Selamların
en güzeli ile
Müslüman Yahudi İlişkileri ve Ortak Azınlık Tecrübeleri
Y
ahudiler neredeyse Hristiyan-
lığın Avrupalı toplumlarca ka-
bulünden bu yana Avrupa’nın
“değişmez” azınlığı konumun-
da. Tarih boyunca Avrupa’nın
çeşitli coğrafyalarında öteki, hatta düşman ilan
edilen Yahudiler zaman zaman içinde yaşadıkları
toplumlardan tecrit edilmiş, soykırıma maruz kal-
mış ve kimi zaman asimile edilmeye çalışılmış.
Maruz kaldıkları muamelenin gerekçelendirilme-
si için kullanılan argümanlar ise batı Avrupa’da
azınlık olarak varlıklarını korumaya çalışan biz
Avrupalı Müslümanların hâlihazırda karşı karşı-
ya kaldığı yaklaşımlarla benzerlikler gösteriyor.
Buna karşın, bu tarihsel tecrübeden devşirebi-
leceğimiz ortak sorumluluklar, Müslüman-Yahu-
di ilişkilerinde tarih boyunca olduğu varsayılan
bir “husumet” dolayısıyla sekteye uğratılıyor.
Çeşitli propaganda dönemlerinde öne çıkarılan
ve Yahudi düşmanlığını körükleyen kurgular İs-
lam’ın mündemiç bir cüzüymüş gibi sunuluyor
ve İsrail devletinin Filistin’i işgali ve Filistin
halkına reva gördüğü zulüm nedeniyle bu kurgu
Müslümanlar arasında da kabul görüyor.
Büyük ölçüde Batı’dan ithal edilen “Yahudi
düşmanlığı”na dair ögeler ancak her iki toplumun
birbirini daha yakından tanıma yönünde göstere-
cekleri irade ile aşılabilir kuşkusuz. Avrupa’da
azınlık konumunda bulunan her iki din mensup-
larının iletişimlerini güçlendirmeleri mevcut ön
yargı ve sorunların aşılması için en temel şart
olmanın yanı sıra, gelecekte karşılaşılabilecek
sorunların birlikte aşılması yönünde de büyük
imkânlar sunabilir.
Bütün bu sebepler dolayısıyla, bu sayımızda
Müslüman Yahudi ilişkilerini, bu ilişkilere dair
ön yargıları ve Yahudilerin azınlık tecrübelerin-
den öğrenebileceklerimizi merkeze aldık. Dosya
konumuz çerçevesinde, David Rosen tarihteki
ilişkileri ve iki dinin ortak noktalarını vurguladı.
Aydın Süer yazısında İslam dininin ya da kültü-
rünün tarihsel bir Yahudi düşmanlığı barındırıp
barındırmadığını tartıştı. Etnik Uzlaşma Vakfı
Başkanı Marc Schneier, kendisiyle yaptığımız
söyleşide, Orta Doğu’daki sorunlara rağmen
Avrupa’da maruz kalınan ayrımcılık konusunda
Müslüman ve Yahudilerin ortak hareket edebile-
ceğini belirtti. Cora Alexa Doving, özellikle 20.
yüzyılda antisemitizmin gerekçelendirilmesi için
kullanılan argümanlarla bugün Müslümanlara
yaklaşımın benzerliklerine işaret etti ve ancak
bu benzerliklerin ifşa edilmesiyle İslamofobi’nin
önüne geçilebileceğini vurguladı. Norman Fin-
kelstein ise Müslüman-Yahudi ilişkilerinde belir-
leyici olan Orta Doğu sorununun tek müsebbibi-
nin İsrail hükûmeti olduğunu ifade etti.
Gündem kategorimizde, Bashy Quraishy Av-
rupa Parlamentosu Seçimlerinden güçlenerek çı-
kan aşırı sağ partilerin Avrupa için oluşturduğu
tehlikenin altını çizdi. Fransa gündemini yakın-
dan takip eden Müşerref Yardım, Avrupa gene-
linde artan aşırı sağ eğilimleri ve ırkçılığı Fransa
özelinde sizler için kaleme aldı.
Dünya kategorimizdeki yazısında Alessandra
Bajec gündemdeki yerini koruyan Mısır’daki ge-
lişmeleri analiz etti. Hindistanlı Müslümanların
içinde bulundukları durumu ve geleceklerinin be-
lirsizliğini ise bölgeyi yakından tanıyan bir isim
olan Manzoor Ali kısaca değerlendirdi.
Bir dahaki sayımızda görüşmek üzere.
Kalbî selamlarımla,
»
MUSTAFA
YENEROĞLU