İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Ali Mete, Otto Brenner Vakfı’nın yayınladığı araştırma sebebiyle bir basın açıklaması yaptı. Araştırmaya göre, Almanya’da Müslüman nüfusun oranı %6,5 olmasına rağmen yayın konseylerindeki temsil oranı %0,9. “Müslüman vatandaşlar yayın lisans ücretlerini ödüyorlar ancak yayın konseyinde sesleri duyulmuyor. Müslümanların bakış açıları artık göz ardı edilmemeli.” diyen Mete sözlerini şöyle sürdürdü:

“Almanya’da kamuya ait yayın kuruluşlarının toplumsal çeşitliliği yansıtmak ve ülkedeki tüm insanların çıkarlarını dengeli bir şekilde göz önünde bulundurmak gibi özel bir sorumluluğu var. Ancak yakın zamanda yapılan bir araştırma Müslümanların yayın konseylerinde büyük ölçüde yetersiz temsil edildiğini ortaya koyuyor. Diğer dinî temsilciler tüm konseylerde daimî sandalyelere sahipken, Müslümanlar 12 yayın kuruluşundan sadece dördünde temsil ediliyor.

Bu dengesizlik sadece demokrasimiz açısından bir sorun olmakla kalmayıp, aynı zamanda kamu yayıncılığının temel ilkelerine de aykırı. Müslümanlar marjinal bir grup değildir; altı milyondan fazla müntesibiyle Almanya’daki toplam nüfusun yaklaşık yüzde 6,5’ini oluşturmaktadır. Yayın lisans ücretleri yoluyla sistemin finansmanına katkıda bulunuyorlar, ancak kendilerini doğrudan etkileyen medya politikası kararları söz konusu olduğunda neredeyse hiç söz sahibi değiller. Müslümanlar yüzde 0,9’luk bir oranla, yayın konseylerinde başka hiçbir grupta olmadığı kadar az oranda temsil ediliyorlar.

Bu nedenle İslam Toplumu Millî Görüş olarak, tüm yayın konseylerinde Müslüman nüfusun adil bir şekilde temsil edilmesi çağrısında bulunuyoruz. Almanya’da İslam medyada sıklıkla konu edilirken, bu haberlerden etkilenenlerin neredeyse hiç söz sahibi olmaması kabul edilemez bir durumdur. Müslüman nüfus toplumsal gerçekliğin doğal bir parçası olarak kabul edilmeli ve içerik, programların oluşturulması ve medya politikası ile ilgili kararların alındığı yerlerde yer almalıdır.

İslam Toplumu Millî Görüş olarak siyasilere ve yayın kuruluşlarına çağrıda bulunuyoruz: Yayın konseylerinde Müslümanların eksik temsil edilmesi ayrımcılığına artık son verilsin. Çoğulcu toplum sadece sözle olunmaz, bu durumun aynı zamanda yapılara da yansıması gerekir. Bunun için de acilen harekete geçilmesi elzemdir.”