CUMA HUTBESİ
Şükür Nimetlerin Anahtarıdır
16 Aralık 2021Muhterem Kardeşlerim!
Yüce dinimiz İslam’ın en önemli mefhumlarından birisi de, şüphesiz ki şükür kavramıdır. Şükür; verilen nimetlerden dolayı, bu nimeti verene karşı söz, fiil veya kalp ile gösterilen saygıdır. İyiliğin kıymetini bilme ve iyilik yapana bu hissi gösterme, nimet ve iyiliği anıp sahibini övmedir.
Âlemlerin rabbi olan Mevlamızın vermiş olduğu sayısız nimetler karşısında, Ona tazim ve hürmette bulunmamız aklın ve vicdanın gereğidir. Hak Teâlâ’nın bizlere yönelik iyilik ve lütuflarını saymaya güç yetirmekten âciziz. Kur’ân-ı Kerîm’de Allah Teâlâ şöyle buyurur: “O, İstediğiniz şeylerin hepsinden size verdi. Eğer Allah’ın nimetlerini saymaya kalkışsanız sayamazsınız. Şüphesiz insan çok zalimdir, çok nankördür.”[1]
Değerli Cemaat!
Bahşedilen nimetler şükrü gerektirir. Bu gerçekleşmez ise verilenlerin geri alınması veya eksilmesi kaçınılmazdır. Geçmiş âlimlerimizin ifadesiyle, “Nimet-i İlâhîye bir şükrân ister ki devam etsin, ziyade olsun. Yoksa nimet şükrü görmezse gider.” Şükrümüz, Allah’ın ifadesiyle nimetlerin çoğalmasına sebep olur: “Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.”[2]
Her ne kadar Allah’ın bahşettiği inayet ve ihsanların şükrünü hakkıyla eda etmemiz mümkün olmasa da her daim şükretme mertebesinde olmamız gerektiğinin bilincinde olmalıyız. Bu şuurun zirvesinde olan Hz. Muhammed Mustafa ﷺ; “Sana olan övgüleri sayamam. Sen kendini övdüğün gibisin.”[3] diye buyurarak, şükür makamında olduğunu göstermiş ve bizlere örnek olmuştur.
Aziz Kardeşlerim!
Kulların şükrü, Allah’ın saygıyla zikredilmesi ve anılmasıyla başlar. Onu hayatın akışı içerisinde unutmamak ve emrettiği üzere ibadetlerimizde hassasiyet göstermemizle devam eder. Verilen nimetleri, yerinde sarf etmek ve Allah yolunda kullanmakla gayesine erer.
İnsan, Hak Teâlâ’nın verdiği nimetleri heba etmemelidir. Heva ve hevesinin emrettiği mecralarda harcamamalıdır. Bahşedilen sağlık, lütfedilen mal ve mülk, Rabbimizin rızasına aykırı yerlerde telef edilirse günah işlenmiş ve nankörlük edilmiş olur.
Ayrıca; “İnsanlara şükretmeyen Allah’a şükretmemiş olur.”[4] hadisinin anlamına uygun düşecek biçimde, insanlardan gördüğümüz iyilikler karşısında teşekkür edebilmeliyiz. İnsanlara teşekkür etmeye tenezzül etmeyenler, Allah’a da şükürlerini eda edemezler.
Muhterem Müslümanlar!
Dünyanın üzerine karabasan gibi çöken pandemi şartları bize sağlık ve özgürlük nimetinin kıymetini hatırlatmış oldu. Yeryüzünde yaşayan Allah’ın tüm kullarına, bu sıkıntıların atlatılması için dualarımızı esirgemeyelim. Rahmân ve Rahîm olan Allahımız, tüm insanlığa adaletinden ziyade merhametiyle muamele eylesin. Bu zorlu süreçte farkına vardığımız sıhhat ve afiyetimize yönelik bahşedilen nimetleri, bugünler geçtikten sonrasında gaflete düşerek unutmamıza müsaade eylemesin. Allah bizleri, karşılaşılan zorluklara sabreden ve verilen nimetlere ise hakkıyla şükreden kullarından eylesin. Amin
[1] İbrâhîm suresi, 14:34
[2] İbrâhîm suresi, 14:7
[3] Müslim, Salât, 42, H. No: 486
[4] Tirmizî, Birr, 35, H. No: 1955