Haziran 2014 - page 59

59
HAZİRAN 2014 • SAYI 232 •
PERSPEKTİF
nı söylüyor. Malezya’da bu durum
yalnızca Refik Bey ailesine mahsus
değil, zira Malezyalı Müslümanlar
için hayat sabah namazı ile birlik-
te başlıyor. Namazın ardından her
sabah duş alınıyor; Malezya tropik
bir ülke olduğu için Malaylar her
gün sabah ve akşam olmak üzere
günde iki kez soğuk suyla duş alı-
yor. Hatta bazı Malay köylerinde
halkın namazdan sonra yakındaki
dere ya da nehre giderek kıyafetle-
riyle nehre girmesi de gayet doğal
bir durum. Shariza Hanım sabah
namazını evde eda ederken Refik
Bey sabah namazı için camiye git-
tiğini, akabinde topluca tesbihat
yapıldığını ve daha sonra kendi-
sinin işe gittiğini söylüyor. Şirket
sahibi olan Shariza Hanım’ın sa-
bah programı daha esnek. Shariza
Hanım çoğu zaman sabah evin en
küçüğü olan Azri’yi okula bırakıyor
ve oradan ya işe gidiyor ya da eve
dönerek anne babasıyla vakit ge-
çiriyor. Herkesin bir meşgalesi ol-
duğu için aile üyeleri ancak hafta
sonu bir arada zaman geçirme fır-
satı buluyor. Hafta sonları genelde
“mamak” denilen yol üstlerine ku-
rulmuş küçük restoranlarda yapılan
bir kahvaltıyla başlıyor. Daha sonra
aile üyeleri birlikte düğünlere, aile
toplantılarına ve dua programla-
rına katılıyor. Refik Bey özellikle
ailenin bir arada olduğu vakitler
çocuklarını vakit namazları için
camiye götürmeye özen gösteriyor.
Birlikte geçirdikleri süre boyunca
Refik Bey ve Shariza Hanım ço-
cuklarıyla İslam dünyasında olan
biteni masaya yatırıyor ve onlara
takip etmeleri gereken görsel ve
yazılı kaynaklar hakkında tavsiye-
lerde bulunuyor. “Bilimle uğraş-
maları konusunda teşvik ettiğimiz
çocuklarımızın İslam dünyasındaki
meselelere duyarsız kalmalarını
istemiyoruz.” diyor Refik Bey ve
ekliyor: “Müslümanların okuyan,
düşünen gençlere ihtiyacı var. Biz
de Müslüman ebeveynler olarak
üzerimize düşeni yerine getirmeye
çalışıyoruz.” İslam dünyasının me-
seleleri konusunda Malezya halkı-
nın duyarlılığını sorduğumuzda ise
Refik Bey halkın meselelerle yakın-
dan ilgili olduğunu, ancak coğrafi
uzaklık sebebiyle Malezya’nın özel-
likle Orta Doğu’daki sorunların çö-
zümüne çok da katkıda bulunama-
dığını söylüyor. İslam dünyasının
asıl problemlerinin parçalanmışlık
ve şiddet olduğunu belirten Shariza
Hanım ve Refik Bey, bu soruna bi-
raz olsun çözüm bulabilmek adına
kendi aileleri içinde tolerans ve bir-
lik hislerini yaymaya çalıştıklarını
söylüyorlar. Zira Refik Bey ailesine
göre bu temel sorunların çözümü,
bir arada oluşu güçlendirmek ve
farklı olana tolerans göstermekten
geçiyor.
Malezya’da orta bütçeli aileler-
de dahi evde hizmetçi bulundur-
mak çok normal bir durum; çünkü
bir hizmetçiye aylık ödenen miktar
100 doların altında. Malezya’daki
tüm güzelliklere gölge düşüren bel-
ki de tek şey, bu hizmetçilerin ge-
nellikle Endonezyalı Müslümanlar-
dan olması ve bu hizmetçilerin ağır
şartlarda çalışıyor olması. Ucuz iş
gücü ihlali, birçok ağır iş sektörüne
de yayılmış durumda.
Malezya’nın toplumsal ve eko-
nomik olarak istikrarı sağlamış
olduğunu, 1997 Asya krizinden de
etkilenmiş olmasına rağmen her-
hangi bir uluslararası organizas-
yondan yardım görmeksizin ta-
mamıyla kendi kaynaklarıyla kötü
günlerin yaralarını sarmasından
anlayabiliyoruz. Bulunduğu bölge-
de geleceğe en çok güvenle bakan
ülke olması sebebiyle Malezya kal-
kınmasını sürdürüyor. Gerek doğal
güzellikleri gerekse ilginç sosyal
yapısıyla Malezya, İslam dünya-
sının renkli ve önemli bir ülkesi:
Müslüman âlemin farklı gelenek ve
göreneklerinin, aile yapısının, etnik
ve dinî çeşitliliklerin harmanlan-
masında tüm dünya ülkelerine ör-
nek teşkil edebilecek bir ülke.
Arefe gecelerinde mahalle-
nin önde gelen erkekleri, bir
grup hâlinde, iştirak etmek
isteyenlerle birlikte mahalle
sakinlerinin evlerini geziyor ve
evde salât-u selâm getirerek ev
sahiplerine dualar ediyor.
1...,49,50,51,52,53,54,55,56,57,58 60,61,62,63,64,65,66,67,68
Powered by FlippingBook