / AĞUSTOS 2014
Zanzibar’ın nüfusunu günü-
müzde çoğunlukla etnik olarak
Svahili kökenli kişiler oluştursa
da, Hindistan ve çeşitli Arap ülke-
lerinden gelen farklı etnik kökene
sahip bir azınlık da Zanzibar’da
mevcut. İngilizce ve Svahili resmî
dil olarak kabul edilmiş; lakin ço-
ğunluğun konuştuğu millî dil Sva-
hili. Sömürge geçmişinden gelen
İngilizce’nin yanı sıra Fransızca
bilenlerin sayısı da hayli yüksek.
Nüfusun Yüzde 98’i Müslüman
Tanzanya’ya bağlı özerk bir
bölge olan Zanzibar’da “Hristiyan
mısın?” diye sorduklarında duy-
dukları “Hayır!” cevabım, tanış-
tıklarımın yüzlerinde şaşkın bir
ifade bırakmıştı. İşte burada, Zan-
zibar’da, inancın hâlâ en güvenilir
unsur olduğunu görüyoruz. Baş-
kent Stone Town’un dar sokakla-
rında bir Müslüman ile karşılaşma
olasılığınız yaklaşık olarak yüz-
de 98; yani Müslümanların top-
lam nüfustaki oranları bu. Hindu
ve Hristiyanlar burada küçük bir
grup sayılıyor; şehirde çok sayıda-
ki camiye karşılık sadece iki kilise
bulunuyor. Ancak bu durum barış
ortamının, çatışma potansiyeline
dönüşmesine pek de imkan vermi-
yor. Öte yandan Zanzibar’da hiçbir
şeye inanmamak, yani ateizm çok
nadir görülen bir şey.
Yabancı bir ülkeye gittiğinizde
mümkün olan en fazla tecrübeyi
ancak bir ailenin yanında kalarak
kazanabilirsiniz. Biraz arayışın
sonunda beni misafir olarak ka-
bul edecek bir aile ile tanışmıştım.
Evin erkeği, 34 yaşındaki Said, 26
yaşındaki Nayla ile dört yıldır evli.
17 yaşındaki yardımcıları Nadya ile
küçük bir evde birlikte kalıyorlar.
Bir alt katta Said’in kardeşi Mari-
ne ailesiyle birlikte yaşıyor. Giriş
katında ise iki kardeşin babası, ev-
latlığı Ali ile birlikte yaşıyor. Yıllar
evvel kendi elleriyle inşa ettikleri
evleri, şehrin Kiponda isimli lima-
nına yakın bölgesinde bulunuyor.
Evin yakınında bir otel, iş yerleri
ve bir de büyük cami bulunuyor.
Masif ve süslemeli dış kapı-
sından girdikten sonra ev, sade ve
yaşlı bir ev izlenimi veriyor. Evin
içindekiler ise daha da ilgi çekici:
Koca bir televizyon ve bu alanda
uzmanlar için dikkat çekici olan
çok sayıda altın görünümlü deko-
rasyon malzemesi. Ayakkabıları
dışarıda çıkarıyoruz, koltukta değil
halı üzerine oturuyoruz ve duvar-
larda saat ve benzeri tablolar yeri-
ne Kur’an ayetlerini görüyoruz.
Geldikten sonra kafamda “Na-
sıl samimi olacağız?” gibi sorular
dolanırken aile, DVD’ye kaydedil-
miş çeşitli düğün videolarını ve
fotoğraflarını büyük bir gurur ve
heyecanla bana sunduğunda beni
aralarına bir dost olarak kabul et-
tiklerinin farkına vardım. Daha
sonra da yapılan düğünlere bizzat
davet edildiğim için birçok farklı
ritüeli bu düğünlerde görme fırsa-
tım oldu. Katıldığım düğünlerden
biri, kız tarafının maddi imkân-
sızlığından ötürü yalnızca bir gün
sürdü. Evlerinde kaldığım Said ve
Nayla’nın düğünü ise anlattıkları-
na göre tam üç gün sürmüş.
Zanzibar’daki düğünlerde mi-
safirler genellikle iki ayrı gruba
ayrılıyorlar: Erkekler camide top-
lanıyor, Kur’an okunuyor; nikâh
da camide gelinin babası ve damat
arasında kıyılıyor; gelin, nikâh için
babasını vekil kıldığı için nikâha
katılmıyor. Camideki programla
eşzamanlı olarak kadınlar da süs-
lenip donatılmış bir salonda top-
lanıyorlar. Afrika, Orta Doğu ve
Hint müziği harmanından oluşan,
özellikle Kenya ve Zanzibar böl-
gesine has “taarab” denilen müzik
eşliğinde kadınlar kendi araların-
da geleneksel danslarını icra edi-
yor ve eğleniyorlar. Düğünlerde
sunulan yemekler açık büfe oluyor.
Hatta gelen misafirlere, evlerine
Zanzibar‘da cuma namazı
Nayla ve Said