63
OCAK
2015 • SAYI 237 •
PERSPEKTİF
Müslümanların niçin Türkiye, Su-
riye, Irak, Lübnan ve Ürdün gibi ül-
kelere seyahat ettiklerini açıklama
zorunluluğuna dair maddeler de var.
Avustralya Müslüman cemaatinin
pek çok üyesi, bu ülkelerden gelen
birinci veya ikinci kuşak göçmenler,
diğerleriyse Belal ve Maryum gibi
bu ülkede büyüyüp aile kuranlar. Bu
durumda etnik ve ulusal mensubi-
yetleri göz önüne alındığında Müs-
lüman cemaatin üçte ikisinin ulu-
saşırı bağlantılarını koruyor olması
aslında gayet normal.
“Yeni terörle mücadele düzen-
lemeleri kapsamında insanlar suçlu
addedilerek, onlardan belirli ülkele-
re seyahat etmeleri durumunda bu
yolculuğun masumluğunu kanıt-
lamaları bekleniyor.” diyerek niçin
planlanan yasalara karşı olduğunu
anlatıyor Belal: “Bu, suçlu buluna-
na kadar herkesin masum olduğuna
dair hukuki normu ihlal ediyor. Bu
yasanın hedef tahtasında asıl olarak
Müslümanlar var. Bu yasa yüzünden
insanın kendisini aşağılanmış his-
setmesi çok doğal ve ben bilhassa
bu yasanın içten içe topluma yay-
dığı mesaj konusunda endişeliyim.
Anavatanıma seyahat edersem artık
döndüğümde bir terörist olmadığı-
mı kanıtlamak zorunda kalacağım.”
Belal, başarılı olamamış bir
hükûmetin çıkardığı bu yasala-
ra karşı toplumdan gelen tepkinin
umut verici olduğunu belirtiyor:
“Toplumsal sağduyu, hassas bir
azınlık grubun aşağılanması duru-
munda daha fazla izole olacağını
anlayacaktır. Bu tarz adımlar, Müs-
lüman cemaatin çoğunluğunu ceza-
landırırken şiddet yanlılarının kul-
landığı söylemi daha da geliştirir.”
Ülkede ekim ayında Müslüman
bir kadın, ırkçı saldırıya uğramış
ve “Siz Müslümanlar nereden gel-
diyseniz oraya gidin” diye bağıran
saldırgan tarafından kolu kırılmış-
tı. “Tam şu anda” diye devam edi-
yor Belal, “Müslüman kadınlar tek
başlarına sokağa çıkmaya korkuyor,
olası saldırıları önlemek için toplu-
luk hâlinde dolaşıyorlar. Müslüman
kadınların başörtülerinin üstüne
peruk taktığı söylentilerini bile duy-
dum.” Belal ve Maryum gibi Avust-
ralyalı Müslümanlar açısından yeni
yasalar, bebeklerinin geleceğine
dair korkutucu bir bakış sunuyor.
Belal, manşetinde Müslümanlara
yüzyıllık bir savaş açtığını duyuran
gazeteye cevaben Sidney’deki Ya-
hudi ve Hıristiyanların başlattığı
“Avustralyalı Müslümanları 100 yıl
boyunca seveceğiz” kampanyası gibi
kampanyaları takdir ediyor: “Bu ha-
rika bir girişim ve zamanlama çok
doğru. Bu bir başlangıç.”
•
İslam yüzde 2,2’lik oranıyla,
Avustralya’da Hristiyanlık, dinsizlik
ve Budizm’in ardından en büyük
dördüncü inanç konumunda
bulunuyor.
•
Ülkedeki Müslüman nüfusun çoğun-
luğunu Lübnan, Türkiye, Bangladeş
ya da Fiji gibi ülkelerden gelen
göçmenler oluştursa da her üç Müs-
lüman’dan biri Avustralya doğumlu.
•
Ülkede yaşayan 300.000 civarı Müs-
lüman nüfusun yüzde 90’ı Sünnî,
yüzde 10’u ise Şiî.
Kendisinden homo-
jen bir grupmuş gibi
bahsedilse de Avust-
ralya’daki Müslüman
cemaat, 60 farklı
ülkeden, 55 farklı dili
konuşan alt gruplar-
dan oluşuyor.
©
flickr.com/WestallMosque
©
flickr.com/Michael Coghlan
Belal ve Maryum ile kızları Zahra