“Hayatımıza düzen verme ve günahlarımızdan tevbe istiğfar edip, mübarek Ramazan günlerine ön hazırlık için güzel bir fırsat olan Berat gecesi, ferdî anlamda yeni bir başlangıç olarak değerlendirilebilir. Biz kullar tevbe ederek, kendimizi bir iç muhasebeden geçirerek, vakit geç olmadan böyle güzide günleri değerlendirmeli ve böylece kendimizle hesaplaşmayı geçiktirmemeliyiz.

Tevbe istiğfar ile kendini hesaba çekmek ve hatalarını görmek öyle kolay değildir. İnsan, yapısı gereği kendi hatalarını görmeyi istemez, hesaba çekilmeyi sevmediği gibi, kendi kendini hesaba çekmeye de hiç meyletmez. Ayrıca günlük hayat tarzımız buna pek müsait değildir. Çünkü tevbe etmek, yalnızlığı, insanın kendisiyle başbaşa kalmayı ve sukûneti ister. Bu ise hızla gelişen ve bazen insan algısını aşmış gibi gözüken iletişimin imkanları sebebiyle daha da zorlaşmaktadır. O halde başta günlük namazlarımız, gece ibadetlerimiz ve bilhassa Berat gecesi gibi imkanlar, gündemden kopmamız, sukûnete ermemiz ve kendimize zaman ayırmamız için Cenab-ı Hak’tan bahşedilmiş birer nimettir.  

Kulun günah işlediğinin farkına varması sonrasında her şeyden önce bir daha o günahın işlenmemiş olması tevbenin ilk adımıdır. Bununla birlikte, ailemiz, akrabamız ve dostlarımızdan başlayarak iyilik yapmak, insanları sevindirmek, Allah rızası için koşturmak, tevbenin önemli bir parçasıdır. Aynı şekilde yakında olsun uzakta olsun haksızlığa, ayrımcılığa, adaletsizliğe karşı koymak, hakkı, kardeşliği, doğruyu ve hürriyeti ön planda tutmak, kendilerine tevbe ile çeki düzen verenlerin amellerindendir.

Bu duygu ve düşüncelerle bütün Müslümanların Berat gecesini kutluyor ve bu gecenin İslam aleminin birlik ve beraberliğine, insanlığın barış ve huzurla dolmasına  vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyoruz.”