CUMA HUTBESİ

Srebrenitsa Soykırımının Hatırlattıkları

07 Temmuz 2023 Tesbih Yeşil Siyah
Tesbih Yeşil Siyah

Muhterem Müslümanlar!
Bundan 28 yıl önce, 11 Temmuz 1995 yılında Bosna Hersek’in Srebrenitsa kasabasında bir soykırım yaşandı. 5 gün boyunca çocuğundan yaşlısına 8 binden fazla Müslüman acımasızca katledildi. Tarihe Srebrenitsa soykırımı olarak geçen bu katliam, insanlık tarihinin en karanlık ve acı dolu sayfalarından biridir. Binlerce insanın annesini-babasını, evlatlarını veya yakınlarını kaybetmesine sebep olan vahşi kıyımın hazin sonuçları hâlâ hissedilmektedir.

Aziz Kardeşlerim!
İslam dini her türlü ırkçılığı ve kabileciliği yasaklamıştır. Irkçılık veya kabilecilik, insanlığa karşı işlenen bir suç olmanın yanı sıra Allah’a karşı da bir saygısızlıktır. Hz. Âdem’in çocuğu olmak bakımından eşit olan insanların, soylarını esas alarak birbirlerine karşı üstünlük iddiasında bulunmaya hakları yoktur. Üstünlük ırk, ten rengi, dil veya coğrafyada değil, her an Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşımada ve insanı insan yapan evrensel ahlaki erdemlere bağlılıktadır. Allah Resulü bu hakikati meşhur Veda Hutbesi’nde “Ey insanlar! Şunu iyi bilin ki, Rabbiniz birdir, atanız birdir. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap’a, beyazın siyaha, siyahın beyaza üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır!” [1] diye haykırmış ve ırkçılığı ayakları altına almıştır.  

Muhterem Müslümanlar!
Rabbimiz Kur’ân-ı Kerîm’de, “Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda bilenler için elbette ibretler vardır.”[2] diye buyurmaktadır.  Rabbimiz bu ayetle bizlere, insanların farklı dillere, farklı ten renklerine sahip olması gibi bütün bu farklılıkların Allah’ın varlığının olduğu kadar kudretinin de bir işareti olduğunu haber vermektedir.

Muhterem Müslümanlar!
Irkçılık uğruna yapılan savaşların acı sonuçlarını tarih boyu tüm insanlık ödemiştir. Myanmar’da Müslüman oldukları için ırkçılığa maruz kalan binlerce Arakanlı katliama uğramış, yurtlarından kovulup başka ülkelere iltica etmeye mecbur bırakılmıştır. Daha yakın bir zamana kadar Güney Afrika’da “beyazlar” “siyahlara” karşı üstünlük taslamış ve adına “Apartheid” denen ırkçı bir siyaset yürütmüştür. Doğu Türkistan’da yaşanan akıl almaz zulümler de elbette ırkçılığın hazin örneklerindendir. Sonuç olarak geride yetim çocuklar, kimsesiz yurtlar, evlerinden ve ailelerinden koparılmış çaresiz insanlar kalmıştır. Bu çeşit faciaların bir daha yaşanmaması için ırkı, dini ve dili ne olursa olsun merhamet ve vicdan sahibi kimse ve kurumlarla ortak hareket edilmelidir. Esasen insanlığın tamamına yönelik yapılan bu katliamlara sessiz ve seyirci kalmak bu faciaları onaylamak demektir.

Değerli Kardeşlerim!
Hem bu suça ortak olmamak hem de gelecek nesillerimizin ırkçılık belasına karşı duyarlı olabilmelerini temin edebilmek için tüm dünyadaki ırkçılık suçlarının mağdurlarını hatırlamaktan ve anmaktan asla vazgeçmemeliyiz. Her türlü ırkçılığa karşı çıkan Efendimiz (a.s.) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: “İnsanlar bir zalimi görürler de onun zulmüne engel olmazlarsa, Allah’ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır.”[3] Bu hadîs-i şerife göre, bir Müslüman’ın bir zulüm karşısında susması, sessiz kalması, zulme itiraz etmemesi, Rabbimizin gazabını üzerimize çeker. Bu yüzden Srebrenitsa’da hayatlarını kaybedenleri anarken, aynı zamanda her türlü ırkçılığa da hayır diyor, ırkçılığa çağıranlara itiraz ediyoruz. Bu vesile ile Srebrenitsa soykırımında ve farklı ırkçı saldırılarda hayatlarını kaybeden kardeşlerimize bir kez daha Cenâb-ı Hak’tan rahmet, geride kalanlara güç ve sabır diliyoruz.

[1] İbn Hanbel, V, 411

[2] Rûm suresi, 30:22

[3] Ebû Dâvûd, Melâhim, 17

Hutbe-Türkçe

Hutbe-Arapça

Hutbe-Hollandaca

Hutbe-Norveççe

Hutbe-Danca

Hutbe-İsveççe

Hutbe-Fransızca

Hutbe-İngilizce

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com